osmanlıyı batıran şudur demeye gerek yok. birden fazla sebep var çünkü. hilafeti aldı ama aynı zamanda o gün hala işlevsel olan ticari yollara hakim oldu. hazine ağzına kadar doldu.
osmanlı değişen dünyaya ayak uyduramadığı için yıkıldığı bariz belli. (bu çok fazla şeyi kapsıyor)
Osmanlı Devleti ders alınması ve sahip çıkılması gereken bir tarih dönemi.
osmanlı hanedanlığı ve onun sömürdüğü halktan oluşan bütünün adı. bugün osmanlıyı savunanları sanırsın ki ailenin devamı. oysa onun dedesi de o sömürülen zavallı halktan biri... cahil bırakılmış, soyulup soğana çevilmiş, savaşlarda para uğruna ölmüş gidecek yeri olmayan zavallı halk... hani derler ya padişahım çok yaşa...
yıkılmasında reddedilse bile hilafetin çok büyük sebebi vardır. nutuk'ta atatürk'ün lozan barış konferansları arasında bu konuya değindiği bir kısım var.
Şöyle başlıyor: "Hilâfet konusunda halkın şüphe ve endişesini gidermek için, her yerde gerektiği kadar konuştum ve açıklamalarda bulundum. Kesin olarak belirttim ki, «milletimizin kurduğu yeni devletin mukadderatına, işlerine, bağımsızlığına, ünvanı ne olursa olsun hiç kimseyi karıştıramayız! Milletin kendisi, kurduğu devleti ve onun bağımsızlığını koruyor ve sonsuz olarak da koruyacaktır!»
Millete anlattım ki, bütün Müslümanları içine alan bir devlet kurmak görevi ile yükümlü imiş gibi hayal edilen bir halifenin, görevini yerine getirebilmesi için, Türkiye Devleti ve onun bir avuç nüfusu, halifenin emrine tâbi tutulamaz. Millet buna razı olamaz! Türk halkı bu kadar büyük bir sorumluluğu bu kadar mantıksız bir görevi üzerine alamaz.
Milletimiz, yüzyıllarca bu anlamsız ve boş görüşten hareket ettirildi. Fakat ne oldu? Her gittiği yerde milyonlarca insan bıraktı. Yemen çöllerinde kavrulup yok olan Anadolu evlâtlarının sayısını biliyor musunuz? dedim. Suriye’yi, Irak’ı elden çıkarmamak için, Mısır’da barınabilmek için, Afrika’da tutunabilmek için ne kadar insan telef oldu, bunu biliyor musunuz? Ve sonuç ne oldu görüyor musunuz? dedim.
Halife’ye dünyaya meydan okutmak ve onu bütün islâm dünyasının işlerinde söz ve yetki sahibi kılmak düşüncesinde olanlar, bu görevi yalnız Anadolu halkından değil, onun sekiz on katı nüfusa sahip olan büyük Müslüman kitlelerinden beklemelidirler! Yeni Türkiye’nin ve Yeni Türkiye halkının, artık, kendi varlık ve mutluluğundan başka düşünecek bir şeyi yoktur… Başkalarına verilecek bir zerresi kalmamıştır! dedim..."
neyse, sonuç olarak yaşadığımız topraklar, osmanlı'nın hüküm sürdüğü son topraklardır. osmanlı devleti tüm yapısı ile yıkılmış ve sonlanmıştır.
o günleri iyi bilip, bugüne ve geleceğe odaklanmak gerekiyor. maalesef bazı kişiler o günleri iyi bilme kısmında takılıp kalıyorlar.
Osmanlı sarayının buzu, Keşiş (Uludağ) dağından getirilirdi. Hususi kayıkları vardı. Sultanlara ve kadıefendilere günde ikişer okka buz tayin edilmişti.
Çok hızlı girip ortalığı darma duman edip hemen sıvışan birlikler, akıncılar, bana kalırsa en etkili birlikleridir. Bu birlikler bir çok büyük ordunun alamadığı yerleri çok hızlı almış, kendinden sayıca kat kat olan birlikleri devirmeyi başarmıştır. Ne zaman bu birlikler işlevini yitirmeye ve degersizleştirmeye başlandı işte o zaman Osmanlı savaş meydanında geride başladı.
--spoiler--
Osmanlı tahtı babadan oğula kalırdı. I. Ahmet değiştirip, hükümdarlığın, hanedanın en büyük erkeğine kalması usulünü koymuştu. Bundan sonradır ki Osmanlı şehzadeleri sarayda hususi dairelerde bir nevi mahpus hayatı geçirip cahil ve atıl kalmışlardı.
--spoiler--
--spoiler--
*Osmanlılar, Venediklilerle ispanyollar gibi gemilerini çektirmek için “forsa” denilen ve gemilere zincirle çakılı esirler kullanırlardı. Bunlar daha ziyade, Karadeniz sahillerini vururken tutulan Dinyeper Kazakları ile Akdeniz korsanları idi. Kürek cezası bu adetten kalmadır.
*Osmanlılarda, yeniçerilere silah yapan ve tedarik eden ve bunları nakil vasıtasıyla orduya yetiştiren askeri sınıfa “cebeci” denirdi.
