öncelikle sanrı (halisünasyon) değil, sanı (zan) olması gereken kelimenin bulunduğu yerin yersizliğini ifade etmek isterim, sonralıkla da evet osmanlı 3 kıtada söz shibiydi fakat, ispaya- venedik-ceneviz o tarihlerde kaç kıtada söz sahibiydi buna da bakmak lazım.
bakınız ki bu konu hakkında daha Türk tarihini bilmeden iyi ya da kötü yorum yapmayınız.
Osmanlı tarihi hakkında adam gibi bilgisi olmayan cahillerin sanrı diye tanımladığı gerçeklik.
Doğuda osmanlı nereye gitmiş,fars devletiyle devamlı savaşmışız ilerleyememişiz.
E be kardeşim,Osmanlı zamanında Fars devleti,fars krallığı veya da Şahlığı mı vardı?
E be cahilim benim bak bakalım o topraklar kaç yılına kadar türk hakimiyetindeymiş.Fars krallığı ya Oğuzların gelip ilk yerleştiği bölgeye fars krallığı dedi adam. Sonra da tarih üzerine yorum yapıyor.
E ama siz de haklısınız,iranda daha dün kurulmuş farsi iktidarını bilmezsinzi,pehleviler falan onlardan önce kaçarlar kimdi?
Onlardan önce avşarlar kimdi?Ondan önce Safeviler? safevilerden önce kim vardı o bölgede?
Bugün iranda kaç milyon tane türk var?
Farstan fazla türk var iranda.
Doğu Türkistan bağımsızlığı ilan edince Dünyanın bir ucunda kimin adına hutbe okuttu?
Hindistanda babür hanedanlığı ne zaman yıkıldı haberin var mı senin? Bunlar hep kime bağlıydı siyasi olarak?
ingilizlerden önce Hindistan Türk hanedanlığıyla yönetiliyordu.
Of of Lise tarih kitaplarını okumamışsınız okusanız da bunları bilmezsiniz ama başka tarih kitaplarını da okumamışsınız bre.
yukarıdaki 50 tane farklı fikirdeki entrye bakınca insanın içi acıyor. bugün elimizde ne var, yarın elimizdekine sahip olabilicezmi diye kafa kafaya verip düşünceğimize 500 sene öncesinin masallarıyla birbirimizi yiyoruz. yok asyada çin varmış avrupayı napolyon almış. iyide sana ne faydası var. senin elindeki toprağın sınırları belli. önce elindekinin kıymetini bil sonra geçmişine çamurmu atıcan yoksa gül mü dağıtıcan ona karar ver. 7 yaşımızdan beri osmanlı şöyleydi osmanlı böyleydi diye yıllardır uyutuluyoruz. çok matah birşey olsaydı bugün yerinde dururdu. artık yıkılan 16 tane devletin kahramanlık masallarıyla uyumasak ta, 17.nin yıkılmamasını sağlasak keşke.
hükmetmek ile ne kastedildiğine bağlıdır. örneğin romayı ele alır parayı aracı olarak kullanan ticaret sayesinde (bkz: pax romana) bütün eyaletlerini birbirine bağlayan mimarisine kadar merkezileşmiş bir devleti düşünürsek osmanlı hükmetmemiştir. ordusu ve gücü yerel merkezlerde asıl merkezin gücünü sürekli olarak hissettirmemiştir. bu bağlamda osmanlı anadolu, rumeli ve balkanlara hükmetmiştir. ama topraklar açısından bakarsak elbette osmanlı himayesinde tuttuğu topraklarla üç kıtaya hükmetmiştir. aynı şekilde bugünün imkanları çerçevesinde gerek kültürü olsun gerek kurumları olsun dünyanın her tarafına washington'un gücünü saniyesinde hissettirebilen bir amerika dünyaya hükmetmektedir.
bundan 100 yıl sonra, amerikalılar tarih kitaplarında, abd, asya'da çin ve rusya'Nın dışındaki tüm topraklara, ve avrupa'ya afrika'ya güney ve kuzey amerika'ya hükmetti dese, sonra birileri çıkıp ya bırakın bunları dese, şu an bu tarihin içinde yaşayıp bunun gerçek olduğunu gören bizlere ne kadar gülünç gelir değil mi?
