oruç tutarken susayan, acıkan insanlara tavsiyelerdir.
benim tavsiyem susayanlara;
bildiğiniz gibi doğada bir döngü vardır. biz suyu hazır olarak alır ve tüketiriz. sonra o su tuvalette bizden çıkar ve tekrar doğaya karışır. doğada temizlendikten sonra başka biri içer ve işer onu. aynı su milyonlarca kez içilir ve işenir. yani evimizde duran sular zamanında milletin pipisinden çıkmış sulardır. bizim işediğimizi de başkası içiyor. hatta şu an içtiğimiz sular zamanında önemli insanların içtikleriyle aynı olabilir. örneğin benim içtiğim suyu zamanında leonardo da vinci içmiş olabilir. daha da enteresanı benim işediğim suyu bugün siz içecek olabilirsiniz.
tanecik açısından bakacak olursak, bir sürahide milyonlarca kişinin işediği tanecikler bulunabilir. belki daha da fazla. bugün çin'de işeyen bir adamın suyunu yarın bir afrikalı içecek olabilir. bugün bir afrikalının işediğini yarın bir italyan içecek olabilir. ve dönüp dolaşıp aynı döngüde bulunan bize de o sular uğrayacak. dünya üzerinde içilmemiş ve dolayısıyla işenmemiş çok az su bulunuyor.
ama hemen korkmayın, doğa bunu arıtıyor. buharlaşıp bulut olan çişlerin pis maddeleri aşağıda kalıyor ve su saf hale geliyor. doğayla yağmurlar vasıtasıyla tekrar buluştuğunda ise içilebilir hale geliyor.
eğer çişler arıtılıp içilmese dünyada su kalmazdı.
peki ya arıtmaya insan eli değince ne oluyor dersiniz? maalesef bazen tam olarak arıtılamıyor: