dini bir vecibe olarak yerine getirdiğimiz kutsal ramazan ayı orucunun bünyemizde neden olduğu zararlardır.
mide sorunları.
kalp-damar sorunları.
şeker- tansiyon sorunları.
gibi sürdürülebilen bir çok sağlık sorununa neden olduğu tüm bilimsel ve bilim dışı testler sonucunda kanıtlanmıştır. oruç bünyeye zarar verir, bu yüzden oruç tuttuğunuzda sevap kazanırsınız. bünyeye faydalı olsaydı sevaba da gerek yoktu ki. beyin bedava.
susuzluk ile birlikte böbreklerde hasar riski,
vücudun soğutulamaması ve tansiyon problemleri,
iftar ve sahurda mideye ani yüklenmeyle birlikte mide spazmları,
iftar ve sahurda kan şekerinde ani oynamalar nedeniyle kalp krizi tehlikesi,
yoksunluk sendromları ve bilinç bulanıkları.
bir de bunun eski zamanlardaki yüzü var, mesela hz ömer döneminde şeker hastalığı nedir, tansiyon nedir, kimsenin haberi yok adamın şekeri düşüyo yığılıp kalıyo olduğu yere, yine de oruç tutmak zorunda kalıyo toplumun baskısından, çünkü görünürde bi hastalığı yok.
oruç insana zarar vermez. tutmayanlar/tutmak istemeyenler açıkça fikirlerini beyan etmişler (düşmanlıklarını kusmuşlar) sadece.
--insana zarar veren çok yemek yemektir. yemek üstüne yemek yemektir.
--sizin o, öve öve bitiremediğiniz bazı doktorlar, niçin insan bünyesine zararlı olduğu halde çok yemenin zararlarını anlatmıyorlar ?
--eski doktorların (hekimlerin) hepsi şunu söyler: perhiz, sağlığın başıdır.
sen oruç tutcam diye allah ne verdiyse yersen iftarda/sahurda ne anlamı kaldı orucun ? maddi manevi zarar ettin sadece.
açlık insanı tamir eder. insanı insan eder. bütün kötülüklerin başı tokluktan kaynaklanır.
Oruç tutmak sağlam adam işidir. Hele hele de yazın tutmak. Hasta, dayanıksız adam orucu ya kaza eder, yada kefaretını verir. Maddi gücü yoksa onuda vermez. Uludağ sözlük yazarlarından sağlıklı olan gençlik; oruç tutun sıhhat bulun.
insanlar atasal özelliklerinden dolayı geçmişten beridir göçebe karakterlidirler. Avlarının peşinde kilometrelerce yol yapar, o yorgunluktan çatlayınca avlar yerlerdi. Tüm hayvanlar içinde en uzun mesafe gidebilen canlı türü olmamız bunun bir getirisidir.
Şimdi, sen ne konuşuyorsun değişik diyenler olabilir. Şunu konuşuyorum;
eski insanlar avlarının peşinde o kadar yol yaptıktan sonra yemek yerlerdi ve yedikleri yemekten sonra yine uzak mesafeler boyunca av kovalarlardı. bu insanların torunları olan bizler de aynı genetik yapıya sahibiz. Fakat Bizler farklı olarak o kadar uğraş vermeden, hazır olarak yiyeceğe erişebiliyoruz. Bu hazır tüketim de gideri fazla olmadıgından insan bedenine zarar veriyor. Zor günlere birikim diye Yağ olarak depolanıyor, keton Cisimleri ile damarlar dolup taşıyor. işte oruç da burada devreye giriyor.
3-4 saatte bir yemek yemenize gerek yok. Aksine, genlerinizin getirdiğinin dışına çıkarak bedeninizi zorluyorsunuz. Oruç tutmak da tüketilen kalori miktarını azaltarak, bizleri esas düzenimize getiriyor.
Evet efendim, siz yine de şıp şıp gömün. Hadi boğazınıza kuvvet.
