alışkanlıkla yapılmamalı,
gösteriş için yapılmamalı,
allah rızası için tutulmalıdır.
yoksa boşu boşuna aç kalmış, bundan da bir sevap kazanmamış olma ihtimali olabilir.
metobolizmayı alt üst ettiren bir davranıstır. uzun sure ac kalarak mide asidinin konsantresi artarak mukozayı çözmeye ve yavaş yavaş mide dokusuna zarar verme riski vardır. ayrıca en hafif yenmesi gereken iftar yemeği en ağır şekilde yenir yetmiyormuş gibi sahura kalkıp tekrar yenir ve en yapılmaması gerekn seylerden biri yapılır tekrar yatılır.
Saglıksızlıgı bir yana anlamlı bir ibadettir. Ac kalmanın bir lokma ekmeğin değeri anlaşılır. ve dünyevi dertlerden kurtuulmaktan daha ziyade ne kadar da dünyaya doğaya bağlı olduğu vurgulanır. bir lokma ekmek için, bir yudum su için kalpten şükredilir.
kutuplar vesilesi ile islam'ı yalanlamaya elverişli olan ibadet.
islam dini kolaylık dinidir. mesela seferi iken* abdest alırken ayakkabının* üstüne su ile sıvamak yeterlidir.bir başka kolaylık ise ikindi ve öğle, akşam ile yatsıyı beraber kılabiliyoruz.
kutuplarda da ortalama imsak - iftar saati ne ise o kadar süre oruç tutulur. yani olay allah'ın rızasıdır burada gün batmış, doğmuş değil. tabi siz allah'ı robot gibi gördüğünüzden güneş batmadıkça kabul etmeyecektir o.
2. olarak savaş zamanında cuma namazı kılınamayabilir, ayrıca kadınların adet günlerinde de 1 haftaya kadar namaz kılamayabilirler. eğer bir insan kutuplarda o soğukta yaşamaya mahkumsa, oruçtan da sorumlu tutulmayacaktır.
anneme rest çekmemi, kendime gelmemi, özgüven oluşturmamı sağlamıştır.
sabahtan beri aklıma düşen ilk şey 'o' olmuştu. şaşırtıcı olan kesinlikle bi damak zevkim olmamasına karşın manyak gibi onu istememdi.(iftara dakikalar kala ki artık bi uzay mekiğindeymişcesine yerçekimsiz hareket etme boyutuna atlanılmıştır. konuşmalar uğultu şeklinde duyuluyordur, gözlerde ise şaşılık peyda olmuştur).dakikaların asırlar gibi geçmesini engellemek için mutfaga dogru yol aldım. işte o anda farkettim. annemin elindeydi, masaya doğru götürüyordu. ama beni görünce:
-aa sen şimdi yemek yemezsin, kaldırayımda yemekten sonra getireyim.
herşey o an netleşti. yani uğultu, şaşılık falan gitti.
-ne diyosun sen anne yaa. ben sabahtan beri onun hayali ile yaşıyorum. ne demek yemekten sonra bıdıbıdıbıdı...(saydırmaya devam ederken bir hışımla tulumbacığıma doğru hamle yaptım)hayret bişi aaa yemekten sonraymış ver ver veeeeer (artık elimdeydi)sakın aramıza girme seviyoruz birbirimizi!!!
-nee? muahaaahahaha.
-anne şiii tamam her yerde anlatma, kıl etme adamı şiiii.
"O Ramazan ayı ki, insanları irşad için, hak ile batılı ayırt eden, hidayet ve deliller halinde bulunan Kur'an onda indirildi. Onun için sizden her kim bu aya erişirse oruç tutsun. Kim de hasta veya yolculukta ise tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde kaza etsin. Allah size kolaylık diliyor, zorluk dilemiyor. Bir de o sayıyı tamamlamanızı ve size gösterdiği doğru yol üzere kendisini yüceltmenizi istiyor. Umulur ki, şükredesiniz!" (Bakara suresi 185. ayet) bu ayet ile müslümanlara farz kılınan islamın beş şartından biri. (bkz: islamın şartları)
ilk olarak pagan topluluklarında ortaya çıkmış olan bir ibadet biçimi. güneş tepede olduğu sürece beslenmeyerek güneş tanrısına saygı gösterme amacı taşır.
normal bir insanın bir oturuşta yiyeceği yemek bellidir. bir oturuşta bir geyik tüketemiyoruz o eski babayiğitlerin maharetiymiş. sahurda ne yersek yiyelim iftara kadar acıkmış oluyoruz yani, kafamız da falan zonkluyor. hani hiç tutmamış, bilmeyen ama ahkam kesmekten de geri durmayanlar varsa bilgileri olsun.
ramazanda tutulması farz olan fakat ramazan sonunda bayramının tutanlar tarafından değilde tutmayanlar tarafından kutlandığı ibadettir...
+ ayol bayram da geldi çattı daha kendime kıyafet alcooom...
- sen oruç tutuyor muydun ya?
+ hayoor. ne tutcam be...
- neyi tutacağını bilmiyor musun daha. neyse öğreten olur bir gün. çaktığıma bak hem oruç tutmuyo hem de bayram kutluyo. ulan salak o bayram oruç tutanlar için. senin için mi kokoş. ya ne gerizekalılar var ya şu alemde. çikerim böyle davayı. insanda biraz utanma olur. ulan hem orucu hikayeden say ondan sonra işine gelen kısmı olunca hemen atla bayram diye. ne yüzsüz şereefsiz mişsiniz be. **
ORUÇ VE FAYDALARI
Ramazan ayında oruç tutmak islam'ın beş şartından biridir. Oruç, niyet ederek tan yerinin ağarmasından itibaren güneş batıncaya kadar yememek, içmemek ve cinsi ilişkide bulunmamak suretiyle yerine getirilen bir ibadettir.
Peygamberimiz oruç tutanlar için şu müjdeyi veriyor: "Kim inanarak ve mükafatını Allah'tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır."(El-Buhari, Savm:7)
Oruç,ancak Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak için tutulur. Oruç, iyi bir irade terbiyesidir: insanlara iyi huylar ve ahlak güzelliği sağlar, insanı olgunlaştırır. Oruç, aynı zamanda müslümanı günah işlemekten ve cehennem ateşinden koruyan bir kalkandır. Acıma duygusunu geliştirir, sağlığımızın korunmasına yardımcıdır, nimetlerin değerini bildirir, olaylar karşısında sabırlı olmayı öğretir.
Yüce Allah bir hadisi kudsîde "Oruç benim içindir, o'nun mükafatını da ben veririm" buyurmuştur (Müslim, Siyam;30).
RAMAZAN ORUCU VE ORUÇ ÇEŞiTLERi
Ramazan orucu müslüman, akıllı ve ergenlik çağına gelmiş kimselere farzdır. Ramazan orucu, kameri aylardan Ramazan ayının bazen 29, bazen 30 gün sürmesine göre 29 veya 30 gün olarak tutulur.
Oruçlarda niyet önemlidir. Niyet kalp ile olur. Geceleyin imsaktan önce veya imsak vaktinde ertesi gün oruç tutacağını kalbinden geçiren bir müslüman o günün orucuna niyet etmiş olur. Oruç tutmak düşüncesi ile sahur yemeğine kalkan kimse de oruca , niyet etmiş sayılır. Ancak oruç tutan kimsenin hem içinden niyet etmesi, hem de dili ile "Niyet ettim Ramazan'ın yarınki orucuna" diye söylemesi daha iyi olur.
Beş çeşit oruç vardır:
1. FARZ ORUÇ: Ramazan orucunun edası ve kazası farzdır. Keffaret oruçlarının tutulması da farzdır.
2. VACiP ORUÇ: Adak oruçları ile bozulan nafile orucun kaza edilmesi vaciptir.
3. SÜNNET ORUÇ: Kamerî aylardan Muharrem ayının 9-10 veya 10-11. günlerinde oruç tutmak sünnettir.
4. MÜSTEHAP ORUÇ: Kameri ayların 13. 14. 15. günleri ile her haftanın Pazartesi ve Perşembe günleri, Şevval ayında 6 gün oruç tutmak müstehaptır.
5. MEKRUH ORUÇ: iki türlü mekruh oruç vardır:
a) Muharrem ayının sadece 10. günü, yalnız Cuma veya Cumartesi günleri oruç tutmak, iki orucu iftar etmeksizin birbirine eklemek veya senenin tamamını oruçlu geçirmek "TENZÎHEN MEKRUH"tur.
b) Ramazan bayramının birinci günü ile Kurban Bayramının 4 günü oruç tutmak "TAHRÎMEN MEKRUH"tur.
RAMAZAN'DA ORUÇ TUTAMAYANLAR NE YAPARLAR?
Oruç tutmayacak kadar hasta olanlar, hastaya bakanlar, Ramazan ayında yolculuk yapanlar, gebe veya emzikli olanlar, aşırı yaşlılar ve düşkünler, aybaşı hali veya loğusalık halinde bulunan kadınlar Ramazan ayında oruç tutmazlar. Bunlardan:
a) Aybaşı hali veya loğusalık halinde olan kadınlar ile emzikli ve gebe olan kadınlar, bu özürleri sona erdikten sonra ve Ramazan ayı dışında oruçlarını kaza ederler.
b) Yolcular, yolculukları bitince oruçlarına başlarlar. Ramazan ayında tutamadıkları oruçlarını Ramazan ayından sonra tutarlar.
ORUCA NE ZAMAN VE NASIL NiYET EDiLiR
Orucun sahih olması için niyet etmek şarttır. Niyetsiz oruç makbul değildir.
Ramazan orucuna, akşamdan itibaren kuşluk vaktine kadar niyet edilebilir. Şöyle ki:
Normal olarak oruca, sahur yemeğini yedikten sonra niyet edilir. Ancak sahurda uyanamayıp yeme içme zamanının bittiği imsak vaktinden sonra kalkan bir kimse, güneş doğmuş olsa bile, kuşluk vaktine kadar o günün orucuna niyet edebilir. Yeter ki, imsak vaktinden sonra orucu bozacak bir şey yapmasın.
Sahura kalkmak istemeyen bir kimse, akşamdan sonra yarının orucuna niyet edebilir, geceleyin kalkıp tekrar niyet etmesi gerekmez. Ramazan ayında tutulamayan orucu, başka günlerde kaza ederken niyetin geceleyin «tan yeri ağarmadan önce» yapılması gerekir. Keffaret oruçları da böyledir. Bu oruçlara imsaktan sonra niyet edilmez.
Niyet esasen kalp ile olur. Yani geceleyin, yarın oruç tutacağını kalbinden geçiren kimse niyet etmiş demektir. Oruç tutmak düşüncesi ile sahur yemeğine kalkan kimsenin bu düşüncesi de niyettir. Oruca kalp ile niyet etmek yeterlidir. Ancak kalp ile yapılan bu niyeti dil ile söylemek daha iyidir. Bu sebeple, oruç tutacak olan kimse, hem içinden niyet etmeli, hem de dili ile: "Niyet ettim Ramazan-ı şerifin yarınki orucuna" diye söylemelidir.
ORUÇ NASIL TUTULUR
Oruç, imsâk vaktinde başlar. Oruca niyet eden kimse bu vakitten itibaren herhangi bir şey yiyemez, içemez ve orucu bozan şeyleri yapamaz. Bu durum akşam güneş batıncaya kadar devam eder. Güneş battıktan sonra yiyip içmek sûretiyle orucunu açar. işte niyet ederek, imsâk vaktinden akşam güneş batıncaya kadar yememek, içmemek, ve orucu bozan şeylerden sakınmakla bir günlük oruç tutulmuş olur.
ORUCU BOZUP KAZA VE KEFFARET GEREKTiREN HALLER
Oruçlu olduğunu bildiği halde kasden;
1- Yemek, içmek, (ister gıda maddesi, isterse ilaç olsun)
2- Cinsi ilişkide bulunmak.
3- Sigara içmek
Orucu bozar, kaza ve keffareti gerektirir.
Kaza: Bozulan orucun yerine gününe gün oruç tutmaktır.
Keffaret: Bozulan bir gün orucun yerine iki ay veya altmış gün peşpeşe oruç tutmaktır.
Ramazan ayında niyet ederek oruca başlayan bir kimse özürsüz olarak bile bile yiyip içse veya cinsi ilişkide bulunsa orucu bozulur. Bozulan bu orucun gününe gün kaza edilmesi, ayrıca oruç özürsüz olarak ve bile bile bozulduğu için de keffaret tutması gerekir.
Başlanan bir orucu bilerek bozmanın dünyadaki cezası keffarettir. Yani altmış gün birbiri ardınca oruç tutmaktır. Herhangi bir sebeple keffaret orucuna ara verilir veya eksik tutulursa yeniden başlayıp altmış günü kesintisiz tamamlamak lazımdır. Kadınlar keffaret orucu tutarken araya giren âdet günlerini tutmazlar, âdet halleri bitince ara vermeden temiz günlerinde oruca devam ederek altmış günü tamamlarlar.
ORUCU BOZUP YALNIZ KAZAYI GEREKTiREN ŞEYLER
1) Yenmesi mutad olmayan ve ilaç olarak da kulanılmayan şeyleri yutmak, (toprak, kağıt, pamuk gibi)
2) Buruna ilaç çekmek,
3) Kulağın içine yağ damlatmak,
4) Abdest esnasında ağzına ve burnuna su alırken kendi elinde olmayarak boğazına su kaçmak,
5) Ağzına aldığı renkli ipliğin boyası tükrüğe geçip, boyanan bu tükrüğü yutmak,
6) Zorla orucu bozulmak,
7) Ağız dolusu kusmak, (Kendi isteği ile)
8) Akşam vakti girmediği halde, akşam oldu zannederek iftar etmek,
9) imsak vakti geçtiği halde, imsak'a daha vardır zannederek yemek.
10) Kendi iradesi olmaksızın ağzına kar ve yağmur tanesi kaçan ve bunu yutmak
11) Meşru bir özür sebebiyle; makadından şırınga (iğne) yaptırmak
ORUCU BOZMAYAN ŞEYLER
1) Oruçlu olduğunu unutarak yemek, içmek, (unutarak yiyip içerken oruçlu olduğunu hatırlarsa hemen ağzını yıkayıp oruca devam eder, oruçlu olduğunu hatırladıktan sonra boğazından aşağıya bir şey geçerse orucu bozulur.)
2) Kulağına su kaçmak,
3) Göze ilaç damlatmak,
4) Gece yıkanması gerekirken sabahleyin yıkanmak,
5) Kendi isteği olmayarak kusmak,
6) ihtilâm olmak, (yani uyurken cünüplük hali meydana gelmek)
7) Kan aldırmak,
8) Kendi isteği olmayarak boğazına toz, duman girmek,
9) Ağzındaki tükrüğü yutmak.
10) Yemeksizin herhangi bir maddenin tadını boğazında hissetmesi
11) Nohut tanesinden daha küçük olan ve dişler arasında bulunan yiyeceği yutmak.
ORUÇLUYA MEKRUH OLAN HUSUSLAR
1- Bir şeyi dilinin ucuyla gereksiz yere tatmak
2- Lüzumsuz yere bir şey çiğnemek
3- Sakız çiğnemek
4- Kendisinden emin olmayan bir kişinin hanımını öpmesi, boynuna sarılması, kucağına alması.
5- Tükrüğü ağızda biriktirip yutmak
6- Kan aldırmak
7- Kendini zayıf düşüreceğini tahmin ettiği yorucu bir işte çalışmak.
8- Ağzına su alıp çalkalamak