Kerkük kürtlerin musul yobazların eline geçti diye başlayan yazidir. Devami asagida:
~Kerkük Kürtlerin, Musul yobazların eline geçti. Tamamen Türk yerleşim yeri olan Telaferden, 59.000 kişi kovuldu. Musul konsolosluğundan esir alınan 49 kişi, bir ayı geçmesine rağmen teslim edilmedi. Sınırımızın altında bulunan Kobani, Suriye PKKsı (PYD)nin elindeyken IŞiD burayı almasın diye yüzlerce Türk vatandaşı Kürt, sınırdan güneye geçerek PYDnin yanında savaşa katıldılar..
Güneydoğu Anadolunun kırsalında ve yerleşim alanlarında PKKnın dağ kadrosu ve milisleri, köpeksiz köyde çomaksız oynuyor. Türkiyeyi bölmeye götürecek olan, bölücü başının önerisi 6 maddelik yasa AKEPE, CHP ve HDP(PKKnın yedek, yeni yüzü) tarafından meclisten hızla geçirildi; klasik noter tarafından da hemen imzalanarak Resmi gazete de yayımlandı. Dün, Kandilin elebaşlarından biri, bütün dünyaya ilan etti! Abdullah Öcalan serbest bırakılmalı, Eylül ayına kadar müsaade veriyoruz!
Bütün bunlar, olup biten kepazelikler kimin umurunda?.
PKKya kürtçülük yetmedi, şimdi de ileri solculuk jargonuyla Cumhurbaşkanı adaylarını meydana sürdü. Bir anda ortaya TV ve gazete köşelerine türeyen mincolar çıktı! Çok farklıymış da, yeni şeyler söylüyormuş da. Keteni atlas kumaş diye millete nasıl yuttururuz, onun, derdine düştüler. O kadar ki, kendini: Tonton, somuncu, ekmekçi diye tanıtan çatı adayı bile geri plana düştü..
Yeni trend şu: Çatıyı bu gün 7nci parti destekledi diye el çırpıp sevinmek. (15 günden fazla düşünmüş düşünmüş 7nci, diğeriyle pazarlıkta uyuşamayınca, bu taraftakinden istediğini almış demek ki!)
Yüksek Seçim Kurulu Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde propaganda yapma hakkı olan partileri açıkladı. Bunların sayısı 27.. Ha gayret, geriye 20 parti, seçime de 24 gün kaldı!.
Seçimin sonucunu tatilciler belirleyecekmiş? Ve bunlar genel de CHP seçmeniymiş! Bunu derken bile kendi seçmenlerine suç atıyorlar. Bir de Tıpış tıpış gideceksinizci çıktı meydana. Akılları sıra karşı taraftan oy alalım diye aday çıkarırken, bırakın karşı taraftan oy almayı, kendilerine oy verenlerin seçimlere katılmayacakları derdine düştüler. Tıpış tıpışın arkasından ne gelecek söyleyeyim mi?: Tin tin tini mini hanım türküsüyle, Dönülmez akşamın ufkundayız şarkısı gelecek..
Bunların hayalleri; çeşme başındaki kızdan öteye geçemiyor, çoban gibi.. Bütün bunların altında çocukluktan başlayan bir güdükleşme ve budamayı, köy kurnazlığı ile giderme yatıyor..
Siyasi, kültürel ve sosyolojik yapıyı dikkate almayan, her zaman bir sahip bulup onun düdüğünü, zamanın koşullarına göre çalan mincolar yine sahnedeki yerlerini aldılar. Testi kırıldıktan sonra bakın bakalım, bunlar yenilgiye ne mazeretler bulup hızla, nasıl dönüş yapacaklar. Karakter ilkelerle değil, mizaçla olur. Ama bunlar da ilkeler bile yok..
Akıl yaşamak için vahşice savaşmayı öğretir; birbirlerinin benzerini sevmenin hiç de akla uygun bir yanı yoktur.
(Tolstoy)
Minco, kuru odundan yapılan bir çocuk topacıdır. Küçükken, benim de bir mincom vardı. Bir kış günü, minconun yere temas eden sivri ucu körelip de fır döndü yeteneğini kaybedince, ben de onu sobaya attım!.
Mincolar ve taklitçiler her zaman kaybedecektir ~
Osman Pamukoğlu
Hak ve eşitlik partisi
Genel baskani