Osmanlı kadar uzun ömürlü olmayan (1923'te kurulduğundan istese de olamaz, ama ileride inşallah olur.), tarihinin hiçbir döneminde Osmanlı gibi Dünya'nın süper gücü olmamış Türkiye Cumhuriyeti'nin yaptığının yanında hiçtir. Türkiye'nin Anadolu'ya 100 yıldan kısa sürede dokunan faydası, Osmanlı'nın 600 küsür yılda ki faydasından daha fazladır.
silaha, topa, tüfeğe, kırım karılarına ve pezevenklerine, savaşa, büyük yatırımlar yapmıştır osmanlı.
geriye miras olarak büyük bir nam bırakmıştır.
o da (bkz: barbar türkler)
silaha, topa, tüfeğe, kırım karılarına ve pezevenklerine, savaşa, büyük yatırımlar yapmıştır osmanlı.
geriye miras olarak büyük bir nam bırakmıştır.
o da (bkz: barbar türkler)
tüm cihan devletletine karşı senelerce savaşıp dibe vurduğu anda bile, kurtuluş savaşını başlatıp ana vatanı kurtaracak bir devlet ve ordu geleneği bırakmıştır.
Devletin en zayıf olduğu dönemlerde devam eden ama pkklıların, ermenilerin, bir kısım batılıların ve içimizdeki soysuzların inkar etmeye devam edeceği ve bu inkarın da umrumuzda olmadığı yatırımlardır.
eğitime yapılan yatırımların bir bölümünü yazarak Yukarıda yazdığımız örneklere ilave yapmaya devam edelim..
Deniz Harp Okulu'nun temeli olan Deniz Mühendislik Okulu , GATA'nın atası olan Askeri Tıp Okulu, Harp Okullarının temeli olan Mekteb-i Harbiyeler , Askeri Baytar Okulu, Kumral okulu, sonradan adı Siyasal Bilgiler Fakültesi olacak olan Mekteb-i Mülkiye , bugünkü istanbul Üniversitesi tıp fakültelerinin çekirdeği olan Mekteb-i Tıbbıye-i Mülkiye, istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin temelini oluşturan Mektebi Hukuk, Halkalı Ziraat ve Baytar Mektebi, öğretmen okulları (Darülmualliminler), sonraları adı Yüksek Mühendis Mektebi olan Hendese-i Mülkiye Mektebi, Osmanlı ve Cumhuriyet sanatkarlarının çoğunun bünyesinde yetiştiği Sanayi-i Nefise Mektebi, yakın zamanlara kadar varlığını koruyan iktisadi ve Ticari ilimler Akademisi'nin çekirdeği olan Hamidiye Ticaret Mektebi, Aşiret Mektebi, Bursa'da ipek böcekçiliği Enstitüsü'nün temeli olan Harir Darütta'limi ve Harir Darüttahsili mektepleri, Bağcılık ve Aşıcılık Okulu, Orman ve Madencilik Okulu, Polis Okulu ve Uygulama Okulu, 1898 yılında Ankara'da Numune Çiftliği'nin içinde açılan Çoban Mektebi vs.
osmanlı balkanlarda, ortadoğuda ve anadoluda bir kaç il dışında yok gibidir. anadoludaki eserlerin çoğu selçuklulara aittir. bu yüzden keşke selçuklular yıkılmasaydı dediğim durumdur.
en fazla üç beş medresedir. türbeler de zaten ölenler,n yakınları tarafından yaptırılmıştır devletle alakası yoktur. bol bol vergi yükleyerek harem hayatına yatırım yapmışlardır.
caddede sokakta gördükleri ve turizmden başka bir işe yaramadığını sandıkları binaları yatırım sanıp, onu da sadece selçuklu'nun imar ettiğini düşünen zavallı, önyargılı, cahil tespitidir. buyurun size somut örnek:
Halil Rıfat Paşa 1882-1885 yılları arasında Sivas Eyaleti'nde görev yaptı. Toplam 886 km yol yapmıştır. Yıllık ortalaması 295 kilometredir. paşa'dan yaklaşık 130 sene sonra, Sivas Belediyesi 2006 yılında 25, 2007 yılında 36 kilometre yol yapabildi. yıllık ortalamasını 30 kabul ederseniz, 3 yıl görev yapan Osmanlı Paşa'sına yetişmek için 29,5 seneye daha ihtiyaçları var. Merkezi hükümetimiz ise Sivas - Ankara karayolunu 5-6 yılda ancak tamamlayabildi ki paşanın yaptığı yol mesafesinin yarısı kadardır.
