asıl başlık: osmanlı padişahlarının yabancı karı alma geleneğinin tarihçesi.
karı derken; eş, zevce, hanım, nikahlı kişi babında söylenmiştir, sonradan yanlış olmasın.
merak buyurmayın, peşinen söyleyemem gereken bir kaç şeyi söyleyip konuya gireceğim. öncelikle osmanlı karşıtı olmadığımı aksine, milliyetçi bir kişiliğe sahip olduğumu ocakçı kardeşlerime söyler gözlerinden öperim. ayrıca bende padişah olsam gider moskova çarının kızını alır haremime hatun yapardım. kuşkusuz türk milletinin en zayıf noktasıdır kadınlar. güzel kadınlar, sürekli bok attığımız kaka türk kızları yerine; melek yüzlü ama götü boklu rus amcıkları her daim daha çok ilgilendirir bizi.
tarih boyunca rus erkekleriyle ters orantılı bir çizgi tutturmuşuz amnkym. onlar karıyı kızı iplemez her daim sarhoşbuçuk yaşarlar.
ya biz? evet bize gelince, -hopp yazar burada konuya giriyor-
osmanlı devleti 1299 yılında kurulmuştur, kurucu osman gazi nin iki adet karısı olup yüzde yüz yerli malını tercih etmiştir.
bir anlamda karavana geçmiştir yabancı hatunları.
anlaşılacağı üzere osmanlı nın ilk yabancı gelini asporaça hâtûn' dur. 14. yy. da başlamıştır bu gelenek. takriben 1330 lu yıllardır.
bu alanda açılı yapan orhan gazi yi takiben gelen padişah murad hüdâvendîgâr(I. murad)dır. I. murad bulgar kralının kızı marya thamara hâtûnu, ve yine bir bulgar beyinin kızı olan fûl-dâne hâtûnu karısı olarak almış, kapanışı da bir bizans prensesiyle yapmıştır bu kişide angelina hâtûndur.
kanuni den sonra uzun bir süre yabancı gelin gelmemiş olup, uzun yıllar hasreti çekilen yabancı gelini I. ibrahim ; aslen rus asıllı bir cariye olan turhan hadice valide sultanla yapmıştır.
bundan sonra gelen padişahları tarihin tozlu sayfalarında bırakıyorum, zaten duraklama-gerileme-çöküş dönemine ait kısımda padişahlarımız da yabancı karı alma konusunda form olarak aynı çizgiyi tutturmuştur. elle tutulacak bir kadın yok anlayacağınız.
bu noktada ilginç bir şey daha: hayatı, ıslahatları, yaptıkları ve yapmadıklarıyla hep ilgimi çekmiş olan IV. muradın yalnızca 1 karısı olmuştur ve o da türktür. ayşe haseki sultan. ulan diyor insan bıyıkları bile terlemeden öldürülmüş olan genç osman bile 2 kişiyle evlenmiştir. IV. murad neden tek kişiyle bir ömrü geçirmiştir. tabi insanın aklına bir kaç şey geliyor ama, o da bende kalsın...
karı edit: aslında teee başta söylemiştim karı derken kastın ne olduğunu amma velakin anlaşılamamışız zira türk filmlerin de dahi: xxx'i karınız olarak kabül ediyor musunuz derler.
edit tu: bickimden dolayı eleştiriye karşı şunu da ekliyeyim:ben herkesten daha türküm diye bir laf vardır ya, ha işte onu ilk söyleyen bendim. (bkz: muhacir)
Her gittiği yerden meşhur bir yiyecek-içecek alan Türk insanını yansıtan harekettir. Tek fark padişahlar fethettiği ülkeden meşhur hanımefendiler alır.
hanedanda türk kanı'nın olmamasının nedenidir. hesaplamalara göre son padişah mehmet vahdettinleh, yunan, bulgar, ibrani v.s. kanını daha çok taşımaktadır.
kanuni döneminden itibaren başlayan gelenek. daha önce kanuni, yavuz sultan selim, şüpheli olmakla birlikte fatih sultan mehmet gibi büyük hükümdarların anneleri ve zevceleri genellikle türk soylu beylik ve devletlerinin hükümdarlarının kızlarıdır.
ama ah o hürrem'e kanıp haremle sarayı birleştiren kanuni yok mu. vallahi yatacak yerin yok..
Ataları olmayıpta, atalarından gurur duyanları çekemeyenlerin ha bire vurdukları belden aşağı önermedir. Tez ilayı kelimetullah için nizam-ı alem fikriyatında bayrağının dalgalandırdığı heryer osmanlı izini taşır manasıyla düşünülünce boş bir önerme oluyor.
türklerde ataerkildir. yani soy babadan gider. çocuğun anası nereli olursa olsun baba türkse o çocuk türktür. ama ana türk ama yabancı ise o çocuk türk değildir. yahudiler anaerkildir.
şimdi bi osmanlı padişahının karısı esir düşer, karıyı çırıp çıplak elleri bğalı meydanda yürütürler karı canına kıyar. o günden sonra hiç bir türk kadını bu rezilliği yaşamasın diye padaşahlar yabancı karı alırlarmış kendine.
geçen sene siktiğim akademisyen sevgilim anlattı bunu.
Osmanlı beylik dönemindeyken hareme alınan kadınlar çoğunlukla Bizans'tan ve diğer beyliklerden tercih edilmiştir. Orhan, ı.murat, yıldırım, fatih siyasi ilişkilerin kurulduğu beyliklerle evlilik yoluyla bağ kurmuşlardır. Aynı zamanda Sırp ve Bizans prensesleri de alınmıştır. Hepsinin geçerli sebepleri vardır. Fatih sonrası meydana gelen değişiklik teşrifat,teşkilat ve müesseselerin yanı sıra evlilik dolayısıyla vesayet üzerinde de değişime yol açmıştır. Merkeziyetçi yapının en önemli emaretleri Osmanlı devletinin beylikten devlete, devlette de nihayet fatih ile beraber imparatorluğa geçişinde yaşanmıştır. imparatorluk öncesi yaşanan yenilgilerde yaşanan bazı habis olaylar( haremin padişahın maiyetiyle savaş meydanında düşman eline geçmesi-yıldırımda olduğu gibi-) gelenekleri değiştirmiştir.
aynı zamanda Osmanlı imparatorluğu ananesinin Türk devlet telakkisinden beslenmesi cülus problemleri, kut'un kimde tecessüs edeceği meselesinin hanedan azası arasında yarattığı rekabetin yanı sıra bir de soylu ailelere mensup validenin ailesi tarafından desteklenebileceği ihtimali, isyan, iş birliği yahut akrabalık ilişkilerinin kullanılarak ali osmana vereceği zarar elbette ki hesap edilmiştir. Al-i Osman saltanatta kendine rakip bir ailenin varlığını da doğal olarak istemeyecekti.
Nihayetinde beylik ve devlet olma sürecinde siyasi sebeplerle tercih edilen soylu ailelerin sultan ve prensesleri zamanla ailesiz, enderunun harem bölümünden yetişme kızlardan seçilir oldu. Bu devşirme geleneğine dayandığından, ve devşirmenin-köleleştirmenin ancak küffar'a karsı yapılacağından yabancı kadınlar hanedanın kanına karıştı.
bu konuda ilber Ortaylı'nın Topkapı sarayını anlattığı kitabında bahsettiği bir istatistik var. Ali Osman kanında sırasıyla en çok Ukraynalı, italyan, Rus, Çerkes kanı bulunuyor. Bir iki istisna dışı farsi kanda mevcut.
