su günlerde osmanlı türkçesi(halk diliyle osmanlıca) dersleri zorunlu hâle getirilirken birden aklıma takılmış hanedandır. acaba ne yapıyorlar, nasıl işlerle uğraşıyor, hangi dilleri konuşuyor, hangi ülkelerde yaşıyorlar? hiç araştırma yaptınız mı?
osmanlı' nın bugünkü torunları büyük bir asimilasyon sürecinden geçmiş ve şu an çoğu yurtdışında(özellikle Amerika' da) yaşıyor. türkçe ve fransızca anadilleri olmakla birlikte, bulundukları ülkenin anadilini ve yanında bir yabancı dili daha öğreniyorlar. yani sıradan hatta vasat denilebilecek bir hanedan üyesi 4 dil konuşabiliyor. fakir olanı yok, hepsinin durumu günümüz standartlarında oldukça iyi.
ve gene atalarının yaptığı hataları yapıyorlar, hiç değişmemişler; yabancı evlilik ailede popüler. dün şöyle bir çektirdikleri fotoğraflara baktımda, eşlerden biri illâki yabancı. türkler' e hiç benzemiyorlar, hatta öyleki ii. Elizabeth daha bizdenmiş gibi duruyor. sultanahmet' te gördüğümüz uçuk sarı saçlı ve pembemsi tenli amerikalı turistlere dönmüşler. bu da demek oluyorki, artık amerikalılar arasında dahi "osmanlı torunları" var.
ve ülkede (özellikle istanbul' da) birçok mülkün kendi hakları olduğunu düşünüyorlar. ama ne mülkler! adalar, yatlar, katlar, topraklar... Korkunç bir servet. zaten iyi olan ekonomik durumlarını daha da iyileştirme peşindeler, ama bence haksızlar.
neden mi?
çünkü dedelerinin devleti yıkılmış, yıkılalı çok olmuş, hepsi türklüğünü/soyunu yıllık olarak düzenlenen çırağan sarayı ya da isviçre toplantılarında hatırlıyor, geri kalan zamandaysa sıradan bir amerikalı veya isviçreli olarak, dublex villalarının ve hizmetçilerinin sayesinde keyiflerine keyif katıyorlar.
bu sırada bizler ne yapıyoruz?
hani şu kepslerde "çakma" (!) osmanlı torunları olarak lanse edilen bizler, Türkiye cumhuriyeti vatandaşları. Faturalarla, üniversite sınavıyla, iş bulmakla, sefaletle ve haksızlıklarla uğraşıyoruz.
ama ülkenin esas sahibi benim ülkemin vatandaşı olmayan birileri oluyor!
hadi ya, ne güzel(!)
hepsi böyle değil tabii ki. aralarında büyük acılar çekmiş, Türkiye' de yaşayan, hak iddia etmeyen hatta hakkı yenilenleri de var. buna en büyük örnek olarak Neslişah osmanoğlu gösterilebilir. hayatı sürgünlerle ve büyük acılarla geçmiş, bu arada ne türklüğünü ne asaletini kaybetmiş, hiçbir zaman show peşinde olmamış ve sahip olduğu niteliklerle böbürlenmemiş, gerçek bir tarih. tarih kızı tarih hatta! ama maalesef 2 yıl önce vefat etti...
kısaca; artık bence ölmüş, kâğıtta bunu kabul kanıtlamış kişilerin mal/mülk aşırmasına veya şov yapmasına önayak olan bir kavramdır. dedelerimiz diye övündüğümüz kişiler vahdettin veya Abdülmecit değil, kanunî, fatih sultan mehmet veya yıldırım bayezid zaten.
not: ağır bir işsizlik dönemi ürünüm. sizlerle paylaşmak istedim ve rahatladım.
oh be!
gerçi tarihi yalayıp yutmuş sözlük yazarlarımız yukarda belirtmişler, dallama devşirmeler sizler gibi büyük tarihçiler dururken utanmadan tarihçiliğe yeltenmişler de bir de yalakalık olsun diye bir taraflarından en şetrefillisinden bir soyağacı uydurmuşlar bu hanedana.
