herhangi bir borcu olmayan devleti bataklığa sürüklemesi açısından bakıldığında yanıltıcı olabilecek olan, ancak ülkenin dönemin sanayi ve finansal kapitalizmine mahkum edilmesi açısından bir nevi adaptasyon olarak nitelendirilebilecek olan balta limanı anlaşmasıdır.
osmanlı topraklarını ingiliz tüccarlarının cirit attığı bir mecra haline getiren anlaşmanın yarattığı mali sorumluluk, ancak birinci dünya savaşında hafiflemeye başlamıştır. bu tarihten sonra daha bağımsız bir dış ticaret politikası işlenmiştir.
sanayileşmeye ayak uydurulamamasından adaptasyonu mümkün olmamıştır. oluşan yeni sisteme karşı çöken paradigmanın yenisi oluşturulamadığından ve deneyimsiz yöneticeler eşliğinde senfoni orkestrası kurularak biz batıdan güçlüyüz imajı verilmiştir. nitekim doğru yanları da vardır savaşlarda osmanlı devleti karşısında hiç bir zaman rakip olarak tek bir düşman olmamıştır. ekonominin bozulması ve yolsuzluğun açtığı çığır ile devlet yapısı bozulmuş dünya sistemine bırakın adaptasyonu dağılma sürecine geçmiştir. bazı istisnalar vardır elbette devletin tekrar toparlanır gibi gözüktüğü durumlar olmuştur. nitekim bu çöküşü durduramamış sadece ileri tarihte olacaklara zemin hazırlamıştır. (bkz: paradigmanın iflası)