şu an dünyanın en büyük gücü amerika birleşik devletleri ise, o dönemde de dünyanın en büyük gücü osmanlı devleti idi, düşünün şu an nasıl ki amerika birleşik devletlerinin verdiği emir nedeniyle biz kuzey ırak operasyonunu kesmek zorunda kalıyorsak, osmanlı'nın o zamanlar verdiği emir ile almanlar esir aldıkları fransız kralını serbest bırakır...
nitekim birşeylere hükmetmek sadece toprağa sahip olmak değildir, açıkçası osmanlı o konuda sadece istanbul'a hükmetmiştir, geri kalan toprakların hepsini yerli halklara tımar yöntemi ile devretmiştir, yani halklar adına değişen birşey olmamıştır, bu mantıkla bakılıcaksa olaya. oysa bir de osmanlı'nın nüfuzu var, sözünü geçirdiği yerler var. ona bakınca aslında 3 kıtaya hükmetti sözü, pek de abest değil.
muhtemelen osmanlı antipatisi ile yazılmış iddiadır.
öte yandan, beş kıtaya dahi hükmetmiş olsa, bugün -artık- bize bir yararı yoktur.
osmanlı ve onun hatırası hakkında ilginç olan şey ise, bu tarih; bellek silicilerin elinde nasıl "yok" ya da "yokluk" seviyesine varıncaya kadar yanılsatılıyorsa, geçmiş tapıcılarının elinde de tersine oranla "fetiş" haline getiriliyor olmasıdır.
sanıyorum osmanlı şudur: tarih. (fakat tarihi(ni) bilmek iyidir, o ayrı.)
efendiler bu bu başlığın durulduğunu görünce yazmaya kara verdiğim bir entrydir. sağolun önceki 3 entry'i en anlaşılmayanlara koyduk bunu da onun yanına yollarız, çünkü fikrim değişmedi.
yine belirtiyorum benim osmanlı'ya bir garezim yok ve bilim, mantık çerçevesinde yazıyorum. neyse teker teker savunma yapmak yararsız.
neyse tekrar özetlemek gerekirse, osmanlı; iyi, güzel, hoş, geniş, ferah bereketli araziler üzerindeydi ama, hakim olduğu kıta yoktu.
hangi kıtaya hakimdi osmanlı?
avrupa'ya hakim olmadığını nedenleriyle daha önce açıkladım. ha etkilemiştir ama avrupa'nın hakimi o yıllarda vatikan'dır. ingilizler'dir, ispanyollar'dır, fransızlar'dır, almanlar'dır. biz sadece merkezi bir avrupa ülkesi avusturya'ya bir dönem üstünlük kurmuşuz. yoksa götü boklu* balkanlar zaten belalı yerlerdi.
afrika? lan kuzey kıyıları bizimdi, onu da fransızlar ingilizler italyanları kafalarına göre aldılar biz öyle baktık lan!
asya? çin var lan orda kocaman... sahip olduğumuz topraklar asya'nın yüzde 10'u olmazdı bile. lütfen ama.
hatta Osmanlı istanbula bile hükmedememiştir. biraz daha abartalım da tam olsun. Osmanlı sultanları saraylarını bile hükmedememiştir.
tanım: Osmanlıyı sevmeyen hatta Osmanlıdan nefret eden sözümona türk gençliğinin uydurmalarıdır. sizin sanrı olduğunu düşünmeniz onun gerçekliğini değiştiremez. Osmanlı en zayıf zamanlarında bile Avrupaya nota vermiş ve peygamberine hakaret eden tiyatro oyununun oynanmasına müsade etmemiştir. altın çağlarında ise Avrupa kralları birbirleri arasındaki anlaşmazlıkları çözmesi için Osmanlıdan yardım isterlerdi.
osmanlı imparatorluyu 3 kıtaya hükmetmemiştir, çünkü hükmetmek kelime anlamı ile o alanda mutlak otorite sahibi olmak demektir. osmanlı avrupa asya yada afrika kıtalarına hükmetmemiştir.
