şeker hastalığı ya da o tarz bir hastalığa yakalanmış; dinin bütün gerektirdiği vazifeleri yapmasına rağmen bazı kesimler tarafından cehenneme bir an önce gönderilen talihsiz insan olma ihtimali yüksektir.
kendisini tanrının elçisi yerine koyup da sağa sola vaaz verenlerin karışmaması gereken insan modelidir. "başkasının ziki sana mı girdi ?" derler adama. hayır başkası demese de ben derim. ayrıca;
muhtemelen bir iddia ya girdiğini düşündüğüm yazarın açtığı başlık:
a: olm var ya sen yarım saatte 10 tane kötü oy toplayamazsın!
b: toplarım lan var mısın?
a: ya uğraştırma şimdi beni nereye yapıcan ben öylesine ortaya laf attım atraksyon olsun diye.
b: ne verirsin toplarsam?
a: toplarsan veririm lan!
b: iyi seyret abi: "oruç tutmayan insan modeli" "getir." "yaz" "ekle" "yeni entry girildi" "tamam"
bir tercih yapmış olan insandır. günahı kendinedir. diyecek bişeycik yoktur. müslüman gözüküp, dini kullanıp malı götüren birine göre çok ve çok şereflidir. neticede oruç tutup tutulmaması müslümanlığın aynası değildir. o sadece yapılması gereken bir ibadettir. önemli olan iyi bir insan olmaktır.
Ramazanda tutmuyorsa ve erkekse ;
- inancı gereği tutmuyordur.
- tıbbi sebeplerle tutmuyordur.
- tembellikten tutmuyordur.
- seferidir ve hakkını kullanıyordur.
bayansa ;
- inancı gereği tutmuyordur.
- o gün zaten oruç tutamayacağı gündür.
- tıbbi sebeplerle tutmuyordur.
- tembellikten tutmuyordur.
- seferidir ve hakkını kullanıyordur.
Bu sebeplerden biridir oruç tutmama gerekçesi ve sadece o kişi ilgilendirir.
d.n. : zaten kimse beni ilgilendirir dememiş.
sabah 06:00 da işe gitmesi ve gece 24:00 a kadar çalışması gereken insandır. oruç tutamaz çünkü takip eden günde 06:00 da işe gitmesi gerekir.
bunu yaşayan bir insan olarak, zaruretleri nedeniyle ibadetlerini yerine getiremeyen yüzbinler olduğunu düşünür ve yadırgamam. aksine hayat mücadelesi adına, çocuklarını ve eşini muhtaç etmemek adına, her saati ibadet olan bir uğraşın mücadelecisi olarak, takdir ederim.
kimse kimsenin, neyi, nezaman ve neşekilde yaptığını da, yapamadığını da bilemeyeceğinden, bildiği tek gerçekle, kendi gerçeği ile meşgul olmalıdır.
kimse, inançlarımızı paylaşmakla da, bizim kadar fedakarlık yapmakla da mesul tutulamaz.
yaradanına hesap verecek adama, yaradanını ezerek hesap sormak kimsenin hakkı da değildir.