büyük bir yanılgıdır. Daha doğrusu batının yaşadığı ortaçağ karanlığını evrensel bir gerçek gibi kabul etmek hatadır. Ortaçağ onlar için karanlık olanbilir, ama bir müslüman için orta çağ, dünyayı nurlandırmış bir peygamberin çıktığı bir çağdır, nasıl karanlık olabilir?
orta çağ sadece peygamber efendimizin çıkışıyla değil, her alanda doğu'nun ve islamın yükselişine sahne olmuş bir çağdır. doğuyu ayırdım çünkü çinliler ve cengiz han yönetiminde ki moğollar da altın çağlarını bu devirde yaşamıştır. gerçi çin bugün o dönemleri aşacağının emarelerini gösteriyor ama...
batı için orta çağ doğu için bilim ve felsefe çağıdır(800-1100). batılılarda bunu kabul etmişlerdir fakat onlar ghazali sonrasında islam dünyasında bilimin ve tekniğin öneminin azaldığını söylüyorlar.
orta çağ avrupa'nın karanlık çağıdır. zira avrupa'nın sokaklarını afedersin bok götürürken endülüs'ün sokakları geceleri bile aydınlatılıyordu. hasta olan krallar kurtuba'ya (bide doktorlara büyücü gözüyle bakıyorlar) hastahanelere gelirlerdi.
Ortaçağ Avrupa’sında Yapılan Derebeylik seçimlerindE oy kullanan seçmenin elinin üstü kızgın demirle dağlanıyordu mükerrer oy Kullanmasın diye. işte Demokrasi böyle böyle gelişti.