ki zaten biraz tarih bilgisi olan herkes , osmanlının yıkılma sürecinde, topraklarının aşırı derecede geniş olması ve bunun beraberinde getirdiği merkezi otoritenin yıpranması olgusunun önemli yer tuttuğunuda bilir.
ayrıca yine hükmedemediği için dünya kadar isyan çıkmıştır. bunları da mı biz söylicez arkadaşlar sizlere. osmanlı osmanlı devleti diye dilinizde tüy bitiyo daha bunlardan haberiniz yok.
nedir peki?
osmanlı devletinin 3 kıtada toprakları vardır, 3 kıtya hükmetmemiştir.ikisi çok farklı şeylerdir, hayır bunu anlamak bu kadar zor değil arkadaşlar,lütfen. ayrıca illa bi şeyler gurur duyacaksanız bununlada duyabilirsiniz yani. bide harita filan yayınlamışsınız*
yok daha neler..
ayrıca kaynak bitti dünya da da sızıntı dergisi mi kaynak kaldı* değinmeden geçemiyecektim valla.
bide önermenin sahibi arkadaşa çemkirmek istiyorum müsadenizle*
tabikide osmanlıya biz diyecez. nesi garip ki bunun. yoksa bir günde mi kuruldu bu ülke. saksıda mı büyüdü. kullandığın bayrakdan tut bütün kurumlarımız nerden geldi, benim bi kaç nesil ötem osamnlıyı efenim, hepimizin de öyle. yani osmanlıya biz demek kadar normal bir şey yok.
bu biraz yunanlıların bizansın bizimle ilgisi yok, iranlıların persler kim lan demesi gibi bir şey oluyor.*
son olarak, lütfen diyorum, istirham, istismar ve istihdam ediyorum*
ne sanrısı lan düpe düz gerçek. hatta gurur duyuyorum bununla.
ulan ne güzeldi o günler be! br çıkıyorum köyümden. 3 kıtayı geziyorum her yer benim vatanım. her yer bana vergi veriyor, itaat ediyor. daha ne ister bir insan.
biliyor musun sözlük bazen kendime güvenimi yitirdiğim zamanlar açıyorum okuyorm o fatihli, kanuni li zamanları kitaplardan. yavuz un alevileri kılıçtan geçirip kuyulara doldurduğu anıları okuyorum. kendime geliyorum lan! damarlarımdaki asil kanın vücudumu sardığını hissediyorum. o an çıksa karşıma bir sumocu onu bile yerim lan ben o gaz ile!
allahım ne yaptım ki ben sana; beni türk milletinden yaratarak şanslı kıldın beni.
yoksa öteki tarafta bunun bedelini mi ödeyecğim hey tanrım?
imparatorlukların kati sınırları vardır sananlara sanrı gelen realite. imparatorlukla günümüz devletleri arasındaki farklardan biri de sınır mevzusudur. imparatorluklar kendilerine sınır çizmezler, onların önkabulu tüm dünyanın kendilerinin olduğu, bir gün hepsinin kendi hakimiyeti altına gireceğidir. bu sava karşı çıkanlar osmanlı padişahı adına okutulan hutbelerin, alınan vergilerin genişliğine bakarak bir fikir sahibi olabilirler.
zamanında onların yaptığı gibi işgal ettiğimiz ülke vatandaşlarının ırzlarına geçip nesillerini bozmadığımız için şimdi onların çocukları gelip buralarda acimadi ki acimadi ki türünde başlıklar açabiliyor. yoksa o 3 kıtaya hükmettik, bunun için belgeye de kağıda da ihtiyacımız yok. sorun fransız kralına (fransuva) isterseniz; ''dans etmeyin lan, gelirim ha'' diyerek fransa'da dans edilmesini engelleyen kimdi? mektup da şöyle ;
EY FRANSA KRALI FRANSUVA!
SEFiRi KEBiRiMDEN ALDIĞIM MAZHARA GÖRE MALUMATIM OLDU Ki, MEMLEKETiNDE DANS NAMINDA ALA MELLE-iNNAS FUHŞiYYAT VE LUBiYAT YAPIYORMUŞSUN. iŞ BU NAME-i HUMAYUNUMUN ELiNE VUSÜLÜNDEN iTiBAREN BU MEL'ANET VE REZALETE SON VERMEDiĞiN TAKDiRDE ORDU-YU HUMAYUNUMLA GELiP SENi KAHRETMEYE MUKTEDiR OLURUM.