bir kaç yüz çadırlık beyliği, 3 kıtaya yayan 600 yıl hüküm süren osmanlı hanedanına mensup olmanın ne karizması olabilir ki, istanbul u fethetmenin ne karizması olabilir ki, adamlar utanclarından sultanı iklimi rum dedirtmemiş mi kendine. baklavalardan, dolmalardan sonra osmanlıyı da yunana kaptırıyoruz ya yuh artık.
büyük tarihçi sözlük yazarımız türklerin yüksek kademelere gelmesinin kanunla yasaklandığını belirtmiş, madem bir konu hakkında atıp tutacaksın, hadi kitap okumuyorsunuz, internette de sadece facebook a mı giriyorsunuz napıyorsunuz, en azından internette biraz araştırın, osmanlı devletinde sadrazamlık yapanların hangi milletlere mensup olduklarına bir bakın bakalım, bunların yüzde kaçı türkmüş.
dünyada milliyetçilik diye bir kavramın olmadığı bir dönemde, her milleten vatandaşa sahip olan bu ülkede, (milliyetçilik kavramının ortaya çıkışı 18. yy sonlarıdır) sen türksün sen ermenisin değil, müslüman - gayri müslim ayrımı yapılmıştır, 18. yy öncesi tüm dünyada milliyet değil din ön plandadır, devlet işlerinde görev almak için öncelikle müslüman olmanız gerekirdi.
dünyadaki en önemli saltanat ailelerinden biridir. bir devleti aralıksız en uzun süre yöneten hanedan olarak da anılır. şimdi bu ailenin tarihte çok önemli bir yeri var dünyaya hakim olmuş ve 3 kıtayı yüzyıllarca yönetmiş bir ailedir. ama bu ailede insanlardan oluşur başarıları kadar başarısızlıkları da vardır. bu aileye kusursuz gibi bakarak onları kutsallaştırarak bir yere varılmaz. ancak geriye gideriz gerçek tarih objektif olmayı gerektirir. osmanlı bu aileyi gerileme döneminde kutsallaştırdı ama sonuçta devletin sonu hüsran oldu. yapılan hataları görmezden gelmek daha büyük hatalara neden olur. laikler osmanlı'yı sevmiyor diyenler bilmeli ki laik türkiye osmanlı'nın yabancı devletlere olan borcunu ödedi ve bu milleti emperyalistlere karşı korudu. osmanlı yıkıldı bunu kabul etmek lazım osmanlı'yı yıkan başkası değil kendisidir. o yüzden türkiye'ye veya laik düzene bok atmak yerine. osmanlı'nın gerileme döneminde yaptığı hatalara bakmak ve ders almak lazım. çünkü beğenmediğiniz laik türkiye'den başka seçeneğiniz yok. geçmişte yaşamak yerine günümüze bakmak ve daha iyi noktaya gelmek lazım son osmanlı padişahı ingiliz gemisine binip ülkeden kaçtı bunu unutmayalım.
osmanlı hanedanın hatalarından bir örnek kanuni osmanlı'nın en başarılı padişahı sayılır ama onun döneminde önemli iki şehzade idam edilmiş , gereksiz ve sonuçsuz savaşlara çok büyük miktarda para , harcanmış , batılı devletlere kapitülasyon verilmiş , haremin iktidara müdahalesine izin verilmiştir. bunlar aslında osmanlı'yı gerilemeye götüren hataların başlangıcıdır. insanları putlaştırmayalım. laik , osmanlıcı savaşı yine bize zarar verir.
Moskof kırığı piçlerin hakkında atıp tutmayı pek bir sevdiği; 623 yıllık ömrünün büyük bir kısmında insanlara refahı ve huzuru yaşatmış asil kanın temsilcileridir.
Avrupa hanedanları birbiriyle evlenip akrabalık bağı kurup güçlenirken ülkeyi cariyelere yönettirmiştir. Soldaki rus çarı sağdaki ingiltere kralı ama ikiz gibiler