Halil Rıfat Paşa Sivas eyaletine irili ufaklı toplam 462 adet köprü yapmıştır. 3 yılda 462 köprü.
Daha da somut misaller verelim.
iki katlı ve 42 odalı yontma taştan hükümet konağı yaptı. bugün de o bina kullanılıyor. adliye için 25 odalı bir binanın inşasına başladı. 43 odalı hapishane binası, 4 dershaneli ve salonlu mülkiye rüştiyesi, askeri rüştiye okulları, öğretmen okulu ve milli eğitim daireleri yaptırdı.
aslında söylenmek istenen osmanlı anadolu'yu ihmal etti, türklüğe ihanet etti vb. şeylerdir. yoktur öyle bir şey.
anadolu selçuklu devleti zaten büyük oranda anadolu'yu devrin şartlarına göre iyi denebilecek düzeyde imar etmişti. büyük nüfus artışlarının yaşanmadığı uzun yüzyıllar boyunca bu kamu binaları yeterli oldu ve yerine sürekli yenileri eklendi, takviye edildi.
boru hatlarından istanbul,izmir, Edirne gibi şehirlere dağıtılan hidrojen ağırlıklı havagazı için inşa edilen dönemin en modern gazhaneleri. Yemek pişirme, ısınma, banyo ve aydınlatma için kullanılan gaz için inşa edilen gazhanelerden bazıları; 1853'te kurulan Dolmabahçe Gazhanesi, 1887'de kurulan Yedikule Gazhanesi, 1891'de kurulan Kadıköy Gazhanesi, 1859'da kurulan izmir Gazhanesi..
not: yapılan yatırımlar yazıldığında gelen eksilere bakınca anlıyoruz ki, ermeni diasporası ve genç irlandalılar rahatsız.
En kötü dönemlerinde en az seviyede gerçekleşmiş olan yatırımlardır.
19. yüzyılın en önemli ve en ileri ulaşım yolları olarak kullanılan demiryollarına bakalım..
1856 - 1922 yılları arasında Anadolu Topraklarında inşa edilen hatlar,
izmir -Kasaba ve uzantısı 695 km normal hat, izmir -Aydın ve şubeleri 610 km normal hat, Bursa-Mudanya 42 km dar hat, Ankara-Yahşihan 80 km dar hat göze çarpanlar.. anadoludan Osmanlı'nın diğer bölgelerine aynı dönemde yapılan hatlar da yaklaşık 5.200 km'dir.
türklük kavramının katledilmesi
bedevi kültürünün oturtulması
devletin önemli kademelerine ne kadar veledi zina varsa getirme
hatta bir süre sonra özellikle yabancılardan seçme
padişahın peydahladığı veledi zinaların kafalarına göre halka vergi yüklemeleri
arapların bitarafını yalıyor olmamız böyle uzar gider hakkaten çok şey kattı osmanlı anadoluya.
eksileyen yobaz bana kaç tane türk vezir sayarsın osmanlıda ? yok bildiklerim yanlışa bana doğruları öğretmeni isterim gerçekten.
sanayi devrimine ecdadın yarattığı güç ve iktidarın üstünlük psikolojisinden dolayı kaynaklanan sessiz bekleyişle askeri alan haricinde tam anlamıyla duyarsız kalınmıştır. ingiltere sanayi devriminin harcını ' tahıl yasaları ' adı altında yasa ile atarken, osmanlı ileri gelenleri o dönemlerde yüzde doksan beşe yaklaşa kırsal nüfusu, yatırımdaki aksiyonlarda kullanamamıştır. kastedilen anadolu ise 14. yy da hakimiyet esasını rumeli de kuran atalardan beklenen davranış olmazdı zaten. avrupa nın köylüsünü işçi sınıfına dönüştürmesi gibi bir olay yaşanmadığı için en azından son dönemde gayrimüslimlerin izinsiz kurdukları fabrikalar dışında tezgahlar bile vergiden muaf olmak için kapatılmıştır.