şüphesiz ki osmanlı bu köprüyü inşa ederken mimar muslihiddin usta indıragandi yapsın diye bu köprüyü bu şekilde uzun ve tam 174 kemerli olarak inşa etmedi.
bir bildiği vardı, bildiği şuydu ki, doğa ana bazen kızabilir, o daracık yatağında akan nehir kudurup çok daha geniş bir alana yayılabilirdi.
Ataları anadolu'nun köylerinde vur sırtına odunu, al elinden vergiyi koşullarında yaşayan, sonra cumhuriyet sayesinde insan yerine konan ama şehirlere göçünce Osmanlı olduk sanan, ancak ne osmanlı, ne de cumhuriyet kafasında olan davarların anlamayacağı köprüdür.
Çünkü mütaitler çalamıyordu kelle giderdi düşünsene padişah sefere çıkıyor bakıyor köprü selde yıkılmış takdiri ilahi falan demez mimar başını silkerdi.
The Uzunköprü Bridge or Long Bridge meaning (Turkish: Uzun köprü) is a 15th-century Ottoman bridge, which gave its name to the town of Uzunköprü.[1]
Inscription on the bridge about its restoration in 1823.
The bridge was built between 1426 and 1443 by head architect Muslihiddin on the orders of Ottoman Sultan Murad II. The ancient stone-built bridge with 174 arches, is 1,392 m (4,567 ft) long and up to 6.80 m (22.3 ft) wide.
Some of the arches are pointed and some are round. When it was first completed, the structure was the longest bridge in the Ottoman Empire and later Turkey, a title which it held for 530 years until 1973, when it was surpassed by the Bosphorus Bridge in Istanbul. However, Uzunköprü is still the longest stone bridge in Turkey.[2]
yapılar , binalar insanların realitesini , gerçekliğini , karakterini gösterir .
bir ülkenin insanlarını anlamak için yapılara , binalara bakınız .
kabaca 1945 yılına kadar dünyada yapılan önemli binalarda sağlamlık önemliydi .
bu aynı zamanda şeref , gurur meselesiydi .
osmanlı da bu ekolün bir parçasıydı . osmanlı devrini görmüş insanlar aynı ciddiyeti 1970
lere kadar devam ettirdiler .
basit bir olay anlatalım ...
Çakmak Hattı, II. Dünya Savaşı'nın çıkacağının anlaşılmasının ardından Almanlar tarafından gelebilecek bir saldırıya Trakya sınırında karşı koymak amacıyla Çatalca'da kurulan savunma hattıdır. Marmara Denizi'nden Karadeniz'e uzanmaktadır .
bu hattın inşaası bittikten sonra , komutanlar müteahhitlere ;
" şimdi koruganlara , bunkerlere girin . üstünüze topçu ateşi açılacak . şartnameye
ye uygun inşaat yaptınızsa korkmayın . yoksa asker öleceğine siz ölün " demiştir .
bu nesil 1970 lerde aramızdan tamamen ayrılmıştır ...
gerçek osmanlı bir başkaydı .
" kısa yoldan zengin olalım , araba alalım , çapkınlık
yapalım , biz de şehirli olalım " diye ortaya çıkan
ilkokul mezunu , köylü osmanlı taklitçileri ise her
şeyi berbat ediyor .