Osmanlı'nın şeriat devleti olduğunu sanan antenlerin gerçek olduğunu sanıp mutluluk çubuklarını kaldırdıkları durumdur.
Osmanlı şeriat devleti değildi bunu basit bir tarihçi bile bilir.
Osmanlı'nın güttüğü siyaset, yönetim şekli 200-300 yıl boyunca hataları da olsa çağına uygun bir yönetim şeklidir.O zaman için işlevsel bir yönetim şeklidir anlayacağınız.
e haliyle tutup da Bugünkü bir yönetim şeklinin karşılaştırmasıyla Osmanlı bu yüzden daha güçlüydü biz de onun gibi olalım demek tamamen cahilliktir.
5 kuruşluk tarih ve din bilgisi olmayıp osmanlıda akıl ve bilimin rehber olmadığını iddia eden, iddia edeni direk padişah ve hilafet yalakası ilan eden at gözlüklülerin var olduğunu ibretle gördüğümüz şey. bunların alayı aydın geçinen cahil.
hükmedilen toprak büyüklüğü, bir dönemin en gelişmiş medeniyeti olması yönüyle doğrudur. ama 1923 yılından bu yana henüz osmanlı'nın kuruluştan zirveye olan zamanına kadar vakit geçmemiştir.
uzun lafın kısası bu kıyas için birkaç yüzyıl geçmesi gerekir.
türkler tarihte 16 büyük devlet kurmuştur. bu durumda 15 tanesini de batırmışlardır.
osmanlı devleti çok güçlüydü de, ne oldu da parçalandı?
dünyanın en büyük ve kudretli devleti, tüm avrupa'ya yön vermiş, tüm batılı devletleri kanunları, dinleri, yaşayış biçimleri açısından derinden etkilemiş roma imparatorluğu'dur. kuruluşundan çöküşüne 2000 yıllık bir zaman dilimi sürmüştür. yıkıldıktan sonra bile, diğer batılı devletlerde devlet adamlarının payeleri, yönetim biçimleri, dinleri, hep bu devlete öykünen bir havada sürmüştür, bugün bile geçerliliği vardır.
osmanlı'nın etkileyebildiği, üç beş mimari eser dışında avrupa'da barındığı örnekler yoktur. osmanlı'nın çöküşüne neden olan dinamikler, aslında onun övünülen yapısından da kaynaklanmaktadır.
osmanlı devleti laik değildi. laiklik yalnızca dinlere hürmet olarak ele alınamaz. ülke, yasama, yürütme ve yargı sistemleri dini hükümlerin kontrolü altındadır. ancak buna rağmen, bu şer'i sistem araplar dışındaki müslümanlara yüklenen ağır vergilerin özellikle kanuni sultan süleyman döneminden itibaren kollanan gayri müslimlerden alınmaması sonucunu doğurmuştur.
bunun yanında, osmanlı'nın en önemli özelliklerinden birisi-ki çökmesine neden olan dinamiklerden bir tanesidir-yavuz sultan selim dönemindeki alevi kıyımı gibi birkaç münferit olay dışında asimilasyon yapmamasıdır. bu, her ne kadar imparatorluğun çöküşüne zemin oluşturmuş olsa da, insancıllık temeline dayanması açısından osmanlı'nın asıl övünülecek yanıdır diye düşünüyorum. bu aynı zamanda, osmanlı imparatorluğu'nu diğer müslüman devletlerden ayıran en önemli özelliğidir de.
ne olursa olsun, halkın iradesinin öne çıkarıldığı-ki bu öne çıkarma, çoğunluk ne isterse o uygulanacak şeklinde değildir-bir yönetim biçimi, her koşulda bir hanedanın tek başına ülkenin kaderini belirlediği bir yönetim biçiminden çok daha gelişmiş ve akla yatkın sistemdir.
önemli olan, güçlü olmak değil,vatandaşlarının özgür ve çağdaş yaşadığı, varlığını tarih boyunca sürdürecek dinamik bir devlete sahip olmaktır. bugün dünyanın en güçlü devleti olan amerika birleşik devletleri'ndeki evsiz, sokaklarda yaşayan insan sayısı, iskandinav ülkelerinin tamamındaki evsizlerin yüzlerce katıdır.
kavramlar arasındaki önemin kavranması dileğiyle...
biz amerika'ya canımızla kanımızla bedel ödüyoruz, zayıf düşmenin bedeli ama o osmanlı akdeniz'de dolaşan amerikan gemilerinden vergi alıyordu gerçeği. şaka falan değil, öyle işte.
TC 1923 yılında uzayın herhangi bir kara deliğinden anadolu yarımadasına indirilmiştir tezini destekleyen saçma bir tartışmadır.Osmanlı devleti ile TC'yi kıyaslamak akıl almaz bir paranoyadır.Unutmamak gerekir ki rejim değişikliğinden başka bir fark yoktur ve bu konu daha çok bu yönde olmalıdır.
600 yıllık bir geçmişi olan imparatorlukla henüz 86 yılı dolmamış bir cumhuriyeti kıyaslamak ne derece doğrudur burası tartışılır. lakin şunu da belirtmek lazım gelir ki cumhuriyet her şeyiyle biraz osmanlı mirasını taşır. neden mi? çok basit bir örnek vermek yaterli olacaktır sanırım.
--spoiler--
ilk cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrasını oslmanlı saray klasik müzik topluluğu oluşturmuştur. ayrıca istiklal marşı'nın bestesin yapan osman zeki üngör de vahdettin'in saray orkestrasının şefidir. *
--spoiler--
sanırım açıklayıcı oldu osmanlı'yı ve cumhuriyeti iki ayrı unsur gibi almak yerine bu iki unsurun birbirinin tamamlayıcısı olarak kabul etmek gerekmez mi? öyleyse bu kıyaslama da yersizliğini korur böylece.
eğer osmanlı devleti yine bugün bu topraklardaki kişilere sahip olsa idi, şimdiye kadar çoktan yıkılmıştı gerçeğinden daha fazla gerçek değildir. Elbette sorun hangi osmanlı devletidir. Hala akıllarda fatihlerin, yavuzların osmanlısı vardır ki, osmanlı kanuniden sonra değil, vahdettin den sonra yıkılmıştır. yok eğer bahsetiğiniz 1900 lerin osmanlısı ise, işte biz ona Türkiye diyoruz, ki gavurlarda ona türkiye diyor. Türkiye cumhuriyeti osmanlı yıkıldıktan sonra kurulmamıştır bence. Sadece sistemini ve adını değiştirmiştir. Tarihsel bağınını gaznelilerden başlatırsak(ki göktürk, uygur, karahan geleneğinde tarihsel ve coğrafi kopukluklar var ondan atladım), selçukluların kurulması ile devam eden süreç, osmanlı ve bugün Türkiye ile devam etmektedir. Bu iddia hezeyanlara sahip kişi fantazisinden öteye gidemeyecek kadar komiktir. bokunu da çıkartırsak, bu iddia adeta babanın oğula mezardan ben seni döverim diye seslenmesidir. Oğul da buna dikkat etsin tabi. Başındakileri adam gibi seçsin... 100 yılda bir dünyaya gelen lider efsanesinden her yüzyıl bize lider çıkmasını beklemek de komik olur...