feeet. en ateşli ergen yıllarımızı geriden bıraktıktan sonra başımıza gelmiş hadisedir.
efendim, üniversitenin ilk senesinde, üniversitede hatunlar veriyormuş gazını arkamıza alarak, şarapçılık ve üzüm teknolojisi bölümünü güç bela tutturduktan sonra, köhne bir ilçeye adımımızı attık. otobüste çubuk kraker ikram eden arkadaşla muhabbeti kurduktan sonra ev olayını birlikte halletme kararı aldık.
tabi ev, barınma bunlar güç bela şeyler. hem öğrenci hem de okuduğunuz bölümün ilk kelimesini söyleyince size genelde kümesi gösteriyorlar.
neyse zar zor bir atm bulduk, attık kendimizi. nöbetleşe uyuyoruz bir yandan. tabi beni uyku tutmadı akabinde. hani oğlum kızlar? kızlar yok nerede? arada para çekmeye gelen emekli, dul kadınlar geliyor; sen bambaşkaymışsın ya diyorum! bu mu lan diyorum isyan ediyorum! hepsine sorsam fenerbahçenin türkiye kupasını aldığı yılın izahatini yapacaklar.
neyse bu böyle olmayacak kafasıyla elimi çantama atıyorum, bu arada nöbet sırası arkadaşta, ben uyuyacam; ama durmak yok yola devam mottosuyla zamanında havuza giderken çektiğim haşemalı, o ıslak, yapışmış tenine bakarak vazelin avuç içime yedirmeye başladım.
evet git geller hızlanıyordu, tam refah seviyesine eriştim derken bir ses, ne oldu lan derken dönmemle beraber arkadaşın gözüne malafatı soktum. meğersem arkamdaymış amk!
"-laaan? napıyosun lan burada!
+ahh, gözüm kör oldum laaan!"
evet, arkadaşın gözünü oymuştum, 100 lük tesbih tanesi gibi göz yerdeydi!
dehşete kapılmıştım adeta, daha nefes alışverişlerim orgazmın doruğundayken olacak şey miydi bu?
akabinde olay yerine, polisler geldi, alıp götürdüler beni.
son dileğimi sordular, porno izlemek dedim. ona da filtre koymuşlar ben de sözlüğe gider ayak olayı anlatayım dedim. idamdan yazıyorum...