normal bir günde öğle vakti olsun da yemek yiyelim diye devamlı saat sayarsınız, tıka basa kahvaltı yapmış dahi olsanız öğlene doğru açlıktan klavyeyi yemeye bile çalışırsınız ama oruçluyken tık yok arkadaş.
Ben bu güce hakikaten şaşırıyorum.
her yerde farklı sürede tutulur. allah var olsaydı buna allah'ın hatası derdik.
her ramazan geldiğinde orucun ne kadar saçma bir şey olduğunu anlatmaya çalışan entrylerden gına geldi. zaten islam'da her şey mantıklı bir bu kaldı.
boş verin. adam kendini iyi hissediyor işte. mutlu hissediyor. birine zararı var mı ? yok. bize ne ? olur da yine birilerini döverlerse o başlığa bunla ilgili tepkileri koyarsınız.
islam hoşgörü dini değildir. bu demek değildir ki müslüman olmayan bizler de hoşgörüsüz olalım.
bence en büyük amacı yoksulun, aç kalmışın halini anlayabilmek olan ibadet. ama yoksulun, açın halini gerçekten anlayabiliyor muyuz şüpheliyim. günün sonunda, iftar vaktine yakın hayvan gibi yemeye hazır olarak donatılmış masaya oturup şükrediyoruz.
bu akşamki yemeği nerede yesek diye planlar kuruyoruz. iftara sur kebabına gidelim sonra oradan dolmabahçeye çay içmeye gideriz. yuh lan. büyük büyük otellerde büyük büyük iftarlar veririz. sonra bir ton şeyi israf ederiz. harbiden yuh. yani açlığın bir adım sonrasının hayvansı bir tokluk olduğunu bilerek yoksulun, ihtiyaç sahibinin halini gerçekten anlayabilir miyiz? geçen gün sahurda çok az birşey yedim. o da bilerek değil. iftarda kantarın topuzunu kaçırdığım için. bütün gün aç susuz gezdim. iftara bir saat kala kanallardan birinde ramazan programı izliyorum. televizyondaki sunucu ramazanın ehemmiyetinden bahsediyor. o ara yine orucun amacının fakirlerin halini anlama olduğu sözü geçti. aklıma takıldı ''ulan bütün ramazanı geçirdik yine. ama yine kimsenin halini anladığım yok''. sonra reklama girdi. somali için yardım kampanyaları düzenleyen bir kurum reklam vermiş. oradaki insanların halini gösteren resimlerle beraber hesap numaraları veriliyor. elim kumandada hemen değiştirmek üzereyken bir anda aklıma geldi. ben birazdan yemek yiyeceğim. bunu biliyorum. bunun rahatlığıyla açlık susuzluk pek umurumda olmuyor. ama ya bu insanlar. onlar ne zaman yemek bulabilecekleri, ne zaman çocuklarının ağlamasını durdurabileceklerini bilmiyorlar. hatta hayatta kalabilmeleri bile çok az bir ihtimal. kendimi bir anlığına onların yerine koyabildim. açlığımın susuzluğumun farkına vardım ve az sonra validenin kurduğu sofraya oturmayacakmış gibi düşündüm... allah'ım ne kadar korkunç bir durum. halsiz kalmış, saatlerdir hiçbir şey yememiş, içmemiş bünyenin ne zaman yemek bulacağını bilmemesi ne kadar vurucu oluyor. hemen isyan etmeye başlıyor beyin. ağlayacaktım neredeyse susuz, yemeksiz kaldığım için.
velhasıl bir ömür ramazan ayının amacını ne olduğunu anlamadan sırf birkaç saatliğine aç kalarak islam'ın şartlarından birini yaptım diyemeyiz.
allaha yürekten inanmış her gencin ahlakını, iffetini koruması için sadece ramazana indirgemeyip sene boyunca sık sık tutması gereken bir tevhid eylemidir
son zamanlarda ' gelenek' halini almıştır , mesela oruç'tan daha mühim bir farz olan namazı oruç tutanların yüzde sekseni kılmaz.halbuki namaz islam dininde imandan sonra dinin en mühim cüzüdür.
günümüzde insanlar namaz kılan insanları baya bir büyütür gözlerinde , hacı - hoca sanır, imam sanır.toplum namazı kılanın inanılmaz zor bir iş yaptığını zanneder.halbuki namaz'la oruç'u kıyas ettiğimizde oruç tutması çok daha zordur.
peki toplum neden böyle bir hale gelmiştir ? bunun sebebi elbette kapitalizm ve medyadır.kısaca hülasa ( özet ) geçersek kapitalizm'in tek gayesi paradır ve bunun için de tüketici esas alınmalıdır.tüketici'yi esas alan kapitalizm , bir yerlerden para kazanmak için bütün değerleri sömürür ; onlar üzerinden para kazanmaya çalışır.hatta biraz daha fazla para kazanmak için kendi kafasından günler bile uydurur ( babalar günü anneler günü vb )
kapitalizm ve onun propaganda kolu olan 'medya - reklamcılık ' da ramazan'ı bir sömürü haline getirmiştir.mesela her ramazan'da aşırı derecede televizyon,gazete ve internetlerde gördüğümüz ve art arda yayınlanan reklamlar , programlar bizim kafamızda o şeyi ' normal ' hale getirir.mesela 'namaz ' kavramı oruç kadar tekrarlansa idi namaz da günümüzde sadece yaşlılara atfedilen bir ibadet haline gelmezdi.
peki ' neden ramazan ve oruç ? ' diye soracak olursanız şöyle deriz : kapitalizm maksimum kar elde edebileceği kavramlar üzerine yoğunlaşır ve onları ticarete döker.namaz'dan ne kadar kar elde edebilirler ki ? cola'nın seccade satacak ya da tesbih satacak hali yok ya.fakat ramazan daha çok gıda üzerine kurulduğu için büyük şirketler buradan daha rahat bir şekilde kar elde edebiliyor.mesela her ramazan ayında çıkan ihtişamlı sofralar , pahalı yemekler vesaire.ramazandan kar elde eden bir tek gıda şirketleri değil elbette , ramazan öyle başka yerlere çekildi ki gsm şirketleri bile çıkıp ramazan üzerinden kar elde edebilir hale geldi.
tabi burjuvazinin değerler üzerinden kar elde etme saplantısı , medyanın işlevini ön plana çıkardı.medya'da habire ramazan'la ilgili şeylerin çıkması manevi değerlere gösterilen bir hürmet değil ,iktisadi kaygıların ön plana çıkmasıdır.
aslında oruç , sadeliği ve israftan kaçınmayı emreder ; fakat burjuvazi tarafından kullanılmaya en müsait değer olduğu için günümüzde sanki bir ' israf ve bolca para harcama ' ayı gibi lanse edilir.insanlarımızın büyük çoğunluğunun oruç tutmasının sebebi de medyanın durmadan ramazan'la ilgili şeyler göstermesidir.eğer medya ramazan'ın bu derece üzerine düşmeseydi insanların oruç'a bakışı namaz'a baktıkları gibi olurdu.
pek mantıklı gelmeyendir. dinde çelişkidir. hani vücuda eziyet etmek günahtı, 19 saat oruç eziyet değil mi?
edit: şimdide beyinsiz dinsiz oldum iyi mi?
allah kolaylığını bütün gün klima karşısında uyuyanlara veriyor herhalde.
böyle diyenler hipnoz etkisi altındadır muhtemelen. dışarıda sadece 20 dk güneş altında koştura koştura bir yürü bakalım nasıl kolaylık veriyor.
allah'ın gerçekten de yardımcı olduğudur. normalde 16 saat yemek yemesem, su içmesem konuşamayacak duruma gelirim ama ramazanda böyle olmuyor. yiyeceğin, içeceğin değeri anlaşılır, az yenir, mide küçülür, insanın maddiyatına da maneviyatına da katkıda bulunur. işte öyle güzel bir şeydir.
sözlükteki ''islam kolaylık diniydi hani yeaaa'' cı süzme salakları ramazan ayında yeni bir sazan.avi yapmış ibadettir.
1-kimisi diyor ki, futbolcu adam oruç tutamazmış, performans düşüklüğü yaşarmış, aldığı para haram olurmuş. yapma yaa, zaten adamların aldığı 3 milyon euroların hepsi helal di mi ?
zaten, öldükten sonra hesaba çekildiğimizde bakacaklar, soracaklar sana, adamım bir sürü oruç borcu var ne iş , adam cevap verecek, abi ben futbolcuyum, şampiyonlar liginde gruplarda 6 gol attım, hea tamam sen muafsın o zaman mı diyecekler .
hem ona oranla, günde 12 saat, güneş altında arazi koşullarında çalışan bir ekibin içinde staj yapıyorum, asgari ücretin azıcık üstünde maaş alan abiler, güneş , toprak demeden tutuyorsa o orucu, futbolcu da tutacak agaa.
2- hava çok sıcak yeaaa tribi. evet mınakoyim,( töbe estağfirullah) çok sıcak hava. bizim de bi tarafımız pişik oldu da, oruç tutma standartları enstütüsü diye bir şey mi var lan ? kış mevsiminde akşam 4 buçukta iftar yaparken iyi, yaz gelip akşam 8 buçuklarda iftar açınca, yanıyoz bitiyoz.evet tatlım hıhı.
3- ben tutmam, fitresini veririm, aynı sevap tribi . afedersin de, nah verirsin sözlük yazarı. araştırdık da konuşuyoruz abisi, sen yaşlandın elden ayaktan düştünde mi , fitre vericeksin lan. tamam islam dini kolaylık dini de, siz de şeyini çıkartmayın olm!
4- ramazan günü içki masasında fotoğraf çektirip hani hoşgörü diyen insan. evet mübarek din kardeşim, herkesin içtiği kendine, ona bakarsan benim canımda çekmiyor değil ama, niye paylaşıyorsun o fotoğrafları ? tamam hoşgörü de, hoşgörü karşılıklı olan bişey anasını satiyim, sen ye iç zıç, sonra hani bana hoşgörü? bize hoşgörü nerde lan ?
son not: yıllardır yobazlığın merkezi olarak görülen kastamonu da yaşıyorum, bir kez bile oruç tutmadığı için dayak yiyen adam görmedim, bizim burada kavgalar genellikle küfürleşme ve karşılıklı dayılanma sonucu çıkar.