Öncelikle çoğu yerde gündem değiştirme olarak eleştirilen düzenleme veya yenilik.
Bir şeye yenilik gelmesi için o şeyin daha önce sürekli eleştirilmesi gerekir.
Düzenleme bazen yenilik olsa da bazen de yeni sorunlara yol açabilir.
Serbest kıyafet getirildi ama sonradan sınır veya bazı şartlar getirildi.
Okul-aile birliğinin %51'i ve daha fazlası onay verdiği takdirde serbest kıyafet okul için yürürlüğe girecek dediler.
Yıllarca üniversitelerde yasaklanan ve sonrada serbest olan başörtüsünun ortaöğretimde de serbest olması şahsen bir nevi modernizeye geçiş olarak görüyorum.
Etrafınıza bakın 19-28 yaş aralığındaki başörtülü kızlarin çoğunda özellikle öğrenci kesiminde zenginlik efektleri göze çarpıyor.
Günümüzde süslü müslüman veya neo-islamcı ya da modern islamcı olarak nitelendirilen kişilerin bir başörtüsüne 300 lira vermesi normal mi?
Şahsi gözlemlerime dayanarak söylüyorum ki üç başörtülü kızdan ikisinin telefonu son modeldir.
ikisinin başörtü markası armine, aker veya vakko'dur.
Ortaöğretimde serbest kılındı artık liseye doğru geçişte de bir nevi tuvalet eğitimi vol 3 olmuştur.
Başörtüsüne karşı biri değilim ben o başörtüsünu takip gece geç saatlerde sahillerde dolaşıp Sevişen sonra da "ben kapaliyim ben namusluyum" havasında olanlara karşıyım.
Geçen gün Kumkapı sahilde saat 23:30 gibiydi. Küçük bir parkın içindeki ağaçların arkadasında soyunup Sevişen kapalı gördüm.
Sonra bu kapalı kız yarın okula zikirmatik ile gider.
Sonra da ben Müslümanım ben kapaliyim der.
Ortaöğretimde de başörtüsü takan zengin kızlarının üniversitede ne yapacağı bellidir çoğusu için.
Bu olay Düzenleme mi yenilik mi yoksa gündem değiştirme mi tartışmaya açık konudur.
Edit: anlaşılan Kumkapı sakinleri burada yazarmış. O neydi gız?
Beni görünce bir toparlanmalar falan amina kodugum jüpiter fahişeleri.
isteyen taksin abicim serbest nedir yaa sen neyi kısıtlıyorsun sonra Türkiye özgür bir ülke bu nasıl özgürlük herkes isteDigi gibi yaşamadıktan sonra yemişm bu özgürlüğü.
hükümeti sevmeyen bir insan olarak söylüyorum ki gayet normal bir özgürlük davranışıdır. Nasıl ki iran da kapanmamak yasaklanıyor ve biz buna özgürlük kısıtlanması diyoruz aynı şekilin tersi olan kapanmanın kısıtlanması da özgür kısıtlamasıdır zanımca.
"türkiye özgür bir ülkedir" tabi özgürdür, baş örtüsü serbest oldu ya artık çağdaşız en özgür biziz, lan bi git sadece konu baş örtüsü olduğu zaman bu ülke özgür oluyor zaten, muhafazakarlar iki yüzlüdür. özgürlükten anladığı tek şeyde kendi haklarıdır.
Cumhuriyet değerlerinin al aşağı edilmeye devem ettiğinin en sıcak ve can alıcı örneğidir. Kendi düzenlerini kurma yolunda atılan en büyük adımların en yenisidir.
Yobaz tayfasını, birdenbire hümanistlerden sosyalistlerden hatta libarellerden bile daha fazla özgürlükçü yapan karardır. O değil de; mhp nin sunduğu teklif haricinde, 12 yıldır başörtüsü serbest bırakılsın diye hükümete değil baskı, öneri bile getirmeyen, rica bile etmeyen bu güruhun yavşaklığı güldürüyor beni. Herşey çıkar uğruna "gibi" görünmek için sadece. imanınıza güvenemiyor ki artık insanlar samimiyetinize güvensin. Bu sebeple susun ve yalamaya devam edin önünüze atılan yağlı kemiği.
rasgele üstteki entarileri okuyunca böyle sonuçlar çıkıyor. kusura bakmayın da zihniyetinizi sıçayım sizin.
