öncelikle, ortam dedim ama, öyle sadece arkadaşlarla sohbet ortamı filan gelmesin akla. benim kastım, her çeşit kalabalığın olduğu yerler.
bu kişiyi farketmemeniz mümkün değildir. mikrofon yutmuş gibidir. adamda/kadında öyle bir ses vardır ki, herkes mecburen onu dinler. lokantada öyle bir 'az kuru bir pilav alayım koçum' der ki, tüm müşteriler adama kuru yetiştirmeye çabalar. o derece yani.
ben bu tipleri ikiye ayırmak istiyorum izninizle (hayır bacaklarından değil, mecazi olarak. ehe ehe en kötü esprimiz böyle olsun). birincisi, doğuştan gür sesli olanları. bunların elinde değil. içinden bile konuşsa duyulur. ikinci tür, halk arasında ortam insanı olarak tabir edilen, bağırarak konuşan, herkesin kendini dinlemesini isteyen bi manyak çeşidi. bu tiple yarım saat aynı kafede oturma talihsizliğine düşerseniz, onun ilkokul yıllarını, hocaya verdiği ayarı, üniversitede terk ettiği taş gibi kızı filan yakından tanırsınız. gülüşü de aynı şiddettedir ayrıca.