Orta bire gidiyorum. Aslı diye bi kız var. He Aslı küçük Aslı esmer. Bu Aslı matematik tenefüsünde öğretmen masasındaki vazoyu devirdi. Ortalık cam kırığı. Masa örtüsü sel su.
Matematikçi delinin önde gideni, gözünün ağını kan bürümüş, sınıfa bi girdi. Hangi it yaptı lan bunu dedi. Sınıfta çıt yok ama herkes Aslı’ya bakıyor!
Aslı’nın yüreği küt küt ediyor, sesini ben bile arka sıradan duyuyorum, ağladı ağlayacak!
Elimi kaldırdım ben yaptım hocam dedim, koştururken oldu!
Matematikçi ceketini sandalyeye astı, gömleğin sağ kolunu çemirledi, saatini çıkardı bana geliyor! Ama nasıl gelmek, bak yemin ediyorum kafasından buğu çıkıyor adamın!
O bana gelişine nasıl ki tokadı bastı, kendi eksenim etrafında 3 tur döndüm lan, bak iddia ediyorum dünyada ciğeri olan hiçbir canlı öyle bir tokat yememiştir!
Sonra özür diledim, cam kırıklarını topladım, toplarken elim kesildi. Yerleri paspasladım, ıslak masaörtüsünü katladım yıkatmak için yanıma aldım, geçtim arka sıraya yüzümün yarısı kıpkırmızı oturdum. Parmağımdaki kanı emdim, kulağım sızlıyor!
Ders bitince Aslı geldi, yüzü düşmüş, canın acıdı mı dedi, minik elini yüzüme koydu, yooo hiç acımadı dedim, yalan söyledim tabi ama elini koyunca geçti acısı.
Sonra arkadaşım oldu aslı. O çilek kokulu hatıra defterinin ilk sayfasını bana ayırdı. Bana kalbin kadar temiz bu sayfayı ayırdığın için çok teşekkür ederimle başlayan ve s s v d s o a centurion diye biten ilk yazıyı ben yazdım. Ben sinemada izlediğim ilk film aslan krala Aslı’yla beraber gittim. Ben ilk kez salıncakta Aslı’yı salladım. Ben ilk kez bir mahalle pastanesinde Aslı’yla limonata içip pastiç yedim. Bak ahan da buraya yazıyorum şu anda bile Aslı gibi sevgilim olsun on milyon borcum olsun amk!
orta sondu. matematik hocamız ticaret dersine de giriyordu. yanımda oturan arkadaşım kafa dengi ama dersleri biraz zayıftı. bende o gün hiç çalışmamıştım. zaten oldum olası ders çalışmayı hiç sevmem. neyse dedi kopya çekecez. tamam oğlum dedim çekeriz anasını satayım. sınav başladı. ama acemilik var hayatımda hiç kopya çekmemişim ki, nedir nasıl çekilir bilmiyorum. sıranın altına açık şekilde kitabı koyduk. arada bakıyorum bir iki yazıyorum. ulan tam üçüncü soru muydu neydi, kitaba baktım kafayı bi kaldırdım hocayla göz göze gelmeyelim mi? eyvah.. pis pis sırıtıyor hoca oturduğu yerde hafif masaya eğilmiş bir ileri bir geri vucudu sallanıyor ama bana bakıyor resmen görmüş. kafamdan aşşağı kaynar sular döküldü. dedim arkadaşa si... böyle işin belasını ben çıkıyorum oğlum. dur yapma etme falan dinlemedim. yediremedim kendime. dedim nolcaksa olsun. hemen o anda aldım kağıdı yürüdüm verdim hocaya çıktım gittim abi. yok yapamadım..
hoca sıfır verecek kesin, öyle bekliyorum. sonuçlar bi açıklandı. 10 soruda 2 doğru cevap ancak çözebildiğim kağıdıma hoca 6 vermiş iyi mi? ondan sonra bi daha bana ders oldu..
Okuldaki matematik kursuna gidiyordum. Öğretmen sınavda çıkacak soruları vermişti ama kimseyle paylaşmayın sizi de bırakırım sınıfta diye bizi tehdit etmişti. Sınavdan bedavadan güzel bir not almıştım. O kokuşmuşluğu dibine kadar hissetmiştim.
ortaokuldayken bir keresinde akıllı tahtayı makasla kilidini açabilmiştim, daha sonra bir kere daha açmayı denediğimde kilidini bozmuştum. akıllı tahtadan google haritalar'a bakıyordum.
Şimdi ben anasınıfı dahil 9 sene aynı okulda okudum ve bizim sınıfımız hiç değişmedi yani 9 yıl aynı arkadaşlar olarak okuduk ve kardeşi gibiydik mükemmeldi.
Okulumuz özel okul değil fakat para verilerek kayıt yapılan bir okuldu o zamanlar. iyi ailelerin çocukları var hepimizin ailesi az çok tanıyor zaten birbirini falan.
Neyse basketbol takımındayım ben. Maçımız var. Kenar mahallelerden biri ile oynayacağız.
Kızlar bizi boğdu boğdu duvara attılar. Yırttılar çizdiler biz baya şiddet gördük ve şok olduk 2 sayı attık sadece onlar 30 falan. Babam da gelmişti o maça. Rezil olduk basketbolcu adama. Hala dalga geçerskddı.
ben de ortaokul futbol anımı anlatayım o zamanlarda bizim orta halli bir futbol takımımız vardı ve sınıflar arası bir turnuva düzenleniyordu açıkcası ben futbol oynama konusunda ne çok yetenekliydim ne de çok beceriksizdim savunma mevkisinde bana verilen görevi gerektiği kadar yapmaya çalışırdım bazen top geçer adam geçmez modunda oynardım bu da 7. sınıfta arkadaşlarımın dikkatini çekmiş olacakki beni ilk 6ya yazdılar o zaman için çok mutlu olmuştum çünkü 5. ve 6. sınıfta oynadığım futbol diğer takıma göre biraz zayıf kalmıştı ve ayrıca yine torpil mevzuları vardı bu sefer ben de oynayabilecektim işte biz antremanlar yaptık taş sahada hazırlık maçları yaptık ama ben de kendimi o zamanlar bir ramos,pique,puyol gibi hissediyorum. neyse turnuva başladı güzel bir şekilde savunma yapıyorum adam geçmiyor falan bir pozisyon oldu top tam bizim kaleye girecekken ben topu luis suarez gibi elimle kurtardım ve haliyle kırmızı kart gördüm ve oyundan atıldım ben kendimi çok kötü hissediyorum her şey iyi giderken neden böyle oldu diye sorguluyorum ve rakip sınıfın oyuncusu penaltı için topun başına geldi ve penaltı atışından yararlanamadı ben çok mutluydum maç o şekilde berabere bitti ve bizim takım maçı kazandı ve yaptığım bu hamle o zaman için tüm okulda konuşulmuştu. bazen hayatta kritik hamleler yapmak iyi sonuçlar doğurabiliyor yani hayatı düşünmek yerine yaşamak daha mantıklı.
Orta okul en tuhaf anım:Ortaokul son senem tam hatırlamıyom 40 tan fazla denemeye girdiğimiz bir yıldı,hele son 2 ay herkeste bunalım eskisi kadar azim ve çaba yoktu.Sınıfım zaten yarı yarıya çalışan en fazla 10 kişi vardı çalışmayanlarda 10 kişiydi.Baktık boyle olmaz netler de hala yükseliş yok baktık dedik napçaz ne etçez düşüncesinde beynimizde soru işaretleri vardı.Hocalarla görüştüm son 2 ay yapamadığım sorular falan baya vardı,sonra baktım matematik ten 4 netim artmış türkçeden de 5 netim arttmıştı çok mutluydum ve pes etmeden çalıştım.Son 2 ay telefona bile bakamadan lgs den 430 alıp yüzde 50 bursla bir anadolu lisesi kazandım.Ha bu arada matematik netim 8 ten 13olmuştu,türkçe netimde 9 netten 13 olmuştu.Zaten ara derslerim hepsinde çok iyi olduğumdan nerdeyse fulluyordum.Fen dersim hayatım boyunca en iyi dersim olduğundan 15net ve 18 net arası değişiyordu.Sözelci değildim ve birşeyleri değiştirerek sayısalcı oldum.Ailem benden son 2 ay senden olmaz çok kötü bi liseye gidersin demişlerdi ve onların dediği gibi olmadı.Sonra benle gurur duydular tabiki iyi bir anadolu lisesindeydim ve yüzde 50 bursum vardı,akrabalarımla konuştular onlar da şaşırdı ilk başta sonra mutlu olup 1 ay boyunca bu konuyu konuştular.
Eveet anlatıyorum.
Orta sondaydım, sınava 2-3 ay var. Okulda bile ders çalışıyordum. Bir gün kafa dağıtmak için arkadaşlarla kovalamaca oynadık (oynamaz olaydım) işte arkadaşı kovalarken nöbetçi hocaya taaak geçirdim. O da bilerek olmadı o kadar hızlı koşuyordum ki gözüme perde indi hiçbir şeyi görmedim sonra nöbetçi hocaya çarpınca ayıldım. Hoca beni koridorda bağıra bağıra müdür odasına kadar götürdü o gün rezil olmuştum. Hoca hakkımda tutanak tutacaktı insafa mı geldi ne oldu bilmiyorum vazgeçti.
işte bu da böyle bir anıydı.
