bizim okulun (bkz: istanbul üniversitesi fen fakultesi biyoloji bölümü) kabusudur.kaçak kelebek için histolojiyi geçilmez kale kılmıştır.sağı solu belli olmaz sizi yakmaya karar verdiyse gözünü bile kırpmaz.
(bkz: hocam siz beni bırakmadınız ben kendi istegimle kaldım) denilesi şahıstır kendisi. .**
biyoloji öğrencilerinin sözlüğe üye olması durumunda bu başlığın sayfalarca dolmasını sağlayacak durumu doğurur ayrıca.
(bkz: allahım ben nerde hata yaptım da bu admaı hayatıma soktun?) denilesi insan görünümündeki şeytanımsı nesnedir. Biri için beddua etmek istendiğinde, (bkz: Seni allaha havale ediyorum) yerine (bkz: inşallah sen de birgün Osman Murathanoğlu'nun gazabına uğrarsın) demek yerinde olur ve daha acıtır, acıtacaktır da. *
kendileri bütün kitabı ezbere bilen ,sayfa atladıgını ögrenciye belirten ,türünün tek erkek örnegidir.üniversitemizde bu türler sıkılıkla bulunmaktadır.okulumuza girmeden düsünmenizi dilerim.
histoloji dersi için 300 sayfanın her kelimesini ezberleten( solunum , sindirim, boşaltım, dişi üreme, erkek üreme vsnin vücudun fizyolojik davranışlarına göre verdiği olayları, morfolojisini, organlarını anlatan), ayrıca 10 yıldır tıp dünyasında bir sürü değişiklik olsa da kendi kitabının basımında bir değişiklik olmamasıyla ünlü, birçok profesörün hocası olmuş adam olamamış şahıs. *
okulda psikopatın alası bu sene emekli olacak ruhsal sorunları olan ünideki profların bir kaç tanesiyle ilişkisi olan ve okulu birbirine katan abazan hoca. haaa karizmaymış . yerim onun karizmasını.
bakmayın buradaki yazarların çemkirmelerine, çok da karizmatik ve bilgili bir hocaydı kendisi. osman hocayla bir sürü anım oldu:
hiç unutmam, bir seferinde derste soru sormuştu, ben de ayağa kalkıp ders kitabındaki cümleleri okumuştum. tabi osman hoca yapıştırdı: ama siz oradaki kitaptan okuyorsunuz, siz o yolları giderken biz çoktan geri dönüyorduk.
bir gün de atıf şengün'de (ki artık o bölüm yok, o anfi yok, talebeliğimiz sadece fotoğraflarda kaldı) ders işlerken dışarıdan bir iki elemen yüksek sesle:
- osbilili bili bili boom
diye geçmişti. bütün sınıf gülerken osman hoca hiç istifini bozmamıştı, hiç unutmuyorum.
bir keresinde bölümden fakülteye geçerken osman hocayı gördüm. nereye gidiyor bu adam diye bakarken araba çarpmıştı bana. şansa araba yavaştı, yoksa geberiyorduk valla bir hoca uğruna...
evet histoloji sınavına sabaha kadar çalışmıştım, pişman değilim...