Sorsan anca 5 Padişah (Osman Gazi-Fatih Sultan Mehmet-Yavuz Sultan Selim-Kanuni Sultan Süleyman-Abdülhamit) sayarak kendini Türk tarihi profesörü sanmaktır. Yolda Karamanoğulları beyliği bayrağını görse Israil bayrağı sanacak kesimdir ayrıca.
Polat alemdar'ı senelerce, ağzının suyu aka aka izleyen bir halkın, bir kaleden çıkıp diğer kaleyi işgal etmiş bir devlete hayran olması gayet normaldir.
ütopik tarihle beyinleri yıkanan insanların hayranlığıdır o. osmanlıyı tarih kitapları öyle bir anlatıyor ki salak olmak bunlara inanmak için yeterlidir ki zaten osmanlı hayranları da tam bir mal.
ayrıca işin komik tarafı cumhuriyeti kuranların okulları osmanlıyı mükemmel anlatıyor. ulan o zaman adam daha mükemmeldi değip eskiyi arzulamaz mı?
osmanlı dönemi türkiyenin tarihinin bir parçasıdır. hayran olunabilir, olunmayabilir. fakat günümüzde malum şahıs ve sürüsü yüzünden osmanlıya hayranlık duymak dininizin ve siyasi görüşünüzü temsil ediyor. örnek mi;
osmanlıya hayran şahıs:
(genel olarak)
-atatürk'ü yok sayar
-atatürk'e kafir der
-atatürkçüleri hain ilan eder
-kadınsa başı kapalıdır
-kemalistler tarafından çomar ilan edilmiştir vs vs
osmanlıya hayran olmayan şahıs;
(genel olarak)
-büyük ihtimalle kemalisttir
-hükümeti eleştirir, solcudur
-müslümanlıktan bir şekilde soğutulmuştur
-malum şahıs ve sürüsü tarafından hain ilan edilmiştir
yani ülkeye bi güzel koydun sayın cmhrbşkn. ülkeyi böldün; tam olarak 2'ye. insanları dininden, inancından soğuttun; tam olarak. sövesim geldi, üzgün değilim. eğer şu an yukarıda ki şekilde sınıflandırdıysam ve bir şekilde böyle düşündüysem bunun tek sebebi; AKP VE RTE.
her türk gencinin normal şartlarda beslemesi gerekendir. fakat hiçbir şekilde toz kondurmamak, yaptığı yanlışlara yanlış diyememek şeklindeyse bu hayranlık değildir.
ilber Ortaylının her görüşüne katılmam ama entryleri okuyunca yok efendim "padişahları sayamazlar " yok efendim "osmanlı türklüğü bitirmiştir "nasıl bir cahilliktir.Her iki kesimde osmanlıyı bilmiyor ama iddia ediyor.ilber hocam demiş "saf rafine tarih " okuyun.
din= osmanlı ekseninde gitmektedir. dindar olan kendini zaten haklı gördüğünden başka türlüsünü düşünmez ama o bilmez ki osmanlıda yalnızca köle gibi birşeydi.
Osmanlının örnek alınacak yanı son 200 yılı hariç sağladığı adalet,liyakat ve bilgiye ulaşma sevdasıdır.Alfabesi yada siyasî düsturu değildir....BATI 200 YILDA BiRiKTiRDiĞi BiLGi VE ADALET ANLAYIŞINI iÇSELLESTiRiNCE------KRAL,KRALiÇE,BAŞBAKAN,BAŞKAN------ARTIK SADECE OTOMATiK PiLOTA TABi UÇAKDAKi KAPTAN GiBi SADECE TEHLiKE ANiNDA VE MEVCUT SiSTEMi KORUMA GÖREViNi ARZEDER.....DAHA FAZLASINI DEĞiL.....BiZDE iSE KiM BAŞA GELiRSE ONA GÖRE ROTA ÇiZiLiR BiLGiLERiMiZ GiBi ÖNGÖRÜ VE ViZYONUMUZ DA KISITLIDIR
Batı dediğimiz adamlar önce ADALETi VE GÜVENLiĞi SAĞLADILAR SONRA LiYAKATI TAHSiS ETTiLER.
SONRASI iÇiN LiSTEYE GÖZGEZDiRiNiZ.BU ARADA CUMHURiYET PROJESi GAZiNiN ARDINDAN SONLANDIRILMASA, UYDU VE GÜDÜMLÜ DEVLET PROJESiNE GEÇiLMESEYDi KUŞKUSUZ FARKLI BiR DÜZLEMDE OLURDUK
osmanlı, -hiçbir- alanda "hayran" olunabileccek bir başarı göstermemiştir.
tek başarısı askeri alandadır.
o da büyük bir "deha" sonucu ortaya çıkmamıştır. avrupa'nın içinde bulunduğu "uygun" koşullar ile kalabalık ordusunun yardımıyla doğu avrupa'da toprak elde etmiştir. avrupa karışıklığını bir düzene koyup "normal"leşince ve asker sayısının önemi azalınca osmanlı askeri başarıları da son bulmuştur.
bu askeri başarı dediğimiz olayda da yendiği iki önemsenebilecek ulus vardır:
1. artık çoktan bitmiş, tükenmiş, ekonomik olarak iflas etmiş, latin orduları tarafından darmadağın edilmiş, batı dünyası tarafından yalnız bırakılmış bizans (ellenler).
2. osmanlıyı oyalamak için habsburg hanedanı tarafından osmanlı ordularının önüne atılan doğu avrupa'nın köylü ulusu sırplar.
kuzey afrika, tamamen politik nedenlerle osmanlı'nın "bağlaşığı" olmuştur.
araplar ise zaten askeri bir rakip bile değildir. mısır kendi başına bir değer sayılabilir. onu da savaş alanında yense de yönetememiş sonrasında kendi kendini yöneten mısır ordularına yenilmiştir.
askeri alan dışındaki diğer alanlara bakalım:
sanat tarihi:
aya sofya'nın kopyası olan bi avuç cami. sivil mimari yok. hiç yok. yalnızca cami. onlar da aya sofya'nın çakmaları.
o camiler de fars etkili bizans biçemi. osmanlı'da mimari bir "biçem" yoktur. osmanlı mimarisi bir gelenektir. bir tasarım, bir yenilik değildir. fars camisinin aya sofya türevleri.
bazı yazarlar ilk kubbe'nin ve "kemer" yapısının osmanlılar tarafından bulunduğunu söylüyor. gülüyorum.
en önemlisi şuras: sivil mimari -yok-... çünkü osmanlı'da sivil yok! yalnızca istanbul merkezli bir ordu var. bu orduya da vergi toplamak ve halkı kandırmak için cami lazım.
bilim:
osmanlı'da bilim yoktur. yok. hiç yok. o arşivleri istediğiniz ölçüde tarayın deşin. bir sayfa bilim bulamazsınız. çünkü yok.
ali kuşçu çağrıldı diye 600 yıllık devleti "bilimde çığır açtı" olarak tanımlıyorlar.
lan ali kuşçu osmanlı'ya geldiğinde ali kuşçu'ydu zaten. osmanlı yetiştirmedi. gelince de bişey yapmadı. çünkü eşariler adamı kafir ilan etti. bastırıldı.
öte yandan, hadi diyelim ki ali kuşçu "osmanlı ürünü" olsun. öyle değil. ama hadi varsayalım... e peki 600 yılı bir kişiyle mi kurtaracaksınız?
osmanlı'da yalnızca medrese vardır. eşarilik öğretilir. bilim karşıtıdır. bi kaç bilimsel eğitim girişimi olmuşsa da bunlar başlar başlamaz bastırılmış bitirilmiştir. bilimle uğraşmaya yeltenenler ya katledilmiştir, ya sürgün edilmiştir, ya da susmak durumunda bırakılıp aşağılanmış ve tecrit edilmiştir.
osmanlı'da bilim yoktur. o 19. yüzyılın sonunda kurulan bilmem de sultanisi şahanesi adlı okullar üniversite değildir. meslek kursu'dur. osmanlı'da hiçbir zaman üniversite olmamıştır. türkiye toprakları ilk üniversite'yi cumhuriyetle görmüştür. istediğiniz ölçüde atatürk düşmanı olun. gerçek bu. tarih mühendisliği sizi kurtaramaz. türkiye topraklarına üniversiteyi atatürk getirmiştir. bilimsel eğitim atatürk'le bu ülkeye gelmiştir. istediğiniz kadar arşiv deşin. ulaşacağınız sonuç değişmez.
avrupa'yla karşılaştıralım: ilk üniversite'nin -gerçek anlamda ilk üniversite'nin- kuruluşu: university of bologna (1088)
bak orayı iyi oku: 1088... yani, osmanlı kurulmadan 200 yıl önce. dünyayı neden avrupalılar "fethetti" sanyorsunuz? şu anda modern bilim ve teknolojide varolan nerdeyse herşeyi neden avrupa geliştirdi sanıyorsunuz? buna birikim denir.
eğitim:
osmanlı'da eğitim yoktur. aynı bilim gibi.
yalnızca imamlar eğitim görür. bi de saray eşrafı. yani paşa adayları ve paşa çocukları. bunlar da devlet işleriyle uğraşan kişi olup sayıları binleri bile geçmez. osmanlı'nın geri kalan tüm müslüman tebaa'sı kara cahildir. yaşamları boyunca ne okuma yazma öğrenirler, ne okurlar, ne de yazarlar. onun için imam ya da paşa olmayanlardan geriye -hiç bir- yapıt kalmamıştır.