o kızların eşarplarının iğnesi batmayacak bir yerinize. biraz kafanızı çalıştırırsanız o kızların imam hatip te okuyunca marjinalleştiğini ve radikal akp seçmeni olduğunu çözersiniz. insanlar arası duvarlar yıkılırsa bütün ayrımlar biter. kapalı ve açık kızlar sizin boktan ideolojileriniz yüzünden düşman olmaz.
ayrıca herhangi bir müdür bir kızı açık diye azarlarsa getirin ben silkicem onu. fakat siz gidin istanbul üniversitesi öğretim görevlilerini dövün önce. çünkü sırf kardeşim kırmızı şal giydi diye derste kırmızılı diye çağıranları var. kardeşim derslere girmiyor ilgili kişiler yüzünden.
hayatım boyunca hep kişisel özgürlüklerin kısıtlanmasına karşı oldum. lisede okuyan çocukların türban takıp takmaması çok büyük sorun değil ama ikiyüzlülüğün de lüzumu yok şimdi. sanırsın bu adamlar kadın özgürlüklerine gerçekten önem veriyor, kadın hakları için sürekli mücadele ediyor, kadınların toplumdaki sosyal statüsünü güçlendirmeye çalışıyor ve lisede türbanın serbest bırakılması da o adımlardan biri. anlamadığım belki de hiçbir zaman anlayamayacağım şey şu, doğru olanın ne olduğunu bildiğiniz halde yanlışa alkış tutmak zor gelmiyor mu?
başörtü yasak denilince baskı olmuyor başörtü isteyen takabilir denilince baskı oluyor. bu zihniyettir aslında gericilik. baskı kişilerin özgürlüklerini engelleyen, kendi gibi düşünmeye ve davranmaya zorlayan bir fiil ve suçtur. burada zorlama yok.
medeniyet ülke veya toplumun maddi ve maneviyatının, düşünce, sanat, bilim, teknoloji unsurlarının tamamını ifade eder. hiçbirisi görünüşü tanımlamıyor. sadece akıl ve vicdanı anlatıyor.
Sana bana gore serbestlik. Ama yarin ana baba basin acik gezmen yasak dediginde o kizin ustundeki totaliterlik olacak, yasakcilik olacak, belki fasizme donusecek.
Ben bunu allah rizasi icin takiyorum, boyle de mutluyum diyen hanima bir sey denmez. Denmemeli.
Ama ya digerleri? Ya sesi cikamayanlar? Ya sindirilenler?
Onlari kim koruyacak?
Ote yandan bu isin pediatrik, psikolojik taraflari da muhakkak vardir. Bu kadar hayati bir karari alirken onlara sormaman yanlis.
Sonucta el kadar cocugu bir siyasi gorusun bayraktari yapiyorsun. Bir cocugu kapatmanin inancla falan alakasi yok. O gostere gostere bu toplumda bizim lafimiz gececek, sikeriz sizin modernitenizi biz daha cokuz demenin en basit halidir.
Bir de cikmis diyor ki kiz benim kizim, sana mi sorucam. Evet, benden daha az biliyorsan soracaksin efendi. Soracaksin, tartisacaksin, edendi gibi kendini anlatacaksin ve beni dinleyeceksin ki bir arada yasayabilelim.
Ben cocugumu sozum ona marksist yetistirsem dayak yiyecek, kupe taksa dayak yiyecek, sac uzatsa dayak yiyecek... Sonra asin bunlari.
Ben asarim da sen yarin obur gun icinde turbanla, posuyla, adnan menderes, che, ataturk vsli tshirtle dolasan cocuklar birbirlerini paralamaya basladiginda hangi siki yiyeceksin o zaman?
Sen o zaman ortada olmazsin. Cunku sen sorun cikti mi susarsin, cozum konusu seni baglamaz. Biri ciksin cozsun, ben de alkislarim adamisin sen. Yururluge girsin diye mangalda kul birakmadigin turban bile senin fikrin degil ki?
Zaten senin ne zaman bir fikrin, bir endisen, hayata dair derin bir idealin oldu?
Hamdolsun, hamdolsun...
Hamdolsun tabi. Sizi de bize vermisler imtihan diye.
garabet bir karar tek başına. tek başına sadece türban ve çarşaf izni verip diğer kıyafetleri hala yasak halinde tutarsan ne anlarız bu işten?! peki tayt, şort, mini etek, kolsuz tişört neden açıkça yasak?!
tek sıkıntı ne biliyo musunuz on yıllarca uğraşıp insanların kafasına vura vura kurdukları sistemin gözleri önünde eriyip gitmesi. ulan sanane kız ister başını kapatır gelir, ister yapabildiği kadar açık gelir. neymiş efendim türban takıp yiyişiyormuşmuş gözün vardı da başkası mı yedi, hayır iş türbanlıya gelince bu ahlak bekçiliği niye? yada türbanlı olmasaydı çok normal mi gelecekti gözüne? farkında değilsiniz kardeş bu ayrımcı kafayla nereye gittiğinizin.
türbanın özgürlük olmadığını, ideolojik anlamının olduğu, zaten takanların da özgürlük gibi bir dertlerinin olmadığının sonunda tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmasına vesile olan olay.
tamamen iki yüzlülüktür. şerefsizliğin kılıf geçirilmiş halidir.
din meselesi insanın kendi hür iradesiyle karar vereceği bir şeydir ve o yaşta bir çocuğun dini iradesinden bahsedilemez. atasözü bile var, ağaç yaşken eğilir diye. demek küçük yaşta bazı fikirler daha kolay öğretilebiliyor, kabullendirilebiliyor. haliyle o yaştaki bir çocuk, neyi isteyip istemediğine karar veremez. bu bireysel sorunun dışında mahalle baskısı tamamen baş gösterecektir. ailesi dindar hatta müslüman olmayan bir çocuk eskiye nazaran sınıfta daha çok belli olacak belki de bu sebeple dışlanacak dışlanmasa bile kendini içten içe kötü ve farklı hissedecektir.
iki yüzlülük deme sebebim ise şudur; olay baş örtüsüne gelince hak, özgürlük naraları atıyorlar. fakat diğer bir öğrenci mini eteğiyle gelemiyor-resmi olarak okul eteği dizin 4 parmak altında olmalıdır- yahudi kippa takamıyor ya da portakala tapan bi öğrenci kurumuş portakal kabuklarından kolye yapıp gelemiyor. ama tabii bunlar özgürlükçü. sadece islamiyet özgürlükçüsü!
eğer birazcık vicdanları olsaydı, o yaşta kapanmak istemeyip sırf serbest diye ailelerinin zoruyla kapanmak durumunda kalacak kızlarımızı düşünür, böyle bir uygulamaya olanak tanımazlardı.
ulusalcı kankalar çok hiddetlenmiş: "o yaştaki çocuk zaten kendi iradesiyle değil, aile baskısıyla örtünüyor" diyor. müslüman bir toplumda, müslüman bir ailede islam kültürüyle yetişen bir çocuğun örtünme isteği duyması çok doğal değil midir?
"benim babaannem de örtülüydü ama..."cı ulusalcı kardeşlerim söyleyin bana:
sizin evladınız sizden dinini öğrenmiyor mu?
"başını kapatmakla müslüman olunmaz" diyorsunuz, duydum. tamam o zaman. peki nasıl müslüman olunur?
namaz, abdest, oruç,...
çocuğunuza sübhaneke'den başlayıp bir şeyler öğretmiyor musunuz?
öğretiyorsanız, çocuk hepsini yaptı da bir örtünmeyi mi istemedi, içine sindiremedi yani.
öğretmiyorsanız, ne hakla islami değerleri koruyan/yaşayan/yaşatan insanlara ahkam kesiyorsunuz?
gerçekten bu toplumdan, bu kültürden, bu imandan bu kadar mı uzaksınız, inanamıyorum.
adamın kızını falakaya yatırıp çarşafa sokmaya çalıştığını falan mı sanıyorsunuz.
çoğu kişi katılıyor buna. özgürlük diyorlar. özgürlük!
isteyen istediği gibi hareket edebilmeli, bu güzel bir şey.
ancak!
ancak bu topraklarda özgürlük tam anlamını bulamıyor.
en basiti, türban mevzusu çığırından çıkmış durumda. bunu çok matah bir şey gibi gösteriyorlar. inanç özgürlüğünün dışında kalıyor.
kapanan iyi, kapanmayan kötü deniliyor bu memlekette.
türkiye bir islam ülkesidir deniliyor. ülkelerin dini olmaz diyene "derin müslüman" bakışları atılıyor.
ve ardından gelsin mahalle baskısı, çatışmalar, uç fikir karşıtlıkları...
düşünme yetisi olmadan, sadece çevresindeki çoğunluğa bakarak türbana giren ve çoğu reşit olmayanlar ise cabası.
bu karar, bir ay ışığıdır.
aydınlık gibi görünen ama özünde karanlık olan bir şey...