yok saymakla, inkar etmekle, tarihin sayfalarından silinmeyecek bir durumdur. nitekim özellikle eski istanbul ve istanbul hamamları ile ilgili çeşitli kaynaklarda bu konunun işlendiği görülür.
Padişahın haremine harem ağasından başka kimse teşrif buyuramaz.Yatak odasına da zevcesi ve yardımcıları adım atabilirdi. Durum bu halde iken, sırf osmanoğullarını kötüleyelim insanları osmanlıdan geçmişlerinden soğutalım maksadında olan bir kaç popüler tarihçinin söylediği sözler olduğuna kanaat getiriyorum. Tamam bende tarihçiyim ama abidik gubidik işlerle uğraşmadık.
(bkz: popüler tarihçilik)
mücerret olmak diye bir kavram vardır yeniçerilerde. evlenmekten vazgeçerler, bağlılıkları sadece osmanlı ordusuna olsun diye. ev bark sahibi olmazlar, savaşta düşünmemek için. herkesin yapabileceği birşey değildir. yeniçeriler yaparlar bunu ve mecburen erkeklerle ilişki kurarlar namus kavramından dolayı. tarihi dönemsel olarak okursanız, batmaz bir yerinize. kendi hayatından bakarsan abes gelir herşey. sonuçta avni takma adıyla şiirler yazan padişahımız var, yazdığı şiirlerde bir yandan hristiyanlığı diğer yandan oğlan sevgilisi övmektedir. sonuçta o dönemde oğlancılık doğaldır ve sapıklık olarak görülmez.
sözlükte '''valla biz oğlancıyız, allah belamı versin bak, hatta soyumuz sopumuz da oğlancıymış, git bak istersen falanca kitapta yazıyor''' usulü tartışılan mesele. gına getirmiştir.
illa da osmanlı'ya bok atmak hevesinde olanları da teşhir etmiştir. ne var işte her söz açıldığında özgürlükler dersiniz, modernleşme dersiniz, medeniyet dersiniz. birinin başını açmaya çalışırken öbürünün sakalını kesme derdinde değil misiniz? parkta oynaşanlara polis müdahale edince ''laiklik elden gidiyor'' diye zırlamıyor musunuz? aha işte, osmanlı taa o dönemlerde cinsel tercihlere saygılı modern bi yapı kurmuş, daha ne istiyorsunuz?
hem osmanlı zamanında kerhaneler de mevcut idi. hatta haftanın belirli günlerinde toplanıp eş değiştirmeli grup sex partileri düzenlenirdi.
mutlu musunuz? ceddiniz sex manyağı imiş, siz de o sex manyağı atanın torunlarısınız...
marjinalliklerin baskı altında daha kolay filizlendiği bilimsel bir gerçek. osmanlıda oğlancılığın da böyle ele alınması gerekir. örneğin iranın cumhurbaşkanı biz de gay yok diye açıklamak gereği duyuyorsa onlarda da var bu sorun belli ki. benzer hadiseler.
bazı zevatın tarih hakkında bilgi edinmeden şiddetle karşı çıktığı hadisedir. kendi tarihimizle bir türlü barışık yaşayamıyoruz. osmanlı'da oğlancılık elbette vardı, dönemin koşullarına ve yapısına bakıldığında özellikle aristokrat kesim olmak üzere avrupa'da da vardı.
bunun var oluşu öncelikle halkın genelinin bunu hoş karşıladığını göstermez. osmanlı'da oğlancılık halk arasında pek hoş karşılanmıyordu ancak zengin kesimde oldukça yaygındı. saray çevresinde de epey yaygın olduğu biliniyor. bahsettiğimiz dönem tüm dünya'da köleliğin olduğu ve erkek/kadın tüm kölelere efendilerinin dilediği gibi davrandığı (ufak tefek sınırlandırmalar hariç) dönemdir. osmanlı'da kölelik istanbul başta olmak üzere yaygındır. özellikle balkanlardan gelen hristiyan köleler ile bu tarz münasebetlerin yaşandığı biliniyor.
şimdi bu bizim ecdadımızı seks manyağı, sapık, pislik mi yapar? hayır yapmaz... peki böyle yaptığını savunan mı var? yoksa nedir bu feryat figan ey dost?
tarihimizden utandırarak geçmişimizden kopartmak isteyen çevlerin gündeme getirmesi muhtemel olaydır. varsayki oğlancıydılar ne değişir, neyi ispatlar bu? bizi millet yapan ortak değerlere saygızlık yapmak neremizi tatmin eder? sen oğlancımısın? değilsen mesele yoktur aslanım. bırak karı gibi dedikodu yapmayı.
trakya yöresinde de erkek çocuklara kızan, kızancık denir.belki 300-400 yıl sonra bu kelime hakkında da birsürü b*ktan anlam türetilip b*k atma kampanyası devam eder.b*k atarken olayın geçtiği zamanı da bi zahmet düşünün be hacılar.öptm kib bye.
üzerine uzun uzun yazmaya deymeyecek, çamur atma türü safsata. özetlersek, oğlancılık varsa o kadar da dışlandığını söyleyemeyiz. bu durum da ibneleri dışlamıyorlar anlamına gelir. yoksa efendi gibi geçinip gidiyorlar demektir. her iki olasılıkta hiç bir ilim irfan kazandırmayacağından, mevzu bahis boştur, tıpkı, bana bunları yazdıran gibi, bu başlığı açan gibi.
osmanlının alt tabakasında yerleşik olmakla beraber (sanki şimdi değil, üst tabakada daha çok yerleşik hatta) "padişahlar oğlancıdır." önermesi bok atmaktan öte değildir. (dostum oğlancı dediğin adam cihan padişahı, islam halifesi, ayıptır.) fakat bu osmanlı da oğlancılık meselesi tartışılırken gösterilen kaynak olan tellakname isimli eser, gerçek değil, kurgudur.
(bkz: çamur at izi kalsın) lakin o medeniyet güneş gibidir sizin sıçtığınız bokla sıvanmaz. azıcık tarihe bakın azıcık karşılaştırma yapın yahu. ha bak eğer osmanlı'nın osmanlarına maruz kaldıysanız o ayrı konusun istediğiniz kadar.
barbaros hayrettin pa$anın bir kaç hatırat tarzı yazısın da geçen kavram.
"- italya'dan 8 tane frenk oğlancık ile dönüyorduk" tarzındadır.
ancak bilinmesi gereken $udur ki o zaman ki kelimelerin sözlük kar$ılıkları ile bugünkileri karı$tırmamak gerekir. oğlancık yeni yetme ergen olmamı$ anlamına gelir o zamanlarda. $imdi ise anlatmaya bile hacet yoktur.
yoktur, olmamistir... halil inalcik da baskalari da halt etmis. Oglan o donemde ergen demektir ve kadinlar icin de kullanilabilir. 'Ic oglani' da ic camasiri giyen genc ergenlere verilen bir isimdir.
Zaten Osmanli sarayi, donemin tum saraylarindan bu ozelligiyle ayrilir: erkekleri sapina kadar erkektir, merttir, durusttur. Escinsellik gibi sapikliklar, kardes katli gibi vahsilikler, vergi geliri dusmesin diye koylerin toplu halde musluman olmasini yasaklamak gibi dinsizlikler yapmamislardir. Tamamen cihad amaciyla avrupayi fethetmis, gittikleri yerleri adaletle yonetmislerdir. Sonradan balkanlardaki gavurlar nankorluk etmis, Osmanli'nin adaletli yonetimine bas kaldirip kendi kendilerini yonetmek gibi sacma sapan fikirlere yonelmislerdir. Haa bir de, Yavuz oncesinde atalarimizin cogunun alevi oldugu ve Yavuz'un baski ve katliamlariyla anadolu'nun sunnilestigi de yalandir, degilse bile devletin ali cikarlari oyle gerektirmis, onca kan o nedenle akmistir. yerseniz...
osmanlı avrupadan ithal ettiği meyillileri sikerek oğlan yapıp geri döndermiştir ve oğlancılık sektöründe böyle ilerlemiştir.Osmanlıda oğlancılık böyle biline.fermanımdır.
tariten temelle, özellikle kibar kesim arasında revaçta olduğunu düşündüren metinler vardır.. bu metinlerden birisi 28 mehmed çelebi sefirname'sidir. 28 mehmed çelebi palais royal'de gördükleri ile ethem eldem'in deyimiyle gay-müslüman straight-frenk paradigmasını tersine çevirerek biraz gay müslüman ve çok gay frenk karşı paradigmasını teklif etmektedir["buracığını hoca ibrahama okuyasuz el-hamdülillah memalik-ii islamiyede bu kadar oğlan ve gulampara yokdur."] lakin dendiği gibi meselenin ahlaki boyutuyla alakalı akıl yürütmek kaynakların azlığından dolayı tehlikelidir.
aynı konuya halil inalcık(tarihçilerin kutbu, halil inalcık, emine çaykara) ve reşad ekrem koçu da parmaklarını basmışlardır.
konu ile alakalı olarak popüler tarihçilerden murat bardakçı'da dellakname'i dilküşa isimli kitabı kaynak göstererek tellakların bu konu ile alakalı faaliyetler(avam tabirle iç-kese) lerinden bahsetmektedir. ama abartılan şudur ki Fatih'in avni mahlası ile ya da yavuz'un genç erkeklere yazdığı divanların eşcinselliklerine delalet ettiği şeklinde hatalı görüştür. konuya vakıf olmadan sallayanlar çoktur.
kabul edilsin ya da edilmesin ortada bir gerçek var: osmanlı, hatasıyla da sevabıyla da bizim atamızdır, kökümüzdür. osmanlı ne kemalist goygoycuların anlattığı gibi ''hain ve sarhoş padişahlar'' ne de yobazların anlattığı gibi ''seccadesini serip savaş meydanına uçan evliya padişahlar '' tarafından yönetiliyordu. Aynı şeyi ulu önder atatürk için de söyleyebiliriz. atamız, ne yalakalarının alttan alta ima ettiği gibi tanrı ya da peygamber, ne de yobazların dediği gibi sarhoş bir mason değildi. soylarından geldiğimiz osmanlı halkı da öyleydi, bazı insanlar, osmanlı dönemindeki toplumsal yaşamı hayallerindeki tarikat yaşamı gibi zannediyorlarsa çok yanılıyorlar demektir. nasıl ki şimdi sokaklarda her çeşit insan varsa, nasıl ki türk halkı en koyu dindarından en koyu ateistine kadar bir yelpaze oluşturuyorsa, bu yelpaze o zaman da vardı. mesela zamanımızda cemil ipekçi gibi eşcinselliğini saklamayan ünlüler varsa, enderunlu fazıl gibi bundan yüzyıllar önce eşcinsel olduğunu açık açık ilan eden şairler de vardı. zina da verdı, oğlancılık da. gizli çalışan genelevler de vardı, eşcinsel erkeklerin ''hizmet verdiği'' hamamlar da.tabi ki şimdiki kadar açıktan yapılmıyordu bu işler ama o zaman da vardı. ve yine kim ne derse desin atalarımız günahıyla da sevabıyla da bu dine en çok hizmet eden insanlar olmuştur. hatalarını eleştirmek asla onlara düşmanlık etmek anlamına gelmez.