doğru tespit, osmanlı'da kandınlar kara çarşaf giyerdi. sonuçta kadınlar yine örtünürdü. şimdi anladığım kadarıyla "hocu kara çarşaf kalktı türban geldi keşke kara çarşaf kalkmasaydı" demiyorlar. o halde sıkıntı nedir?
sadece muhteşem yüzyıl'la değil değişik kaynaklardan da öğrenmek lazım osmanlı'yı. mesela sen hiç assassin's creed revelations oynamadın mı? orda kadınların osmanlı zamanında kapalı olduğu görülüyor.
elbette çarşaf ve türevleri vardı. türban 1950'lerde ortaya çıkmış olabilir de yani o zamanlarda devlet kamu alanında çarşafa izin verdi de kadınlar mı giyinmedi?
türban ne zaten ya.hani yaşlı başlı olursun,çene altından teyzelerimiz gibi bağlarsın.bunlar daha çocukluktan başlıyorlar saçları bit içinde ne o ben kapandım.o başı kapatmakla olsaydı.çoğu özentilikten cahillikten kapanıyor.ne olcak.
günümüz tatlı su amerikan yobazlarının kadına dayattıklarının ve fransız oryantalistlerinin * yaftalamalarında belirttiklerinin aksine osmanlı kadını ile ilgili aslı sancar'ın osmanlı kadını ile ilgili kitabı isabetli tezlere dayanmaktadır. http://www.haber7.com/hab...medigi-Osmanli-kadini.php
not: aslı sancar'ın görüşlerinin tamamını benimsediğimi söyleyemem.
doğrudur. çarşaf ve baş örtüsünün gerek bağlaması gerekse görünüşü tamamen farklıdır. türban yeni nesil ılımlı islamın ( abd yalakalarının) siyasi sembolüdür.
türban 19.yy ile birlikte ingiliz emperyalizmi tarafından osmanlının petrol bölgeleri olan arap coğrafyasında peydah ettiği vahabi inancının bir tezahürü olarak ortaya çıkmıştır.malum kara peçe şeklinde.ingilizlerin bu planı farklı bir müslümanlık oluşturma gayretinden ibaretti.buna göre yeni kurallar uyduruluyordu.tamamen bir rahibe gibi örtünme,mezar inancını ortadan kaldırma gibi yeni yeni kurallar uyduruluyordu.
tabi ingiliz emperyalizmi sadece din üzerinden değil terör yoluyla da osmanlının bu coğrafyasını koparmayı istiyordu.bu yüzden osmanlı bu hızla büyüyen vahabiliğin hem terörüyle hemde din üzerinden yapılan ayrıştırmalarla uğraşmak zorunda kalıyordu.
bu hızla büyüyen vahabiliğe karşı osmanlının bulduğu çözüm anadoluda güçlü olan diğer tarikatları sahiplenmek oldu.en güçlüsü olan kadirilik osmanlı himayesinde daha da büyütüldü.
vahabiliğin arap yarımadasından öteye geçip yayılması bu sayede önlendi ama bu tarikat yarışı islam dinini iyice bağnazlaştırdı.vahabiliğin icat ettiği kara peçe zaman içinde adeta daha müslüman görünmenin simgesi haline geldi bu tarikatlar arası yarışta.
ve osmanlının son döneminde özellikle şehir merkezlerinde kadın artık kara peçe ile dolaşmak zorunda kalır hale gelmişti.kırsalda bu geçerli değildi.
kurtuluş savaşı sonra kurulan cumhuriyetle birlikte yaşanan aydınlanma sayesinde kara peçe yavaş yavaş ortadan kalkmaya başladı ve 1980'lere gelindiğinde küçük bir kitle dışında kimse örtünmüyordu.tabi baş örtüsünü ayrı tutmak gerekiyor.kadın sadece islam toplumlarında da değil dünyanın her kavminde değişik bağlama şekilleriyle baş örtüsü takar.ama türban farklı bişeydir.tür kadınıda özellikle orta ve üst yaş grubu kadınlarda baş örtüsü yaygındı özellikle kırsalda.ama türban diye bişey yoktu.taa ki 80'li yıllara kadar.
12 eylül sonrası bu kez amerikan emperyalizmi bu konuya ilgi gösterdi ve darbeyle birlikte başlatılan toplum mühendisliğinin bir halkası da buydu.80'li yıllarla birlikte baş örtülü mütaassıp kadınlar ve tabi onlardan da önce kocaları üzerinde gerçekleştirildi bu mühendislik ve yavaş yavaş bazı baş örtülü hanımlar hatta oranları düşük olsada hiç örtünmemiş kadınlar bile bu beyni yıkanmış kocaların baskısı neticesinde türbana geçmeye başladı.
artık 90'lara gelindiğinde sokaklarda sık rastladığımız türbanlı hanımlar görür oldu.bu sayı 2000'li yıllara girilirken de adım adım arttı. akp'nin tek başına iktidarıyla birlikte bu artışın hızı dahada yükseldi.zira bu politika son sürat devam ederken birde tamamen maddi manevi rant amacıyla karısını türbana sokanlar türedi.çünkü iktidarda sadaka ekonomisini yaygınlaştıran ve ülkenin her rantına göz diken bir yolsuzluk organizasyonu vardı.bu da saf temiz kandırılmış insanların yanısıra herşeyin farkında olan ama sadece cebini düşünen uyanıklarında türban zincirine dahil olmasını sağladı.
netice itibariyle türban bir rahibe kıyafetidir.islamla uzaktan yakından alakası yoktur.islamda örtünme diye bişey yoktur.nur suresi 31.ayet ısrarla emperyalizm tarafından çarpıtılarak yayınlatılır islam toplumlarına gerçek tercümesinde baş örtüsü diye bir ifade yoktur.kadınların göğüs bölgelerini örtmeleriyle ilgili gönderilen ayet aslından saptırılmıştır.
islam akıl ve mantık dini ise zaten bir kadının neden başını örtüp saçının tek bir telini dahi göstermediğini hiçbir mantık açıklayamaz.saç teli her erkek bilirki bir tahrik unsuru olamaz.kadının hangi uzuvlarının tahrik unsuru olacağı malumdur.
emperyalizm asla islam toplumlarının aydınlanmasını istemez çünkü tüm yeraltı kaynakları bu toplumların topraklarındadır.o sebeple de islam dini bu emperyal güçlerin organizasyonu ve yerli işbirlikçilerinin faaliyetleriyle aslından saptırılmaya çalışılır.türbanda bu saptırmalardan biridir.amaç toplumu topal hale getirmektir.çünkü bir toplum kadın ve erkekle ancak ierleyebilir.kadın toplumsal hayattan soyutlanan eve tıkılan ara sıra dışarı çıkartıldığında her yeri örtülen bir mal bir köle gibi görüldükçe o toplum topal kalır.eh bu mücadelede topal bir rakiple yarışmak her zaman kolaydır.topal bir toplum aydınlanamaz yeterince.bu da zaten emperyalizmin isteğidir.
