herkesin fahri tarihçilik vasfıyla altına gerçek ya da stereotype'larla süslü bilgilerle süsleyeceği bir tarihle ilintili başlık daha.
kardeşim madem sen bu süreci, üç beş entry'e indirgeyebiliyorsun ne diye adamlar (tarihçiler) ciltler dolusu kitap yazıp bir de bunları onlarca kez redakte edip yeniden yayınlıyorlar demezler mi adama?
ekonominin sadece savaş gelirlerine bağlanması osmanlı devleti'nin başlıca çöküş sebeplerindendir. bir de o kadar genişletirsen sınırları yönetemezsin tabi.
fransız ihtilaliyle yayılan ulusculuk politikasının etkilerini osmanlıda da göstermesi zira osmanlı çok uluslu bir devletti. fetihçi politikadan uzaklaşamamaları.
sınırların genişlemiş olmasına rağmen yönetimin merkeze bağlı kalması.
başa geçen iktidarsız ve çocuk yaşta ki padişahlar.
vs..
- zemin etudu yapilmayip curuk binalar dikmeleri
- mutehatin malzemeden calmasi.
- mimarin dandik olusu.
- bas mimar mehmet sokullu'nun katli.
- yeni mimari akımlari izlemeleri ve betonarme ve yapi statikten bir haber oluslari.
- harcta deniz kumu kullanmalari.
- dogramalarda baltaci mehmet'in dandik dogramalarini kullanmalari ve katerinanin servetine servet katmalari. (ay bir kolyesi var görsen ölürsün berkcan)
genellikle müslümanlık, yabancı hatunlarla evlenme, doğal sınırlara ulaşma gibi yüzeysel sebeplere dayandırılmaktadır. ama en büyük sebeplerinden biri osmanlının değişmezlik anlayışıdır. sürekli yenilikleri reddeden ve bağnaz kalan bir yapı endüstri devrimi'ni kaçırmaya sebep olmuştur. bir çok ulusu yapısında bulunduran osmanlı ayrıca o yıllarda çıkan milliyetçik akımlarıyla da yerle bir olmuştur.
edit: tarihimizle yüzleşmek adlı kitap bu konuda müthiştir. objektiftir.