Padişahların büyük çoğunluğunun islamla hiç alakası olmadığı, hatta Ateist, Deist vb. denecek ölçüde dinin ne olduğunu keşfetmiş insanlar oldukları bir gerçektir. Bazılarının aldığı eğitim kalitesi, okuduğu kitaplar, entelektüel seviyesi, yaşam biçimi vs. düşünülünce o insanın bunca bilgi birikimin üstüne dinci olması zaten pek düşünülemez.
Ancak Roma, ingilizler, ispanyollar, Araplar vb. bütün imparatorlukları gibi (Dini Kullanmayan veya en azından bunlar gibi kullanmayan imparatorluklar sadece Osmanlı Dışındaki diğer bütün Türk imparatorlukları/Kağanlıklarıdır. Selçuklu dahi islamı temel din olarak kabul etmesine rağmen bugünkü şeriatçı diktadan dahi kat kat laik denecek bir devlettir) Osmanlı da dini bir yönetim malzemesi olarak kullanmıştır.
Başlarda islamdan çok islamın Felsefi yönünü almış (iyilik, Doğruluk vb) ve bunun Adına Bektaşilik diyerek dini toplumun birinci önceliği yapmak yerine sadece felsefi boyutta tutmuş, Türk bir imparatorluk olarak yükselmiştir.
16. YY'a gelindiğinde Sultanların'da iyice Türklükten çıkması, Türklerin 2. Sınıf vatandaş haline getirilip Ordunun Üst kademelerinden, Eğitimden, Devletin üst kademelerinden hatta tüm devlet kademelerinden, Ticari hayatın kaymak tabakasından tamamen uzaklaştırılması ile zaten tamamen Türklükten uzaklaşmaya başlamıştır.
Tabi nüfusun %90'ını Türklerin oluşturduğu ve Türklerin kurduğu imparatorlukta Türkleri bir şekilde elemine etmek gerekir ki tekrar iktidara talip olup, imparatorluğu yeniden adil bir Türk imparatorluğuna (Göktürler, Türkiye Cumhuriyeti vb. gibi) çeviremesinler.
Bunun için en kullanışlı malzeme nedir? Roma, ingilizler, Persler vb. nin yaptığı gibi din dir.
O çağın en son çıkan modasına uygun ve diktası en sağlam din hangisiydi? islam.
Hah o zaman islam ile Türkleri yavaş yavaş eritip, damarlarına eroin gibi yavaş yavaş enjekte edip, kanser mikrobu gibi milletin bütün damarlarına yayıp Türklükten tamamen uzaklaştıracak ve asilime edeceksin.
işte Osmanlı'nın 16'yy sonlarına doğru bu millete oluk oluk islam körüklemesinin, sürekli şekilde Türkleri aşağılaması, Devlet kademeleri, Ticaret vb. bütün üst kademe koltuklardan uzaklaştırması, cahil bırakması vb. işlerin sebebi budur.
Padişahların islam, Din vs. umurunda olmadığı gibi Osmanlı'yı dini kullanarak Müslüman Roma'ya çevirmelerinin sebebi de budur.
Kardeş kesme olayının, din iman vs. ile alakası yoktur. Din sadece senin kafana göre inandığın bir şey. 4000 küsür din ve milyarlarca farklı dini görüş var. Gerçeği doğruyu dinelre göre belirlemeye kalkarsan 1 kişiye göre doğru olan diğer 7 Milyar küsür insana göre yanlış olur. Yani kardeş kesme veya her hangi başka bir olay senin dini görüşün açısından değerlendirilemez!
Romalılar, Persler vb. bütün imparatorluk, Krallıllar vb. de olduğu gibi Osmanlı'da da iktidara gelen illa rakiplerini bir şekilde elemine etmiştir. Kardeş öldürme olayı ingiliz vb. de de var!!!
Bu vb. uygulamaları yapmayan bir tek Osmanlı öncesi diğer 200 Küsür Türk imparatorluğu, Devleti, Kağanlığı var! Türklerde genelde her bir kardeş kağanlığın her bir devletinin lideri olduğu için genelde işi delikanlı gibi savaşarak halletmişler.
Bir çoğunda da Lider aynen Kurtların sürü lideri seçmesi gibi, o toplum içerisinde en bilge, en zeki, en aklı selim, en bilgili, en iyi savaşan, topluma en iyi şekilde liderlik ve hizmet eden, orduyu ve ülkeyi en iyi ve dürüst şekilde idare edebilecek, en adil olan kim ise lider o seçtikleri için genelde Lider ve bütün kardeşleri tamamen devlet ve millet çıkarlarına çalışır, yemeden, içmeden uyumadan tamamen milletine hizmet eder. Bu nedenle de ne halk, nede kardeşleri kendine muhalefet etmek zorunda kalmaz, haliyle kimse de bir diğerinin kafasını kesmek zorunda kalmaz.
Türklerde tecavüz, hırsızlık vb. suçlara çok ağır cezalar olduğu halde zaten insanların genlerine ters bu suçlar toplum içerisinde hemen hemen hiç işlenmediği için bu cezaların uygulanmasına da gerek kalmamıştır. Eh böyle bir toplumda toplumu yönetmek için de din vb. şeylere ihtiyaç olmamış. Çünkü devleti yöneten en üst kişiden en alttaki bireye kadar hepsi eşitlik ve adalet içerisinde yaşamayı başaracak medeniyete genetik olarak sahiptiler.
Osmanlı 16. YY'dan itibaren bu düzeni bilinçli olarak bozmayı amaçladığı için dini siyasi yönetim malzemesi haline getirmiştir.
Sonuç olarak da koca imparatorluk çökmüştür.
Bakıldığı zaman bugün de Türkiye Cumhuriyeti Devletinde özellikle 1950'den itibaren yönetime sokulmaya çalışılan din 80 darbesi ile iyice devletin ve mileltin damarlarına işledi, 2002 yılında tamamen kanser gibi son gücü ile milletimize saldırdı.
Bugün geldiği noktada da Türk Devleti ve Milleti son aşamadaki kanserli hasta gibi işte bugün gördüğünü yıkılacak hale geldi!
işin acı tarafı bu sefer 19 YY başlarında olduğu gibi bizi bu kanserden kurtaracak bir Son Başbuğ yani Bir Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmayacak!!!