============================================================Kanuni Sultan Süleyman==
Gerçek değil sanrıdır.3 kıtada toprakların bulunması başka birşeydir hakim olmak bambaşkadır.Batıda ispanya-Habsburg ve doğuda Çin ve Japonya her zaman en az Osmanlı kadar güçlü devletlerdi.
"hükm" sözcüğünden tüm asyayı ya da avrupayı tapu kadastro'dan üzerine geçirmek anlaşılıyorsa, evet sanrıdır.
fakat "hükm" başka bir şeydir. eğer sen bir mektupla koskoca fransuva'nın altına sıçtırıyorsan bu franasuva ve onun tebaasına hükmediyorsun demektir.
---zıpoylır---
17. yüzyıl sonlarına kadar Avrupa'da oldukça yaygın olan "Türk korkusu" (Türkenfurcht) önemli bir gerçeğe karşılık gelir. Bu korku o kadar canlıydı ki, Almanya'da tehlikeye karşı Türk çanı (Türkenglocken) ve Türk vergisi ihdas olundu. ilk gazete (Neue Zeitung) de Türklere ait haberler için çıktı.2 16. yüzyılda yaklaşık 2.000 başlık tebliğ, levha, kitap ve dergi Türklerden bahsetmekteydi. Meselâ, "Türkendrucke" (Türk baskısı) adlı bir gazete, sadece halkta Türklere karşı nefret uyandırmayı hedeflerken, aynı maksatla "Türkenbücherein" (Türk kitapçıkları) bütün köylere ulaşıyordu. 3 ispanyolların "Türk'ün geçtiği yerde ot bitmez" atasözü de o dönemde Avrupa'da çöreklenmiş Türk korkusuna ayna tutuyor. Aslında "Mama, li Turchi!" (Anneciğim, Türkler!) italya'da ve Franco dönemi ispanya'sına kadar da tazeliğini koruyan bir korkunun ifadesiydi. Son otuz yıla kadar "Türk" adının "coco" (umacı, öcü) mânâsında kullanıldığı ise, bilinen bir gerçek.
---zıpoylır---
kabul etmeyenlere inat sanrı değil, hakikatin ta kendisidir.
kıta sınırlaması yapmak yanlış olabilir, dünyaya hükmettiği gerçeği şeklinde düzeltilebilir. bilmeyenler için kaynak önermek vazifemizdir. malum cehaletin temeli okumamaktır.
ne yazıktır ki, bugün soyunu inkar eden, tarihini bilmeyen, echel-i cühela bir nesil vardır.
etse ne olur etmese ne olur. sonuçta tarih övünmek için değil ders çıkarmak içindir. kaldı ki bunun övünülecek yanı nedir ? bir yerleri ele geçirmek ne zamandan beri muhteşem bir olay olarak algılanıyor. siz dünyaya ışık saçtığınızı mı zannediyorsunuz ?
toprak sahibi olmak ile hükmetmeyi aynı şey sayarsak doğrudur.
ancak ikisi çok farklıdır. hükmetmek için toprak sahibi olmaktan daha önemli olan, kültürel ve ekonomik güce sahip olmaktır.
özellikle yavuz sultan selim zamanında zirve yapan osmanlı ekonomisi, aynı çağlarda kriz içindeki avrupa ülkelerini, osmanlı karşısında el pençe divan durmaya itmiştir.
ha sonra ne oldu, coğrafi keşifler sonucu çıkışa geçen avrupa ekonomisi, savaşlar yüzünden gerileyen osmanlı ekonomisine üstün gelince, gerileme başladı.
tarihini, (h)atasını bilmeyen, resmî tarih denen 'atasına küfretmekte beis görmeyecek denli onurlu(!)' müfterî kurmacadan tarihini öğrenen(!) yeniyetme safsatası; sanrı değil o hakîkat... asıl yazık, asil 'osmanlı kötüdür' sanrısındaki mânevi azıksızlara, eziklere olsun sevgili âgâh sözlük...