*Osmanlıların kemal devrinde şehzadeler sancaklara gönderilerek oraların başında yetiştirilir ve divana da riyaset ettirilirdi. Eğer şehzadeler pek gençse bu divana onların mürebbileri olan lalaları vekaleten riyaset ederdi.
--spoiler--
zamanında isyan etti diye sırpların kafasını kesip kule yapmış enteresan icatları olan bir devlet. ışid de kafa kesip ibret olsun diye video yayınlıyor. kimin kimin peşinden gittiği, kimin kimin kafasını yansıttığı bence ortada. iki kafa da korkuyla insanları sindirmeye çalışan, karşıtları yok etmek için elinden geleni yapan kafa. iyi ki ikisini de sevmiyorum ve savunmak zorunda değilim.
atatürk için sürekli diktator, ingiliz ajani şu bu diyenler osmanlininda en az diger devletler kadar kanli ve karanlik bir tarihinin oldugunu bilmelerinde fayda var, bu despot sistem sadece türkleri değil alevi, kürt ve diger kesimleri de asimile edip baskı altına aldı, dünya görüşü sıfır olan islamcılar türkleri hep ön saflarda asker olarak kullanıp abuk sabuk fetvalarla osmanlının bilime yonelmesine engel oldular, bu da gerici şiddetle birlikte osmanliya bagli olan uluslarda isyanın ortaya çıkmasına sebep oldu, ağır sünni ümmetçiliğe dayalı bu sistem elbet yıkılacaktı, devletin en buyuk hatası 1. dunya savaşına girmesiydi, osmanlı 1. dunya savasina girmemiş olsaydı o yillarda savasa giren avrupali devletlerin bir cogundan daha iyi durumda olacakti, gotu araplara dayayip onlara guvendikten sonra bizi satmalari tesaduf degil aslinda, bu buyuk ihanet sonrasi bile irak ve suriyeyi kaybettikten sonra akillanmamisiz, 1950 lerden itibaren arap hayranligi almis basini gitmis, buna dur diyecek kimse de kalmadı artık..
Girmesi bir noktada iyi işe iyi tarafından bakın bugünkü aile yönetse ne yapabilirdin ki?
Ülke olarak daha garip bir durum olurdu iyi yöneticileri oldu, olabilirdi ama günümüzde olmazdı.
dünya tarihine damga vuran devlet. devletin çözülmeye başladığı dönem kanuni dönemidir. kanuni dönemi o kadar uzun sürdü ki iyi olan her şey kanuni yaşlandıkça kötüleşti. muhteşem süleyman'ın dönemi ikiye hatta üçe ayrılıp incelenirse osmanlı nasıl yıkılma sürecine geçti daha iyi anlaşılır. evet.
Atatürk, Harp Okulu yıllarındaki bir konuşmasında Osmanlı Devleti’nden, bazı Osmanlı padişahları ve devlet adamlarından şöyle söz etmiştir:
“Nerde Fatih, Yavuz, Kanuni, üçüncü Selim gibi hükümdarlar! Son devir Osmanlı padişahları hep cahil ve zavallı kimseler.Kendileri cahil oldukları için de memlekete düzen verebilecek vezirlere asla tahammül edememişler, memleketi bu hale sürüklemişlerdir. Abdülmecit Mustafa Reşit Paşa’dan, Abdülaziz Ali ve Fuat paşalardan, Abdülhamit Mithat Paşa’dan, Hüseyin Avni Paşa’dan daima korkmuştu. Sıkışık zamanlarda onları sadarete layık görmüşler, tehlikeyi atlattıktan sonra Mahmut Nedim gibi dalkavukları, hırsız ve uğursuzları işbaşına getirmişlerdir.Şunu iyi bilelim ki: Mithat Paşa sağ olsaydı, Hüseyin Avni Paşa öldürülmeseydi ne ordumuz ne de donanmamız bugünkü hale düşerdi. Akdeniz’de ikinci durumda olan donanmamız Karadeniz’de Ruslar’a herhalde dersini verecek 1877-1878 seferinde Ayastefanos’a kadar çekilmeyecektik.Türk-Yunan Savaşı’nda bu donanmayı haliçten çıkarmayacak hale getirmek suç değil midir? Millet padişahından neden hesap soramamalıdır?Bir hıyanet olan bu hareketlerde bulunan bir insanı Fatihlerin, Yavuzların torunu olarak kabul etmek mümkün müdür?
100 yıl önce artık hiçbir varlığı kalmayan devlettir. hala yaşatmaya çalışanlar zamanında istanbul'un işgalinden 100 yıl Sonra Bizans'ı tekrardan canlandırmaya çalışan kişilerden farklı değildir.
Bunlar herhalde soylu kisilerin yastıkla,zincirle boğulma olayının bir şaman adeti olduğunu bilmiyor,osmanlıca 'nin bir yazı sistemi olduğunu konuşma dilinin de yine türkçe olduğunu da bilmiyor,hanedanın kendini oğuz kağan(mete han) a bağladığını da bilmiyor
Bilmeyene saçmalamak kolay tamam şimdi siktirip gidip moğolca konuşan hülagu han ı övebilirsin.