realite olan bir baskıdır. lakin türk medyasında da daha ramazan gelmeden bu tür psikolojik baskı haberlerinin de olduğu bir gerçektir ve çoğu zaman oruç baskısından daha ileri düzeydedir. temel kavramların içinin boşaltıldığı, inancın gösteriye dönüştüğü, inanç özgürlüğünün klişe kavramlara hapsedildiği ülkelerde birileri dindar insanlara baskı yaparken birileri de oruç, kurban gibi dini kavramlara doğrudan girişemediği için bu tür baskı yapan kitleleri ön plana çıkarır durur. Osa bu topraklarda yüzyıllar boyu binbir türlü millet ve din özgürce yaşamış, birbirinin inancına da yaşantısına da saygı duymuştur. CHPli yerel idareler ibadethane ve kuran kurus gibi mekanlara ruhsat, imar işlerinde problem çıkarırken, akp yerel yönetimleri de meyhane, bar, pavyonlara benzer taktiği uygular. Netice itibarıyla haklı olanın olmadığı, basanın ve basılanın da her kesimden olduğu bir cennet vatandır türkiye.
var olan baskıdır. ancak o baskı bize sökmez. tutmuyoruz arkadaş zorla mı ? inanmadığımız şeyi neden yapalım ? ramazan ayında içki içmek bize gayet normal çünkü ramazan ayı nedir yani ? ben bilmem ramazan falan. varsa baskı kurmak isteyen her zaman açığız. 7/24.
inananlara olduğu gibi inanmayanlara da geçerliliği olmayan nereden türediği belirsiz hede.
inanmayan birisini zorlamak ? cidden çok komik. kaldı ki ramazan ayında içki içmek ekstra bi günah yazmıyor kimseye, ki inanmayana normal katsayı ile günah yazsın e kuzum.
ramazan ayı: 11 ayın sultanı, aylardan en mübarek olanıdır. müslüman insanların allah'a kulluk vazifelerini daha iyi yerine getirmek için çaba gösterdiği bir aydır. bu ay süresince müslümanlar nefislerini kontrol altında tutarak oruç tutarlar, allah rızası için.
yalandan dümenden ortaya atılan bir baskı çeşididir. deodorant kutularına da yazarlar artık. böyle reklam bedava ya. kazık kadar adamlar kazık kadar kadınlar da baskıya gelecekse vay halimize. çin mi lan burası baskı maskı? sanki falakaya yatırıyorlar...
oruc tutamayacakların isimlerinin alınması gibi bir baskıdır. kimse oruç tut demez ama bu isim alma telaşı nedir? dairede bulunan kişisayısının yüzde yirmisi kadar yemek çıkart koy. niye isim alıyosun?
baskı budur! bu daha az. daha da artacak dediğimizde gülüyorlardı bu insanlar uzaydan gelmedi diye, işine geldiği gibi hareket eden liboşlara oh olsun da arada yaşlarda yanıyor derdimiz o.
28 yasinda bir muslumanim.
Bu yasima kadar hic oruc tutmadim ve bundan sonra da benden oruc tutacagim beklenmiyordu.
Ramazan ayinin benim nazarimda diger aylardan hic bir farki yoktu.
Diger aylarda ne yapiyorsam ramazan ayindada aynisini yapmaya devam ediyordum.
Alkol iciyordum,zina yapiyordum vs.
Hic bir zaman insanlarin beni koymaya calistigi kaliplara oturmadim.
Bu saatten sonra da oturmayacagim.
Insanlar bu sene oruc tutduguma inanmak istemiyor.
Cunku bu yasima kadar oruc tutmus olsaydim bunu sirf onlar istedi diye yapmis olacaktim.
Bu Allahin zoruna giderdi ve bunu kabul edecegini hic zannetmiyorum.
Soyle dusunun birisi ile bulusmak istemiyorsun ama birileri illa onunla bulusman icin baski yapiyor, isin kotu yani gorusecegin kisi bunun farkinda. Seninle bulusmak istermi ?
Fakat bu kez bilincli bir sekilde bunu benden Allah istedigi icin yapiyorum.
Kimse istedigi icin degil. Allah ile arama kimsenin girmesine musade etmedim ve bundan sonra da etmeyecegim.
Siz de boyle yapin derim.
Her ne olursa olsun, baskı yöntem değildir.
Evet ağaç yaş iken eğilir sözü ile yola çıkarak çocuklarımızı terbiye edebiliriz, lakin yetişkin bireylerde bu geçerli değildir.
Şahsım adına altını çizerek söylüyorum ki din davettir, farz olanı bildirmekle her Müslüman yükümlüdür!
Ama ısrarcı olmak fayda değil zarardir, Allah (c.c) yaptığımız ve yapacağımız ibadetleri kabul etsin.
Unutulmamalıdır ki tövbe kapısı açıktır, Allah (c.c) hazinesi en geniştir, bağışlamayi sevendir.
Önemli olan pişman olmak, tövbe etmek ve alemlerin rabbine sığınmaktir..
Kim ne derse desin tüm ibadetler Allah için Allah'ın rızası gözetilerek yapılır. Bence ısrarın amacı kötü bir niyet değildir aksine sevabı almaya teşviktir diye düşünüyorum.
Birileri söylediği için bir ibadeti yapmamak inanmıyorsan doğrudur.
Ama söz konusu olan Allah ve kulu. Her ne şartta olursa olsun, birinin söylemesi sonucunda bile olsa o ibadeti yapman daha doğru olurdu. Söz konusu Allaha kulluk olduğunda mağrur fikirleri bir kenara bırakmalı bence insan.
Onlar söylediğinde o ibadeti yapsaydın bence o insanların sana söylemiş olması sadece senin o ibadeti yapmana yardımcı bir faktör olacaktı.
Çünkü kendi kendimizi kandırdığımızı düşünebiliriz ama Allahı kandıramayız. O tüm şartları ve bizim iç dünyamızı bilir. Biz sık sık kendi yapmayacağımız şeyi sanki başka bir faktör yüzünden yapmıyormuşuz gibi suçu başka şeylerin üzerine atarak gönlümüzü ferahlatmaya çalışırız. Ama en derinlerimizde gerçeğin ne olduğunu biliriz. Bunu Allah da bilir.
*bu arada Allaha inanan ama o yokmuş gibi hayatına devam eden, tüm günahları(büyük günahları da zina, yalan vb) adeta o yokmuş gibi işleyen/işlemeye devam eden kişilere Allah ne mesaj vermiş kurandan öğrenmeliyiz gibime geliyor. Hani kalıplara sığmıyoruz ya...