osmanlı nın matbaayı geç getirmesinin sebepleri

    78.
  1. Matbaa geç gelmemiştir! 1456'da icat edildi çok kısa bir süre sonra da osmanlı'ya geldi fakat 250 yıldan fazla bir süre boyunca sadece müslüman olmayanların kullanımına izin verildi.

    Bizimkiler o süre boyunca ne yaptı diye sorarsan caiz midir, değil midir bunu tartıştılar!
    9 ...
  2. 79.
  3. bu konu enine boyuna elbette araştırılıp bir çok sebep bulunabilir ama Voltaire amcanın şu söylediği acı söze ne demeli. “istanbul'da bir yılda yazılanlar, Paris'te bir günde yazılanlardan azdır!”
    7 ...
  4. 83.
  5. Basın sanatı yani geleneksel manasıyla matbaa 15. Yüzyıl ortalarında bir Alman tarafından icat edilişinden tamı tamına 300 yıl gecikmeyle 1727 de yirmisekiz çelebi ve ibrahim mütteferrika tarafından kurulur. Bu tarih öncesinde hiç mi basım yayın yoktur?

    1727 tarihinden önce Osmanlı'nın hem Anadolu topraklarında hem de diğer kıta coğrafyalarında ciddi basım faaliyetleri vardı. ilk matbaa istanbul'da musevi bir Haham tarafından kuruldu. Yahudiler 1510 da Selanik'te Edirne'de izmir'de basım evleri kurdular. istanbul'da Ermeniler 1560 kı yıllarda Kumkapı'da basım evi kurdular. 15. Ve 18. Yüzyıllar arası azınlık ve yabancı misyonlarca Türkiye'de açılan basım evi sayısı 37' bulur. Özellikle din kitapları bastılar. Bunların yanında dil ve tarih kitapları da basıyorlardı. Ve tüm bu basım evleri gizli kuruluşlardı. Peki neden? Elbette misyonerlik faaliyetlerinin Osmanlı topraklarında çok erken tarihlerde başlamış olması dil, tarih, din kitaplarının basılması bir takım güç odaklarına hizmet etmesi yüzünden. Yani amaç uyuyan etnik grupları uyandırmaktı. Ki başarılı olduklarını 19. Yüzyıla geldiğimizde net olarak görebiliyoruz.

    Matbaanın Osmanlı'ya geç girişinin sebebi bağnazlık, cahillik yada teknoloji düşmanlığı değildi. Daha doğrusu tek sebep bu değildi. Şöyle ki Talha Akyol un bir sözü vardır der ki;

    " Batı'da matbaayı tüccarlar( burjuvazi) biz de devlet açtı."

    Kısaca bu bir zihniyet meselesidir. Tepeden inme anlayışın ve monark idaresinin olduğu toplumlar lokomotifini halktan değil gücün odağından alır. Toplumsal değişiklikler devlet eliyle tepeden inme usullerle devam ettirilir ki matbaa meselesinde de gördüğümüz bundan ibarettir.

    Matbaa( devlet eliyle legal yollardan) gecikmiştir. Zira çok erken tarihlerden bu yana hattatlık ve yazıcılık bir meslektir. istanbul'da 90 bin üyesi olan Hattat ve yazıcılar Loncası matbaanın işsiz kalmalarına sebep olacağından matbaaya izin veren fermanın yayımlanmasıyla Beyazıt meydanına akın etmiş protesto gösterileri yapmıştır. Evet ekonomik ve sosyal yönden yaşanacak olumsuzluklara karşı matbaanın yayılımı önlenmek zorunda kalmıştır. ikincil sebep olarak dinsel tutuculuk ve devlet yasaklamaları gösterilebilir. 2. Beyazıt Zaman'ında baskı işinin ülkeye girmesi yasaklanır. Hatta fermanda uymayanların öldürüleceği duyurulur. 1. Selim Zaman'ı özel izinlerde basıma müsaade edilir. 2. Mustafa Zaman'ında katolik mezhebinin Ermeniler arasında yayılmak istenmesi ve istanbul'daki matbaalarda basılan incikletin propaganda aracıyla dağıtılması üzerine yeniden yasaklanır. Yasak 1727 tarihine dek sürecektir. Hatta öyle acıdır ki matbaa ve basım faaliyetlerinden ciddi zarar gören devlet 3. Ahmet Zaman'ında yalnızca fıkıh, tefsir, hadisi şerif ve kelam kitaplarının basımına izin verir. Lale devri dediğimiz 17. Yy başında 2. Selim e dek sürer. 1800 de birgivi Risalesi basılır.( ki o dönemde dini manada birgivilerin baskın olduğu dönemdir)

