bu konuda yeni başlayacak bir dizinin sözü cuk oturmaktadır. Yarayla alay eder yaralanmamış olan işte bu çocuğun yarası fakirliğidir onlarsa fakir olmadığından yarası yoktur ve o çocuğun incinmesi gibi birşey umurlarında da olmayacaktır.
Bu karaktersizler baba paralarıyla hava atarken o kendi okul masraflarının derdindedir
ayrıca böyle bir başlık üzerinden gitmek yerine herkes 1 fakir gence el uzatsa rencide edilecek fakir kalmazdı.
adiliktir. bu hayasız davranışı yapan tipler için sıradakı ayar yaşar usta'dan gelsin;
--spoiler--
bak beyim;
sana iki çift lafım var: koskoca adamsın, paran var, pulun var, her şeyin var. Binlerce kişi çalışıyor emrinde. yakışır mı sana ekmekle oynamak? yakışır mı bunca günahsızı, çoluğu çocuğu karda kışta sokağa atmak, aç bırakmak? ama nasıl yakışmaz? sen değil misin öz kızına bile acımayan, bir damlacık saaddeti çok gören? anlamıyor musun beyim, bu çocuklar birbirini seviyor! ama ben boşuna konuşuyorum... sevgiyi tanımayan adama sevgiyi anlatmaya çalışıyorum....sen büyük patron, milyarder, fabrikalar sahibi saim bey...sen mi büyüksün hayır ben büyüğüm yani yaşar usta. sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun, bir hiç! gözümde pul kadar bile değerin yok. ama şunu iyi bil, ne oğluma ne de gelinime hiçbir şey yapamayacaksın! yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizi. çünkü biz birbirimize parayla pulla değil, sevgiyle bağlıyız. bizler birbirimizi seviyoruz. biz bir aileyiz. biz güzel bir aileyiz. bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun! dokunma artık aileme! dokunmaçocuklarıma! dokunma oğluma! dokunma gelinime! eğer onların kılına zarar gelirse ben, ömründe bir karıncayı bile incitmemis olan ben, yaşar usta, hiç düşünmeden çeker vururum seni! anlıyor musun? vururum ve dönüp arkama bakmam bile...
--spoiler--
O zaman ilgi cekmek istiyorum Çok fakirsin, gitsene bu sözlükten.
Anca kendini 3 kuruşla bir bok zanneden fakirlere söylenmesi doğru olan rencide etme şeklidir.
zenginlik ve fakirlik bir insana çivi ile çakılmış ömür boyu sabir kalacak birşey değildir, insanlar yükselirler veya düşüşe geçerler.Örneklerini çok gördüğüm için yazıyorum.
tokatın bir köyündeki yaşlı bir adamın sözü geldi birden aklıma,bu sözü söyleyen kişi 90 yaşında falandı yanlış hatırlamıyorsam
"varlıkta bir insanda 40 sene durur,yoklukta bir insanda 40 sene durur"
yani herşey gelip geçici olabilir,hiçbirşeyin tam olarak garantisi yoktur.
şimdi belli bir sosyal kesime aitsindir; fakir bir tanıdığın vardır; böyle hevesli, özenti bir tip; lakin kültürlüdürde. derdini dinler, angarya işlerine koşar. elde tutmak istersin bunu; ama öyle bir an gelir ki , bu adam varlığı ve fakirliği ile sana tezat oluştutur. sende kibarca arkadaşı fakirliğinden ötürü rencide edip, ortamdan dışlarsın. ama kibarca. mesela: