savaşlarda padişahın ordunun başında,diğer büyük rütbelilerin de onun arkasında yer aldığı düşünülürse ,sahadaki takım kadrosunun devlet erkanından olacağı hadisedir...
padişah gol atar;
-goooooool
--padişahım çok yaşa
--padişahım çok yaşa
--padişahım çok yaşa
--buraya buraya ,,,,sultan mehmet buraya,,,,buraya buraya sultan mehmet burayaaa
--ooooooooooooo
--oleey,oleey,oleeeeeeey
maç biter ,tribünler;
-sultan takımı buraya getir
-sultan takımı buraya getir !!!
boyle bir durumda padişah takımın başkanı konumunda olacağından teknik direktörlük vezir-i azam a, yardımcı antrenorlukler paşalara ** kalır. takımın başarılı olması halinde de oyunculara prim olarak 2 şer yıl beylerbeyliği yapma hakkı verilir. *
guzel bir durumdur bu.
oluşturulan kadrolar daki oyuncular nedense birbirlerini tanımıyolardır(öbür tarafta tanışmadılarsa tabi) tanımamalarını sebebi ise biri varken biri ya ölmüştü ya da daha dünyaya gelmemişti. yinede guzel olur osmanlı devleti dünya kupasına katılsa...
orta avrupa'da fethedilmemiş topraklardan bir yere turnuvaya gidiliyorsa önce maçlar oynanır, sonra orası fethedilir, hem bir dünya kupası hem de yeni bir toprak parçası kazanılmış şekilde geri dönülür...
(bkz: saldırın saldırın saldırın sultanımız için saldırın) *
yavuz sultan selim dönemine denk gelirse ve osmanlı yenilirse hakem adına üzülünecek hadise. kaldı ki yavuz sultan selim fifa felan dinlemez özerklik onu bağlamaz hakeme ömür boyu hak mahrumiyeti cezası verir.*
94 dunya kupasina, en ihtisamli doneminde katilsaydi, ne olurdu acaba diye dusunurdum hep. ayrica ilk 11 padisahi, siralarina layik dizerseniz muazzam bir kadro, cuk diye oturmus kadro ortaya cikacaktir.
Londra'daki ingiltere maçından sonra, 90 dakika programından:
-Hıncal Abi Osmanlısporu nasıl buldunuz?
-'' eh eh eh ** valla Fuatcım*fevkalade tek kelimeyle fevkalede...Bir kere Hüdavendigar kalede resmen devleşti, sonra orta sahada basan, pres yapan bir Yavuz Sultan Selim gördükki mükemmeldi, Kanuni formundaydı orta sahanın ortasında sanki bir maestro gibi çalıştı, sonra defansta bir Yıldırım Bayezid gördükki o ne koşuş? sahada basmadık yer bırakmadı mübarek yaw eh eh eh... sonra kenardan gelen oyuncular da iyiydi, bir Genç Osman var ki gelecek vaadediyor, o çocukta iş var geleceğin yıldızlarından biri olacak söyliyim buraya da yazıyorum eh eh eh... Ah bir de Vahdettin'den bek yapmaya kalkışılmasaydı keşke, attırdı kendini kırmızı kartla bu kadar sorumsuzluk olur mu ya? akıllara seza hareketler yapıyor attığı üç toptan ikisi zaten rakibe. Bir de hocamız Sokullu tandem oynatsaydı defansı galibiyet işten değildi yahu. Neyse deplasmanda gol atmak avantajdır, böyle oynarsak Sadabat'ta rövanşı kesin alırız! *
kosova'da düzenlenen dünya kupası finalinden önce hırçın santrafor II. murad, yaptığı açıklamalarla olay yarattı. dedesi I. murad han'ın golleri ile bu ovada daha önce haçlıları mağlup ettiklerini belirten II. murad, macarlara karşı bu maçı alarak 2. kosova zaferi'ni yaşayacaklarını ve kupayı istanbul'a getireceklerini iddia etti. yarın osmanlı devletinin anadolu beylerbeyliği saati ile 14:00'da başlayacak olan maçı, fransa federasyonundan jean miguel yönetecek. hakemin top atışı ile başlatacağı müsabaka, umuyoruz ki mehter marşının coşkulu şekilde çalınmasıyla biter. maçtan önce yapılan açıklamaya göre ova, futbol oynamaya oldukça müsait.
oynadığı maçlarda (bkz: turan taktiği) uygulayacağı düşünüldüğünde başarısız olacağı kesindir. ayrıca maç oynayacağı tüm stadları kuşatacağı gerektiği takdirde fethedeceği de kesindir.
fifa world cup oyunu da çıkar belki..hatta cheat de yapabiliriz belki..maçın içinde "no bizans" yazınca 5 gol birden atmış sayılırsın, "yaşasın osmanoğulları" yazınca kalenin önüne sur çekilir..hatta "sultan mehmet" yazınca da kanatlardan kızaklarla beşer futbolcu daha iner sahaya.*
3 kıtaya hükmeden bi devletin kupaya katılmak için hangi kıta elemelerine gireceği tartışma konusu olurdu. gerçi osmanlı sadece kendi içindeki milletlerle bi dünya kupası düzenleyebilirdi.
şeref tribununde avusturya arşidükü ve osmanlı sadrazamının padişahın arkasında yanyana maçları izletecek olan olay. (bkz: osmanlı sadrazamının avurturya arşidüküne denk sayılması)