geçen arkadaşlarla ülker arena'dan dönüyoruz biri takıldı dolmuştan inince metrobüse yürürken peşimize işte ben buraya nasıl giderim filan gel dedik biz sana yardımcı oluruz neyse bindik muhabbet ediyoruz galatasaray maçına gelecekmisiniz filan dedi yok filan derken baktım telefonda bizim sözlüğe girmiş bir şeyler yazıyor o an demek gelmedi nedense içimden ben de yazarım nickin ne diye demek o kadar önemli değil ben de uludağ sözlük yazarı olmak. neyse o arkadaş okuyorsa bu başlığı selamlar izinsiz hikayeyi anlattım idare et.
ö: arkadaşlar aranızda düzenli olarak yazı yazan bi şeyler karalayan var mı?
mam: ben varım hocam.
(herkes birden kafasını bana doğru çevirir)
ö: hmmm ne yazıyorsun bakayım? günlük falan mı?
mam: ee... hmfss... aslında pek çok şey. güncel olaylar, hayatın içinden tespitler, bazen sinema üzerine ciddi makaleler... yazarım.
sınıfın kızları: uuuuu
öğretmen: nasıl yani?
mam: uludağ sözlük'te yazarım.
sınıfın en güzel kızı: duydunuz mu hem de uludağ sözlükteymiş!!!
sınıfın en güzel ikinci kızı: ah evet ne hoş!!!!!
sınıfın erkekleri: uludağ sözlük ne amk
ö: çok güzel. keşke bütün öğrenciler senin gibi olsa mahmut. keşke herkes böyle faydalı şeyler yapsa. al 100 verdim sana.
mam: sağolun. yalnız hocam o iş öyle olmuyor. isteyen herkes yazar olamıyor yani.
sınıfın merve'si: aaaaaaaa ama nedeeeeen?
mam: çünkü bu site feysbuk twitter gibi isteyen herkesin kolayca kaydolabildiği bir site değil. çaylaklık adı verilen çok zorlu bir süreç var. bu süreç senin sözlüğün zorlu koşullarına uygun olup olmadığını ölçüyor. üst düzey entryler girmeli kaliteni zalla kanıtlamalısın. zall bir nevi üstadımız oluyor. bir istatistiğe göre çaylakların yalnızca on binde biri yazar olabiliyor.
sınıfın en güzel kızı: oooo mahmut hep senin içine kapanık asosyal pislik olduğunu düşünmüştüm. artık sınıfın en popüleri sensin!
sınıfın en güzel ikinci kızı: evet mahmut hatta okulun en popüler öğrencisisin.
sınıfın en güzel üçüncü kızı: evet mahmut hatta tüm köy okulları ve ilçe merkezine taşımalı eğitim kapsamında gelen ilk ve orta dereceli okullar ve tüm özel eğitim kurumlarının en popüler öğrencisisin artık.
sınıfın erkekleri: top oynamaya gidelim amk.
öğretmen: mahmut tek kelime ile muhteşemsin. şimdi ders bitti ve ben gidiyorum.
Akıllı insanın yapacağı iş değildir, hani bana karşı derse sevgi ile kucaklarım(bir ihtimal) ama ben zaten milletten kaçmışım buraya, nickim yüzünden ekşi de bile rahatça yazmak istemiyorum, ne gereği var?
bundan 4 sene evvel lise 2'deyken edebiyat dersinde hoca "aranızda bir şeyler yazan var mı?" diye sorsa da yapıştırsam cevabı diye beklerdim. hoca da çok şükür hiç sormadı.
şimdi yemin ediyorum eş dost burada yazdığımı öğrenecek diye korkar oldum. kimse bilmiyor yazar olduğumu.