osmanlı padişahları cinayetleri sıralı tam liste

entry12 galeri0
    1.
  1. osmanlı imparatorluğunda eceliyle ölen padişah ya da şehzade çok azdır. şanlı tarihiyle övündüğümüz osmanlı imparatorluğunun padişahları (ki aynı zamanda hilafetin temsilcileridir) aile içi cinayetlerde de çok ustaydılar.
    artık gerçeklerle yüzleşme zamanı.
    işte şanlı osmanlı aile cinayeti tarihi ( devletin bakaa sı için).

    Kuruluşla başlayan gelenek
    Osmanli devletinin kurucusu Osman Bey’le birlikte aile içi cinayetler dizisi başladı. Osman Bey, öz amcası Dündar Bey’i kendi elleriyle boğarak öldürdü ve cesedini sergiledi.

    Birinci Murat hızını alamadı
    I.Murat, babadan oğula gecen saltanat geleneğini bozarak, padişah olmasi gereken ağabeyi Halil’i öldürüp tahta geçti,sonra diğer kardeşi ibrahim’i de öldürttü. yetmedi , sonra öldürecek kardeş ya da akraba bulamayınca, öz oğlu Savcıbey’i öldürüp cesedini şehrin merkezine astı.

    Soy kurutucu Yıldırım Bayezid
    Yıldırım Bayezid'in tahta geçtikten sonra yaptığı ilk iş, on kardeşini vahşice boğazlatmak oldu. Zaten “Yıldırım” ünvanını, kardeşlerini öldürmekteki çeviklikten dolayı almıştır. Yıldırım Bayezid iran’a esir düşünce, kısa bir süreliğine onun yerine geçen oğlu Çelebi Mehmet, kardeşi isa’yı boğdurttu.(fetret devri)

    ikinci, birinciyi aratmadı
    II.Murat tahta geçince Osmanlı cinayet geleneğini sürdürdü. Kardeşi Mustafa’yı öldürttü, diğer kardeşlerinin gözlerine ‘mil’ çektirdi. Amcası Mustafa’yı kendi elleriyle öldürüp ibret olsun diye cesedini Edirne surlarına astırdı. Daha sonra alelacele bir ferman yayınlayarak ahaliyi amcasının cesedini izlemeye zorladı. Ceset, asıldığı yerde çürüdü.

    Bebek öldürten Fatih
    istanbul’u fethiyle ünlenen, kimi çevrelerce Atatürk’ten daha büyük kabul edilen, islamcılar ve milliyetçilerin adeta kutsal bir aziz olarak sundukları Fatih Sultan Mehmet’in kundaktaki kardeşini boğdurarak öldürttüğünü biliyor muydunuz..?

    Fatih, saltanat ailesi cinayetlerini yasallaştırmasıyla ünlenmiştir.ünlü ‘Kanunname’siyle “devletin bekası için” baba, kardeş, amca, anne vs. akrabaları öldürme hakkını yasallaştırmıştır.


    Ölüm Cem’i italya’da buldu
    Fatih öldükten sonra iki oğlu hayatta kaldı: II.Bayezid ve Cem. Tahtı II.Bayezid alınca, Cem italya’ya kaçtı. Bayezid italya’ya kaçan kardeşinin peşini bırakmadı. Önce Cem’in ülkede kalan çocukları Oğuz,Han,Ahmet ve Paşa’yı öldürttü. Daha sonra rüşvet ödeyerek italya’da yaşayan kardeşi Cem'i boğdurttu.

    Yavuz’un heybesinde insan kellesi
    Sadrazamının kellesini kendi elleriyle kestikten sonra kanlı kelleyi aylarca yanındaki heybesinde taşıyan Yavuz , işe kardeşleri Şah, Alem şah, Mahmut ve Mahmut’un oğulları Mehmet, Musa, Emin, Orhan ve Osman’i boğdurtmakla başlamıştı. Sonra büyük ağabeyi Korkut’u öldürdü. Kardeşi Ahmet’le yaptiği Yenişehir savaşını kazanınca kardeşini ağır ağır işkence ederek öldürttü, ölüsünü sergiledi. Amcasının Bursa’da bulunan beş oğlunu Istanbul’a getirterek öldürttü ve böylece kendisinden başka soyunda insan bırakmadı. Yavuz ayrıca 50 bin Alevi’yi öldürtmekle de nam salmıştır.

    ‘Talihsiz’ padişah I.Süleyman (Kanuni)
    kendisinden önceki padişah babası bütün soyunu yokettiği için öldürecek akraba kalmayınca , araştırdı, soruşturdu, nihayet Rodos adasında yaşayan Fatih’in torununu (yani Cem’in oğlunu) buldu ve öldürttü. Öldürecek akraba bulamama konusunda en şanssız padişahtır Kanuni Sultan Süleyman.(ama daha sonraki yıllarda kendi oğlu Mustafa'yı ve 7 yaşındaki torunu öldürdü).

    Kanuni’nin kanlı kanunu

    islamcıların ‘iki cihanın padişahı’ olarak andıkları Kanuni Sultan Süleyman’ın Osmanlı saltanatının en vahşi padişahı olduğunu biliyor muydunuz..? Kendi öz oğlunun öldürülmesini zevkle izleyen bir insan nasıl yüceltilebilir..?

    Cellat bile Mustafa’ya acımış, onu öldürmek istememiş , Kanuni öfkeyle celladın üzerine yürüyerek oğlunun boğulmasına yardım etmişti.Babasının gaddarlığına tanık olan Kanuni’nin ikinci oğlu Bayezid, korkup Iran’a kaçtı. Kanuni Iran’a rüşvet vererek bu oğlunu da Iran’da boğdurttu. Bununla yetinmeyen Kanuni Iran’da yaşayan Bayezid’in dört çocuğunu da (öz torunlarını) öldürttü. işte örnek adalet..!

    Yeni rekorlar kırılıyor
    III.Murat tahta geçer geçmez 5 kardeşini öldürttü. Ama kardeş cinayetleri rekoru III.Murat’ta değil , III.Murat’ın yerine tahta geçen oğlu III.Ahmet, babasının öldüğü gün tam 19 kardeşini boğazlattı. Öldürecek kardeş, akraba kalmayınca kendi öz oğlunu uykuda boğdu.

    Öz anneye işkenceli ölüm
    IV.Murat ise,4 kardeşini öldürttükten sonra, öldürülecek akraba bulamayınca annesi Kösem Sultan’ı işkence ederek öldürttü.

    IV.Murat’ın yerine geçen IV.Mustafa ise önceki padişah olan III.Selim’i öldürdü. Cesedini kazıklara çakarak yaban hayvanlarına yem yaptı.

    Her tür akraba cinayeti var
    IV.Mustafa III.Selim’i sarayda vücudunu kılıçla ,parça parça doğrayıp öldürdükten sonra, tahtta uzun süre kalamadı. Onun yerine geçen II.Mahmut Osmanlı geleneğini sürdürdü.Tahta geçer geçmez IV.Mustafa’yi öldürmekle siftah etti. Sonra IV.Mustafa’nin annesini zehirletti. Bursa’da sürgünde ölen III.Mustafa’nin karısını ve çocuklarını istanbul’a getirterek boğdurdu.

    Cinayetler sürüp gitti. Bu cinayetler zincirine Yedikule zindanlarinda Yeniçeriler tarafindan ırzına geçildikten sonra işkenceyle öldürülen Genç Osman’ı, zehirlenerek öldürülen Sultan II.Ahmet’i ve yüzlerce veziri ekleyebiliriz.
    12 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. Osmanlı hanedanının normal insanın tüylerini diken diken eden, midesini bulandıran bir geleneği var. Önce bizzat kendi elleri ile en yakınları olan insanları öldürüyor, sonra da onlar için şaşalı, görkemli cenaze törenleri düzenliyorlar.
    2 ...
  5. 3.
  6. deme öyle deme islam halifesi onlar.
    1 ...
  7. 4.
  8. 5.
  9. bugunkü yargılarla bundan 700 yıl öncesini yargılamak ve eleştirmek ahmaklıktır. ve taraflıdır.
    4 ...
  10. 6.
  11. iktidara sahip olan ve onu muhafaza etmek için karşı taraftan her kim olursa olsun bertaraf eden zihniyet. tarihin ve insanların inkar edemeyeceği gerçekler. bu gerçekleri demogoji unsuru hale getirince işimize gelmeyen gerçeklerde ortaya çıkıyor. o zaman en son ''devletin bekaası'' için yapılan dersim olaylarını da göz ardı etmememiz gerek (işinize gelmedi değil mi) Resmi belgelere dayanarak, "havadan, karadan, toplarla, hatta gaz bombalarıyla" kadınlar ve çocuklar dahil 14 binden fazla kişinin öldürüldüğünü, 12 bin dolayında kişinin yurtlarından sürüldüğünü, 2 bin kişinin daha sürülmesi kararı alındığını gerçeği artık ortada.

    --spoiler--
    Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihiyle yüzleşmeye başlamasında bir dönüm noktası olduğu muhakkak. Sayın Başbakan bu açıklamasıyla, (Ahmet Altan'ın ifadesiyle) yalanlarla dolu resmi tarihi parçalarken, gerçek bir tarih anlayışının canlanması için bütün topluma büyük bir fırsat kapısı açtı. Başbakan'ı bu önemli adımı attığı için, tarihin yalanlardan arındırılmasını isteyen bütün yurttaşlar gibi ben de candan kutluyorum.
    --spoiler--

    Bu açıklama çok sayıda ama özellikle iki soruyu gündeme getiriyor. Birincisi, 1936-1939 arasında Dersim'deki Alevi Kürt yurttaşlar niçin katliama uğratıldılar ve sürgüne tabi tutuldular? Bu insanlığa karşı suçlar nasıl olur da Kurtuluş Savaşı'nın zaferle sonuçlanmasına ve Cumhuriyet'in kurulmasına önderlik eden Mustafa Kemal Atatürk ve yakınlarının irade ve idaresiyle gerçekleşmiş olabilir?

    Başta Atatürk olmak üzere Cumhuriyet'in kurucu kadrosu, Osmanlı devletinin yıkıntıları üzerinde sadece yeni bir devlet (bir Türk ulus devleti) değil, yeni bir ulus, bir Türk milleti inşa etme misyonunu yüklenmişlerdi. Bugün modern bir devletin, başta ifade, örgütlenme ve inanç özgürlükleri olmak üzere bireylerin temel hak ve özgürlüklerini tanıyan; siyasette, ekonomide ve kültürde çoğulcu bir demokrasi olduğuna inanılıyor. Cumhuriyet'in kurucuları ise o dönem Avrupa'da da yaygın olan, otoriter nitelikte bir modernleşme anlayışına bağlıydılar. Bu anlayışa göre: Modern bir toplum ancak dinsel inançların etkisini yitirdiği bir toplum olabilirdi. Bunun için dinin devlet tekeli ve denetimine alınması, dinsel özgürlüklerin kısıtlanması gerekiyordu. Modern bir toplum ancak tek-dinli, tek-dilli ve tek-kültürlü bir toplum olabilirdi. Bunun için bütün toplum, tek bir dil (Türkçe) ve tek bir kültüre (Türk kültürü) asimile edilmeliydi. Toplumu modernleştirecek reformlar da ancak modernleşmeci seçkinlerin otoriter yönetimi altında, yukarıdan aşağıya topluma dayatılmasıyla, gelebilecek direncin zor kullanarak kırılmasıyla başarılabilirdi.
    0 ...
  12. 6.
  13. kardeş katli, tarihten gerekli dersleri çıkartan osmanlı devletinin hayata geçirdiği uygulamadır. Prof. Dr. Ekrem Buğra EKiNCi'nin bu konu hakkındaki makalesi ve ama hangi osmanlı adlı kitabında OSMANLILARDA KARDEŞ KATLi konusu okunmalıdır.

    makalenin tamamına http://goo.gl/1AUOuv linkinden ulaşabilirsiniz.

    --belirtilen makaleden bir kesit--
    Türkler, gerek anavatanları olan Orta Asya’da, gerekse sonra yerleştikleri iran, Ortadoğu ve Anadolu’da irili ufaklı pek çok devlet kurdular. “Pek çok devlet kurdular” denince, pek çok Türk devletinin de “yıkıldığı” anlaşılmaktadır. Bunların yıkılmasında, devlet hâkimiyetinin, hanedanın ortak malı sayıldığı eski bir Türk siyasî geleneğinin tesiri çok büyük olmuştur. Hanedanın her erkek mensubu, küçük olsun, büyük olsun, tahta geçmek hususunda kendisini eşit hak sahibi görmektedir. işte eski Türk tarihinde bolca görülen hanedan kavgalarının esası, ülüş sistemi denilen bu gelenektir. Bazı Türk hükümdarları bunun önüne geçmek için devleti parçalara ayırıp her birini bir şehzâdenin idaresine vermek yoluna gitmişse de, mahzurları bertaraf etmek şöyle dursun, bu devletçikler düşmanlarınca kolayca yutulmuştur. Hun, Göktürk, Kutluk, Uygur, Karahanlı, Gazneli, Gürgânlı ve Selçuklu gibi Türk devletleri, hep böyle yıkılmışlardır. Selçuklular bir ara veliahd tayin etmek suretiyle merkeziyetçi bir usul getirmeye çalışmışlarsa da, bu usûlü yerleştirmeye muvaffak olamamışlardır. Tarihteki Türk devletlerinin, Kuzey-Güney veya Doğu-Batı diye ayrıldığı, ya da Selçuklularda olduğu gibi beylikler, atabeylikler halinde parçalandığı tarih kitaplarından hatırımızdadır.

    işte Selçuklulardan sonra Anadolu’da yeni bir güç olarak ortaya çıkan Osmanlılar, bu tecrübelerden ders almış, devletin böyle bir âkıbete uğramaması için fedakârlık gösterip, acı ilacı bizzat kendileri içmişlerdir. Bu ilaç, halk arasında “kardeş katli” diye bilinen, hanedan mensuplarının nizâm-ı âlem, yani amme menfaati yolunda katledilmesidir. Şunu söylemek gerekir ki, bu tatbikat Osmanlılara mahsus ve münhasır değildi. Sâsânîlerde, Roma ve Bizans’da, hatta Müslüman Endülüs ve Mağrib devletlerinde sıkça rastlanmaktadır. Ancak bunlarda maksat, devletin birliği ve milletin dirliğini korumaktan ziyâde, tahtı ele geçirmektir. Bu esnada Avrupa’da yıllarca süren verâset harplerinde ülkelerin harab olduğunu, binlerce insanın öldüğünü de hatırlamak lâzımdır.

    --belirtilen makaleden bir kesit--
    0 ...
  14. 7.
  15. mustafa isimli tüm şehzadelerin katledilmek için dünyaya geldiğini gösteren liste.
    1 ...
  16. 8.
  17. 3. Ahmet 19 kardeşini öldürüyor oğlu da 1. Ahmet oluyor 3.mehmet olmasın o 4.murad annesini işkenceyle öldürüyor ama 4.murad öldükten sonra 4. Mehmetin saltanatını da görüyor ve nice yanlışlar dolu
    2 ...
  18. 9.
  19. olabilir. sonuçta avrupa'da olduğu gibi ikide bir hanedan değişikliği muhabbeti osmanlı'da vuku bulmamıştır.
    3 ...
  20. 12.
  21. Devlet-ü cihan üçün kellesini vuruverün.hızını alamadı derken kac km hızla öldürüyordu frenleri mi patladı acaba sormak lazım.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük