hiç öyle biri olmadım olamamda her zaman neysem onu savunurum. görüşüm ne ise açıklamaktan da tartışmaktan da kaçmam. takılacaklarımda beni olduğum gibi kabul etsin. zaten öylede yapıyorlar.
söylenecek şeyler elbette vardır ancak, hem muhabbet gereksiz yere polemik savaşına dönüşmesin hem de çıta seviyesi aşağılara inmesin diye makul bir şekilde muhabbet "yav he he" diyerek geçiştirilir.
yüzde yetmişi akp li olan bir bölgede yaşıyorsanız sık sık yapmak zorunda kalacağınız durumdur. karşı çıkıp kapasitelerinin yetmeyeceği cümleler kurarak birşeyler anlatmaya kalktığınızda ise sabah uyandığınızda arabanızı çizik veya lastikleri inmiş bir şekilde bulacaksınız. başıma hep geliyor, ne zaman çevremde siyasi tartışmalara girsem hep arabama zarar veriyor bu çomarlar. bende bu yüzden artık gereksiz tartışmalardan kaçınıyorum.
ortamda görüşünüze sahip çıkacak yandaş diyeceğiniz kimse olmadığı zamanlarda yapılması gerekendir. yoksa üç beş tane birbirinin kopyası ile tartışmak zorunda kalırsınız ki kendinizi yormaya değmez. sayısal çokluğun etkisiyle bunlar bel altı, kaba üslüp, argo yapabilir. yanındaki şakşakçıları da alkış tutarlar. böyle zamanlarda susmak daha büyük iştir bence.
böyle yaparak ancak pısırık ve silik birisi olursunuz. bu tip insanlar çoğunlukla başkasının izlerini takip ederek bir yerlere gelmeye çalışır. bunuda iş hayatında, okul hayatında her yerde gorursunuz.