    Tüm bu sosyo-ekonomik, dinsel ve anlayış farklılıklarının yarattığı etki harici bir de teknik nedenler vardır. Kağıt ve eleman yokluğu matbaanın Osmanlı coğrafyasındaki etkisini azaltmıştır. Arap alfabesi matbaa yapısı ile çelişir durumdadır. Üstelik 19. Yüzyıla dek aristokrat eğitimi de denebilecek bir sisteme sahip Osmanlı'da yetişmiş okur yazar kitle oldukça düşüktür. Bakın cahil demiyorum. 1. Mahmut'la zorunlu olan ilk eğitim öncesi mahalle mekteplerinde yada özel çabalarla insanlar öğrenim görürlerdi ancak bu öğrenim yeterli seviyelere ulaşmaz örneğin yazı yazma, hitabet eğitimi alacak kadar devam edilmezdi. Burada pozitif bilimlerden ve modern eğitimden bahsetmiyoruz. Bunlara rağmen 1727 tarihine giden süreç de yurt dışında ciddi basım faaliyetleri olduğunu biliyoruz. Örneğin Arapça olarak ilk Kuran basımı Fransa'da 15. Yüzyılda gerçekleşti. 17. Yüzyılda Fransa ve italya'da özellikle ticari münasebetler dolayısıyla Türkçe gramer kitapları basıldı. 3. Murat Zaman'ında yayımlanan bir fermanla Osmanlı coğrafyası içinde gümrük vergisi ödemeksizin kitap getirmek ve satmak izni verildi. Yani bu adamlar ilme karşı değildi alınan çoğu önlem misyonerlik faaliyetlerinin önüne geçmeyi amaçlıyordu. Bu sayede daha erken dönemlerden itibaren ülkeye pahalıda olsa basılmış kitaplar girdi.

    Ne yazık ki kitap basmanın önündeki engeller gazete ve dergi basın faaliyetlerinde de engellendi. Bilindiği üzere ilk Türkçe ve Türk girişimiyle çıkan gazeteler takvimi vakayi, ceride i havadis, tercümanı ahval olarak sayılabilir. Ancak Osmanlı coğrafyasında basılan ilk gazete Fransız devrimini izleyen yıllarda istanbul'da Fransız elçiliğinde basılmış haber bülteni adlı gazetedir. Fransa'nın ve tüm Avrupa'nın kaynadığı bu dönemde Fransa Osmanlı'da dahil bir çok ülkede basının olanaklarını kullanarak bir kamuoyu oluşturma fikrini içselleştirmiş ve kullanmıştır. Bunun bir sonucu olarak istanbul'da henüz tek bir Türk menşeli gazete yokken onlar ikinci bir gazete yayımlamaya başlamışlardır. Ayrıca mısır hidivlik olarak istanbul hükümetinden yıllar önce aylık bir gazete çıkarmaya başlamıştır.
    6 ...
  6. 63.
  7. ulak'ın işini düzgün yapmamasıdır.

    matbaaya şeytan işi demiştir amına kodumun dinci ulağa.
    6 ...
  8. 68.
  9. 14.
  10. 33.
  11. Osmanlıdan ziyade dinciler, godoşlara sanki bir yerlerden vahiy geliyormuş havasında dolaşıp
    düğün sünnet cenaze mevlüt hepsinin baş köşesine kurulup, üfürükle dünya parayı kaldırması
    kitabı alsa adam kendi okur, dincide babayı alır, altın yumurtlayan tavuk elden gider.
    4 ...
  12. 3.
  13. 17.
  14. 42.
  15. Osmanlı hattatları işsiz kalmasın diyedir. Matbaa geldikten sonra bile dini içerikle eserleri matbaaların basması engellenmiştir.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük