Osmanlı’da ilk nüfus sayımı 2.Mahmut döneminde yapılmıştır ve sadece erkekler ve hayvanlar sayılmıştır. Boş ol dendiğinde kendisini kapı dışında bulan, erkeğin dört eşinden biri mecburiyetinde, mirasta yarım hak tanınan kadınlar sayılmadı.
Her zaman kötü değildir. eğer hanedan mensubuysa hatta kafadan valide sultansa, devletin en fazla ulûfe/maaş alan kişisidir. ama şaşmamak gerekir, zira padişahtan daha çok iş yaptığı, ülkeye gerçek hükmedenin kendisi olduğu aynîyle vakî'dir.
dur hemen eksiye abanma gerçekten dolap çevirirdi. osmanlı evlerinde haremlik selamlık uygulaması vardı. iki oda arasında bulunan duvarda dönen bir dolap bulunurdu. kadınlar için namahrem erkekler var ise selamlık bölümünde o iki tarafada dönen dolaptan verilirdi yemek, su benzeri şeyler.
fakat birbirine gönlü kaymış gençler bu baskıyı delen yöntemi de bulmuşlardı çoktan. sonuçta her baskı kendi kurtuluş yöntemini bir şekilde bulur. bu dönen dolaptan çiftler mektup vasıtasıyla haberleşirdi. ne dolap çeviriyosun sözü buradan gelmektedir.
buna ek olarak o mendil vermeler, mektuplardaki o edebi dil hep bu baskı yüzünden olmuştur demek çok yanlış olmaz kanaatimce. romantik midir? şimdiki zamana göre evet. belki bu yüzdendir evliliklerin uzun sürmesi o dönem. şimdi netten sevgili olunup ayrılan sevgilinin kıymet bilmemesi zorluk yaşamadığından olsa gerek.
nüfus sayımları askerlik ve vergi sorumlularını tespit etmek için olduğundan ve kadınlar bu ikisindende sorumlu tutulmadığından sayıma tabi tutulmamışlardır.
günümüz kadın topluluğunun genelinden farklı olarak sevdiği insanla evlilik öncesi el ele gelmeyi en ileri seviye görmüş götünü başını "benim bedenim yhaa" diye sağda solda açmamıştır.