osmanlı daki monarşi vs türkiye deki diktatörlük

entry2 galeri1
    1.
  1. gerici yobaz kafalı arap sevdalısı osmanlı monarşisi ile türkiye'de bugün pek çok kemalist kardeşimin özlemini hasretle duyduğu mustafa kemal'li ismet inönü'lü yılların karşılaştırılmasıdır ve sözlerime başlamadan belirteyim ki burada kimsenin şahsına hakaret yok tamamen eleştiri vardır.

    osmanlı devleti 13.yy sonları ile 20.yy başları arasında hüküm sürmüş bir devlet. hüküm sürdüğü döneme baktığımızda dünya'da hakim olan yönetim biçiminin monarşi olduğunu görürüz. ama kemalistler olayı öyle bir aksettiriyor ki sanırsın o dönem dünyada tam demokrasi çılgınlığı var da osmanlı bizi bundan mahrum etmiş gibi. demem o ki bu durum osmanlı'ya has bir durum değil ingiliz'de de var, fransız'da da var almanya'da da var. peki neden demokrasi değilde monarşi benimsenmiştir?
    demokrasiyi halkın yönetimde en etkin olduğu sistem olarak tanımlarız. bu etkinliği sağlayan ise yönlendirmenin olmadığı adil ve hür bir seçimlerdir. mevzu bahis dönemlerde bu altından kalkılması teknik olarak imkansız bir yüktür. zaten demokrasinin beşiği antik yunan'da ve roma'da demokratik seçimlerden kasıt sayıca oldukça az olan soyluların oy kullanması ile oluşan bir durum. çünkü demokrasi yoluyla o dönemlerde halka ulaşmanın imkanı yoktu. kaldı ki günümüzde bile tüm teknoloji ve imkanlara rağmen demokratik şartlar sağlanamamışken ve her seçimde adet olduğu üzere hile yapıldığı tartışmaları dönerken ve bazı terörist örgütler seçimler noktasında halkı baskı altında tutarken ve seçim sonuçlarını hazmedemeyenler sokakları ateşe vererek "hak" ararken ve gazete köşelerinde postal yalayan "basın özgürlüğü kısıtlanmış " gazetecilerimiz varken yani ülke olarak biz bile demokrasiyi tam olarak anlayamamışken osmanlı'yı demokrasi ile eleştirmek aptallıktan, saflıktan , cahillikten veya art niyetlilikten başka bir şey değildir. dönemin imkanlarını göz önünde bulundurarak o dönemde herhangi bir devlette demokratik yapının oluşmasının imkansızlığını görmemek için çok maharetli gözlere sahip olmak gerekir herhalde. kaldı ki osmanlı'da öyle yada böyle gerekli şartlar oluştuğunda padişahın geniş haklarından taviz verdiği ve sadece osmanlı için değil günümüz türkiye'si için de ilk demokrasinin sinyallerinin verildiği görülmüştür(1. ve 2. meşrutiyet) hala osmanlı'yı eleştirecek kadar aptallar varsa yapacak bir şey yok (sizi kemal kılıçtaroğlu'na havaLE EDiYORUM)
    gel gelelim diktatörlük mevzusuna,
    demokrasi demokratik ve laik bir hukuk devleti kurdum deyip;

    -yıllarca hiç bir seçimle muhatap olmadan cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturmak mıdır?
    -halkı bombalayıp sindirmek midir?
    -açık oy seçimleriyle güya meşru hükümetler kurmak mıdır?
    -halkın seçilen ilk başbakanı (adnan menderes) göreve başlar başlamaz 10 yıl boyunca türlü oyunlarla manşetlerle orduyu tahrik edip darbe yaptırmak mıdır?
    -adnan menderes'i ölüme gönderirken her türlü cinsel taciz ve tecavüzlere uğramasını sağlamak mıdır demokrasi?
    - meşruluğu halkın kendisinde değil de asker postalının içerisinde aramak mıdır demokrasi?
    -seçimle başa gelen hükümeti sokaklarda türlü vandallık ve barbarlıklar sergileyerek "devirdik, devireceğiz" sloganları atmak mıdır demokrasi?

    eğer demokrasi buysa kimse kusura bakmasın ben osmanlı monarşisini kemalistlerin demokrasisine tercih ederim en azından halkını katleden devlet adamları yok osmanlı'da ( ki g.tünü iran mollalarına meze etmiş ve alevilerin sorunlarını silahlı alana taşımak isteyen sözüm ona bazı alevi aydınların katliam yaptığını iddia ettiği sultan selim de dahildir bunlara) . ama yok eğer demokrasi bu değilse o zaman senin de demokrasinin s.kinden anlamadığını kabul etmen lazım sevgili kemalist kardeşim...

    özetle diktatör sevdalısı kemalistlerin demokrasi anlayışı ortadayken, osmanlı monarşisinin kazanacağı versus.
    3 ...
  2. 2.
  3. http://en.wikipedia.org/wiki/Democracy
    demokrasiyi sadece oy atıp çoğunluğun istediğini yapacak olanları seçmek zannedenlerin sıçtığı başlık.
    ayrıca (bkz: okumadım kardeş durumumuz yoktu)
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük