aç olanların halinden anlamak desen öyle bir şey olamaz. onlar senin gibi bir akşam bir sahurda yediğinin yarısını bile bulamıyorlar.
nefsini terbiye desen. kabul et onu bile yapamıyorsun. akşamı zor getiriyorsun. yılın 1 ayı nefsini terbiye etmeye çalış geri kalan 11 ay yine eskisi gibisin bir farklılık yok.
oruçluyken de içinden geçenin haddi hesabı yok.
hangi güzel yan?
editasyon: cidden merak ediyorum? eksi vereceğinize cevap verseniz bir de ahh.
Sahurla başlar. annen gelir kaldırır seni 'kalk evladım' der kibar bi sesiyle 'tamam kalkıyorum' dersin uyumaya devam edersin. sonra baban gelir 'kalk çabuk' der tok bi sesiyle hemen dikilirsin. Annen mutfaktadır, sahur yemeğini hazırlamıştır. Beraber yaparsınız. Fazla muhabbet etmezsin. Çünkü uykulusundur. Sabah uyanırsın. işine ,okuluna gidersin. Akşam olur. Açsındır, yorgunsundur ama umursamazsın. iftar yaklaşır. iftar yaklaştıkça dışarda koşuşturan bi kalabalık görürsün. Evine yürürsün, sokakta elinde ramazan pidesini tırtıklayarak eve giden çocuklar görürsün, tebessüm edersin.
iftar saati gelip çatmıştır. Herkes sofraya geçer. Dışarda bi sessizlik olur, sokaktan nadir araba geçer(tabi küçük şehirler için).
Top patlar ve imamın Allahu ekber sesini duyunca içinde bi ferahlama olur ve suyunu içersin. 30 gün boyunca bu güzelliği yaşarsın.Bayramın ilk günü o güzel kahvaltı ile son bulur bu güzellik.
Ramazan güzeldir. Oruç tutmak güzeldir. insanı farklı duygulara iter. Sadece denemek lazım,yaşamak lazım.
sözlükte başlık açıp hem tarafını belli etmek hem de ibadetle ulu orta hem de pek bir getirisi de yok iken buna rağmen övünmektir. ağdalı cümleler kurmak, ezan,iftar, sahur, hurma gibi şeylerden bahsederek içeriğe mistik bir hava verdiğini zannetmektir.