Bugün daha çok yine istanbul özelinde konuşulan "genç işsizleri" Osmanlı Devleti "serseri" "serseri bikar"olarak tanımlar, Payitahtta asayişi bozdukları gerekçesi ile 3-5 senede bir toplar ve şehir dışına bırakırdı.Bunlar istanbula geri döner ve tekrar toplanıp taşraya yollanırdı. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1864983/+
600 yıl dedelerimizin yaşattığı sonra cumhuriyet mottosu altında tarih sayfalarına karışan devletimizdir dünya ya adalet huzur getirmiş peygamberimiz (s.a.v) tarafından komutanı ve onun askeri övülmüş o şanlı devlet o osmanlı devleti.
çağdaş dünyada en yakın örneği Amerika'dır. Bunu anlamayan bir yanda Amerika güzellerken diğer yanda Osmanlı kötüleyen tipler görüyorum. Kusura bakmayın ama bu tavır ahmakça.
Türkiye Cumhuriyeti'nin devlet geleneğinin Osmanlı da dahil olmak üzere bin yıllık bir geçmişi olduğunu, Asya'nın bozkırlarından tut da Roma'nın yönetim temellerine kadar farklı kaynaklardan beslendiğini bilmeyen cehalet içindeki milliyetçiler de Osmanlı kötüleyerek milliyetçiliğe, Atatürkçülüğe en büyük zararı veriyorlar.
Bu yüzden biz bu çağdaş tarihin içinde hep derin bir kuyu kazarak yine o kuyuda göğü arayan adamlar olarak kalıyoruz. Çıkmaz sokaklarda kendimizi en çok kendimiz tahrip ederek.
Mesela ülkenin muhafazakar kesimi de muhafazakar fikirlere aynı Atatürkçü yahut milliyetçi insanların milliyetçiliğe en çok zarar veren olması gibi yine en çok zarar vereni. Bunu idrak ettiğimiz gün bir şeyler değişmeye başlayacak.
Osmanlılar, istanbul'da sınırlı sayıda bulunan filleri barış ve savaş halinde farklı amaçla kullanırdı. Barışta, özel gün ve eğlencelerde teşhir edilir ve ateş gösteri yapılırdı. Savaşta kösleri ve yükleri taşır, ihtiyaç halinde ibret olması için esir ve suçlular çiğnetilirdi. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1882050/+ https://galeri.uludagsozluk.com/r/1882051/+
Osmanlı Ordusu sefere çıktığı zaman, sadece asker, silah ve mühimmat götürülmez, devletin kalbi hükmündeki bürokrasisi de ordu ile hareket ederdi. Buna göre Divan-ı Hümayun'a bağlı, mühimme, timar, ruus, şikayet vb. gibi defterler de ordu ile sefere götürülür ve işlem görürdü. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1883242/+
"Türkler arasında bizde olduğu kadar çok iltihap hastalık ve rahatsızlıklar olmamasına kimsenin şaşırmaması lazım" der ve Türklerin hem kişisel hem de kamu temizliğine büyük önem verdikleri için birçok hastalıktan korunduklarını ekler.
1910 yılında yayınlanan Osmanlı dönemine ait bir karikatür:
Üzerinde Türkiye yazan ve elinde islâm sancağını taşıyan şahıs, Batılı haçlı devletlere karşı tek başına mücadele veriyor. Uzaktan izleyenler ise Çin ve Japonya. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1901154/+
türk devlet idealinin zirve noktası. hiçbir türk devleti osmanlı kadar büyük olamadı. bundan dolayı osmanlılar türk tarihinde başat aktör olarak nitelendirilebilir. fatih sultan mehmed ise başlı başına bir deha idi. türk devlet adamlarının içindeki en büyüğü olarak kabul edilebilir. yaptığı fetih çağ açıp çağ kapatmıştır. her hükümdara nasip olmaz.
Doğrusu: "ataman" olan devlet. Türklerin başına gelen en büyük musibet "osman" ismidir. Bu isimde ne varsa artık, aynı musibet islam dini için de geçerlidir.
Sokak temizliğine dikkat etmeyerek yere tükürdüğü için bir adama sopa atılması. Ayrıca kendisine kabahatler kanununca ceza kesildiği gibi dayak atılan sopa için de yıpranma parası vermekle mükelleftir. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1914563/+