osmanlı yediği boku 19. yüzyılda anlamış ve istemeye istemeye, utanç ve eziklik içinde avrupalılara liseler açtırmıştır. bu liseler de yine toplum için değil saray eşrafı, asker sınıfı ve ulema içindir.
bakın burası çok önemli:
eğitim gören ilk nesil osmanlıyı yıkmıştır.
işte bunu iyi anlayın.
hukuk:
osmanlının hukuka bir katkısı yoktur.
insan hakları?
ticaret hukuku?
miras hukuku?
medeni hukuk (civil law)?
uluslararası hukuk (diplomasi) ?
var mı bi katkı? yok. neden? çünkü osmanlıda hukuk yok... çünkü osmanlıda şeriat var a gözüm. hukuk gelişir mi? şeriat ise eşari ulema sınıfının bin yıllık yalan dolanı. islami hukuk bile denilemeyecek ölçüde aciz bir dizge. yoksa osmanlıda faiz olabilir miydi? genelev olabilir miydi? olabildi ama. bilim yasaklanırken bunlar olabildi.
peki geriye ne kaldı osmanlıdan?
yol kaldı mı? kalmadı.
eğitim dizgesi ve binlerce okul kaldı mı? kalmadı.
anadoluya yayılmış hastaneler kaldı mı? kalmadı.
şehircilik ve planlı şehirler kaldı mı? kalmadı. çünkü osmanlıda istanbuldan başka şehir yoktu. koskoca bir köydü osmanlı. öyle olması istenmişti. böylece rahatlıkla zulmedilebileckti.
güçlü bir bilgin aydın sınıfı kaldı mı? kalmadı. kalanlar işte birinci meclisi dolduramadı bile. esnaf, toprak ağaları ve imamlarla birlikte anca bir meclis ettiler.
her gunun sartlari ayridir. bir monarsinin gunumuz dunyasinda yasamasi zaten mumkun olmayacakti. istanbul isgal edilip osmanli fiilen sona ermeseydi dahi emin olun bu gun osmanli yanlisi olanlar dahi padisah yonetimine karsi cikacaklardi. butun dunya demokrasiye gecerken kendi ulkende bir insanin iki dudagi arasina bakacagini mi dusunuyorsun?( diyecegim ama cevap da belli aslinda. ) ne ingiliz ne hollanda ne ispanya kraliyet alilelerinin bir gecerlililigi kalmadi cunku zamanin gerekliligi budur. kimse kusura bakmasin bu ulke eger monarsi ile yonetilecekse her turlu imkan ile demokrasiye aahip cikacak ozgur ruhlu insanlar bu zihniyeti tukrukleriyle bogacaktir.
osmanlı tarihi konusunda tek bir orjinal osmanlı kaynağı okumamış olmakla mümkündür.
laf nereden geldiyse yine musul ve kerkük'e gelmiş. şunların haline bak! türkiye'yi "dünya gücü" (sözde) haline getiren hükümetleri güneydoğu topraklarımızı şuna buna peşkeş çekmek için masaya oturmuş, bunlar hala musul kerkük diyorlar!.. diyorlar ama şu soruya yanıt veremiyorlar: (bkz: akp neden musul ve kerkük ü kurtarmıyor).
bunlar derler ki "lozan'da musul ve kerkük kurtarılabilirdi". taha akyol belgeselini yapıp, neyin ne olduğunu anlattıkları halde hala aynı yalanı tekrarlarlar. lafa bak!... lozan görüşmeleri sürdürülürken istanbul ve trakya işgal altındaydı ama britanya imparatorluğunun elindeki musul ve kerkük kurtarmamışız!...
peki musul ve kerkük niye lozan'da kurtarılmamış? efendim rauf yerine ismet gönderilmiş!... lozan'a, dirayeti herkesçe bilinen ve zaten daha sonra ikinci dünya savaşı yıllarında bir kere daha ispatlayan ismet paşa yerine, ağır ve tuzaklı şartlarla dolu mondros mütarekesi'ni imzalayıp, "çok iyi şartlarla bir mütareke imzaladık" diye sevinerek istanbul'a dönen rauf bey gönderilseymiş daha iyi olurmuş!...
cahillerin başlıca özelliği küstah olmalarıdır. alt tarafı sözlükte saçmalayan cahil serserilerdir ama neyin nasıl yapılması gerektiğini atamızdan iyi bildiklerini iddia ederler...
misirin kerkukun kaybedilmesi vs. diyenler ya kavalali mehmet ali pasanin kutahyaya kadar girebildigini bilmiyorlar ya da ittihat terakkinin hayalperest turculugunu yasiyorlar.