osmanlı dönemindeki rum bestekarlar

entry1 galeri0
    1.
  1. Türk musikisi icra eden Rum bestecilerimizdir.

    Hristo Efendi (Hristâki Kiryazis)
    (?-1914)

    Rum asıllı şarkı bestekârı ve lavta sanatçısı olan Hristo Ağa, Civan ve Andon Ağa’ların küçük kardeşidir. Son yıllarında ruhsal sağlığı bozulan sanatçı, evinin penceresinden kendini atarak yaşamına son vermiştir. Hristo Ağa hakkındaki dolaylı bilgileri, ud sanatçımız Yorgo Bacanos’tan aktaran müzik yazarı ve tanbûrî Sadun Aksüt’ün kitabında buluyoruz: “Vasil, Andon ve Hristo üçlüsünün çaldığı köçekçelere, tavşancalara Tanburî Cemil Bey hayran olur ve her fırsatta Vasil’in elini öpermiş. Kemençeci Vasil, ustası ve arkadaşı olan Andon ve Hristo’yu minnet ve sanat borcuyla ölene kadar yanından ayırmamıştır” (Aksüt, Türk Musikisinin 100 Bestekârı, sayfa 238). 10 cüzden meydana gelen mecmuada 500’e yakın şarkı ve kanto vardır. ilk dört cüz 1318’de diğer cüzler ise 1319 senesinde basılmıştır. içinde Hristo Efendi olmak üzere, 8 bestekarın eserleri yer alır. Değerli şarkılar bestelenmiş olan Hristo Ağa’nın başyapıtlı Kabul edilen Şarkı formundaki eserlerini tarihçi ve müzikolog Yılmaz Öztuna şöyle belirtir: Kürdîli Hicâzkâr Aksak, Karcığar Yürük Aksak, Karcığar Yürük Curcuna, IsfahÂN Aksak, Segâh Aksak, Şevk-Efzâ Aksak, Sûznâk Aksak, Nihâvend Yürük Curcuna.

    Andon (Batrik Kiryazis)
    (? – 1915 or 1925?)

    Rum asıllı geleneksel sanat müziği lavta ve ud sanatçısı, bestecimiz. Asıl adı Batrik Kiryazis olan sanatçı, Civan Ağa ve Hristaki’nin ağabeyi, Vasilaki ve Subhi Ziya Özbekkan’ın hocasıdır. Andon Düzyan ile eserlerinin karışmış olma ihtimâli yüksektir istanbullu olan Andon Efendi, kardeşleriyle birlikte oluşturduğu saz takımlarıyla uzun yıllar piyasada çalışmış, bu topluluklar köçekçe icrasında büyük başarı göstermiştir. Bestelediği çalgı eserlerinde gösterdiği ustalıkla tarihe geçen sanatçıdan günümüze Peşrev, Saz Semâîsi, Mandra gibi çalgı müziği eserleri ve birkaç şarkı ulaşmıştır. Başyapıtı HüseynÎ Peşrev ve Saz Semâîsi’dir.



    Zaharya (Kürkçü Mir Cemil) (?-1740)
    Bestekar Zaharya, Kürkçü Zaharya, Semâi Kürkçü adlarıyla da bilinir. Asıl adı Zacchariasdır. Doğum tarihine ait hiç bir kayıt bulunmamaktadır. 1740 yılı dolaylarında istanbulda öldüğü tahmin edilmektedir. III.Ahmet ve I.Mahmudun huzurunda hanendelik ettiği ve Lale Devri (1718-1730)nin ünlü bestecilerinden biri olduğu bilinmektedir. Yaşadığı dönemde 1000den fazla olduğu tahmin edilen bestelerinden çok azı günümüze ulaşabilmiştir. Klasik kurallara tümüyle bağlı, teknik, estetik ve zerafetin iç içe geçtiği güçlü eserler vermiştir.



    istavri Efendi (?-1840)
    Yaşamı hakkında hemen hiç bir bilgi yoktur. Günümüze ulaşan 4 eseri vardır. 1840 dolaylarında istanbulda öldüğü tahmin edilmektedir.



    Kemânî Zafiraki (?-1920)
    Yaşamı hakkında hemen hiç bir bilgi yoktur. Günümüze ulaşan 6 eseri vardır. 1920 dolaylarında istanbulda öldüğü tahmin edilmektedir.

    Tiryaki (?-1750)
    Gerçek adı Petrakidir. Yaşamı hakkında hemen hiç bir bilgi bulunmamaktadır. Yedisi "Peşrev ve Saz Semâîsi, ikisi "Beste" fornmunda 9 eseri günümüze ulaşabilmiştir.

    Aleko Bacanos (1888-1950)
    Kemençeci Aleko Bacanos, 1888de Silivride doğmuştur. Lavtacı Lambo Efendinin oğlu, Yorgo Bacanosun ağabeyidir. Kemençeyi kendine özgü bir üslupla çalmasıyla ünlüdür. Ünü istanbul dışına taşmış, Paris, Berlin, Kahire gibi büyük merkezlerde konserler vermiştir. Bilinen 12 şarkı bestesi vardir. 1950 yılında, çalıştığı "Türkuvaz Gazinosu"nda bir fasıl sırasında fenalaşarak, ölmüş; Kurtuluştaki Aya Lefter Mezarlığına gömülmüştür.



    Kemençeci Nikolaki (?-1915)
    XIX. yüzyıl ortalarında istanbulda doğduğu ve 1915 yılı civarında gene istanbulda öldüğü tahmin edilmektedir. Lavtacı Civan ve Andon kardeşlerle uzun süre birlikte çalışmıştır. Türk müziği repertuarına 30 dolayında saz ve söz eseri kazandırmıştır. Saz eserleri güfteli şarkılarına oranla daha başarılıdır.



    Kemani Todoraki (?-1860)
    Yaşamı hakkında hemen hiç bir bilgi yoktur. Günümüze ulaşan 5 eseri vardır. 1860 dolaylarında istanbulda öldüğü tahmin edilmektedir.



    Kemânî Yorgi Efendi (?-1770)
    Yaşamı hakkında çok kısıtlı bilgi vardır. Osmanlı sarayının en başarılı bestecilerinden biri olduğu, en basit ve ilkel sazlarla dahi dinleyenlerin ruhlarına hitab etmeyi bildiği kayıtlıdır. Hemen bütün sazları çalabilen Yorgi Efendi asıl şöhretini keman ile yapmıştı. Charles Fonton, 1751de batı kemanını ilk kez Türk müziğine soktuğunu belirtir. Günümüze ulaşan 10 kadar şarkısı vardır.



    Ilya (1718-1799)
    Yaşamı hakkında bilinenler yok denecek kadar azdır. Doğum ve ölüm tarihleri yaklaşık tahminlerdir. Besteci olarak III.Selim ekolünün izlerini taşır. Güfteleri de kendisine ait olan 5 eseri günümüze ulaşabilmiştir.



    Kemânî Corci (?-1805)
    Gözleri görmediğinden Âmâ Corci adıyla da tanınır. I.Mahmud döneminde adından çokça söz edilen bir kişidir. III.Selim döneminin başlarında öldüğü sanılmaktadır. Önceleri "sene kemanı" çalan Corci, daha sonra bir Fransızdan batı kemanını görmüş, öğrenmiş ve ardından bu kemanı çalmaya başlamıştır. Bir süre Enderûnda çalıştığı bilinmektedir. Peşrev ve Saz Semâîsi türünde 12, Peste ve Semâî türünde ise 7 eseri günümüze ulaşmıştır.



    Marko Çolakoğlu (1896-1957)
    1896 yılında Niğdede doğmuştur. Henüz 4 yaşındayken ailesiyle birlikte istanbula yerleşmiş, ilk ve orta oğrenimin ardından Tıp Fakültesine girmiş, ancak geçim sıkıntısı nedeniyle yüksek öğrenimini sürdürememiştir. Kilise korosuna katılmış, sesinin güzelliği nedenitle ilgi çekip Fener Patrikhanesi Baş Mugannisi Yakovos Nafpiliotis ve Galata Aya Yani Kilisesi Baş Koristi Yorgo Vanaki tarafından himaye altına alınmış, müzik bilgisi pekiştirilmiştir. Sazendeliğe önce keman çalarak başlamış, sonra udu seçerek "Udi" lakabıyla anılır olmuştur. Çok az sayıda ancak zevkli besteler yapmıştır. 1957 yılında istanbulda ölmüştür.



    Usta Yani (?-1890)
    Kemençeci Yani Ağa olarak da tanınır. Yaşamı hakkında hiç bir bilgi bulunmamaktadır. 1890 dolayında istanbulda öldüğü tahmin edilmektedir. Günümüze ulaşmış 15 kadar şarkısı bulunmaktadır

    Vasilaki Efendi (1845-1907)
    Müzik tarihimizde Vasil, Vasilaki, Kemençeci Vasil, Vasilaki Efendi isimleriyle anılır. 1845de Silivriye bağlı Litros kasabasında doğmuştur. Doğru dürüst bir eğitim almaya vakit kalmadan, çok küçük yaşta Silivri civarındaki panayır, düğün ve meyhane gibi yerlerde klarnet çalmaya başladı. Daha sonra kemençe çalmayı öğrenip, klarnet çalmayı bıraktı. 1870de Silivriden Galataya göçtü ve semtin çalgılı kahvehanelerinde çalışmaya başladı. Bu dönemde Lavtacı Andon Efendinin ilgisini çekti ve onun takımında çalmaya başladı. Olağanüstü bir müzik yeteneği vardı. Tanburi Cemil Bey, Udi Nevres Bey gibi büyük sanatçılarla birlikte çalıştı. Kemençeci Vasile kadar kemençe "kabasaz" takımlarında çalınırdı ve Enderûnî Tahir Ağadan başka kimse bu sazı "Klasik Türk Müziğinde kullanmamıştı. Kemençeye yeni bir çalış tekniği kazandırarak klasik müziğimize girmesini sağlayan Vasilaki oldu. Virtuoz bir kemençeci idi, çalmayı bestelemeye tercih ettiği çok açık. Tüm yaşamı boyunca sadece 3 peşrev ile bir saz semaisi besteledi.

    Yorgo Bacanos (1900-1977)
    1900 yılında Silivride doğdu. Kemençeci Aleko Bacanosun küçük kardeşidir. Henüz 12 yaşındayken "Eftalipos Gazinosunda ud çalarak fasıllara katılmış, 15 yaşına geldiğinde "Udi Yorgo olarak isim yapmıştı. 20 yaşına ulaştığında besteler de yapmaya başlayan Yorgo, 1928de Hafız Kemal, Hafız Sadettin Kaynak, Aleko Bacanos ve Ahmet Yatman ile Berline giderek plak kayıtları yapmış; 1930da Sadi Işılay ve Aleko Bacanosla birlikte Deniz Kızı Eftalya Hanıma Paristeki konserlerinde eşlik etmişti. Ud çalma tekniğine getirdiği yenilikle ve udu lavta çeşnisi verir olmaktan çıkartmasıyla ünlüdür. Yorgo Bacanos udu mızraplık üzerinden, köprüye yakın çalarak net ve parlak sesler elde ediyordu. 1946da istanbul Belediye Konservatuarı Türk Musikisi icra Heyetine girmiş, 1967 yılında emekli oluncaya kadar buradaki görevini sürdürmüş, 1977de istanbulda ölmüştür.



    Civan Ağa
    (Latvacı Zivanis)
    (? – 1910)
    Geleneksel sanat müziği lavta sanatçısı ve şarkı bestecimizdir. Gerçek adı Zivanniz Kiryazistir. Rum asıllı olan sanatçının doğumu ve ölüm tarihleri bilinmiyor. 19. Yüzyılın ikinci yarısına doğduğu ve 20. yüzyılın başlarında 1910 yılında istanbulda öldüğü tahmin edilmektedir. Andon ile Hristo’nun ağabeyleridir. (Lavtacı Andonun küçük kardeşi, Lavtacı Hristonun ise ağabeyidir.) Gözleri az gördüğü için "Âmâ Civan" olarak da anılır. Çok güzel şarkıları vardır (Kürdî’li Hicâzkâr Sofyân, Hüseynî Orta Aksak, Hicâzkâr Düyek, Rast Düyek). Köçekçe formundaki eserlerin ruhuna uyan bir tarzda lavta çalmakla ün yapan Civan Ağa’nın en tanınmış eseri, Nihavend makâmında ve Yürük Semaî usûlündeki “Dil seni sevmeyeni, sevmede lezzet mi olur” dizesi ile başlayan şarkıdır. Elimizde 21 şarkısı vardır.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük