ortaokul ve lise hayatı kontrol içerisinde geçer. yaz tatillerini anne babasıyla ayvalık erdek gibi mütevazi tatil beldelerinde, gündüzleri denize girerek, akşamları sahilde yürüyüş yapıp yine ailesi ile dondurma yiyerek, yan apartmandaki almancı ailenin kızına platonik aşık olarak geçirir. o dönemlerde yapacağı en büyük çılgınlık gizli saklı bi yerlerde sigara tellendirmek, yada iki üç arkadaş bi şişe bira içmektir.
eve dönüldüğünde dersler başlar, ders çalışırken anne patates kızartıp ya da meyva soyup getirir,adetten. arkadaşlarla organize edebilecek halı saha gibi organizasyonlarda eve dönüşün aileye bildirilen saati on dakika geçmesi durumu annenin balkonda beklemesine sebeptir ve bu genci hepten strese sokması için yeterlidir.
üniversitenin ailenin yanında okunması durumunda benzer şeyler kademeli olarak yumuşayarak devam eder. eve geliş gidiş saatleri, sigaraya alkole tepkiler yumuşar. ama yine de abartıldığı değerlendirilirse "biraz okuluna dersine yoğunlaşsan?" gibi laf sokmalarla balans ayarı verilir. şehir dışında okunuyorsa eve gelişlerde "yavruaam nasıl zayıflamış bak" nidalarıyla börekler dolmalar yedirilir, ankaradan abim gelmiş tadında mutlu mesut bir kaç gün yaşamanıza sebep olur.
bu sırada ortalama türk erkeği üniversitede kızlar teklif ediyormuş geyiğinin hikaye olduğu gerçeği ile yüzleşmektedir. hoşlanılan kızlar üst sınıflardaki yakışıklı gençlerle partilerden partilere koşmakta, ortalama türk erkeği ise edindiği kendine benzer diğer ortalama tiplerle taksimde ucuz bira kovalamakta ya da öğrenci evinde makarna pişirip porno izlemektedir. genelde bu gruptan herhangi bir ortalama tip bir kız arkadaş edinirse, tüm grubu satar ve olası bir ayrılığa kadar gerekmedikçe selam bile vermez. böyle de yavşak tiplerdir bunlar. ortalama tipimizin üniversite hayatı bütünlemelerle, sağlıksız beslenmeyle, bol ucuz birayla, ciddi olmaya yaklaşmış ama olamamış bir kaç ilişki denemesi ve "bir şekilde" başarılmış bir kaç cinsel tecrübe ile sona ermiştir.
diplomasını almış genç ortalama türk erkeği dostumuz, bir kaç hatıra fotoğrafı ve "of be ne yoruldum lan" duygusallığı ile ailesinden laf yemeden bir süre evde oturabilir ancak yapılacak işler yeni başlamaktadır. ailedeki askerliğini yapmış bir kaç "fırlama dayı" kategorisinde değerlendirilebilecek abini "lan git askere gel olum sonradan çok başa bela bak" telkini ve iş bulamayacağını anlaması sonucu askerlik şubelerinde, evrak kürek işlerle geçen bir iki ay sonrasında kafa üç numara nizamiyeden teslim olur. yapılan klinik araştırmalar askerliği boyunca eski kız arkadaşlarının en az birini ankesörlü telefondan arayıp duygusala bağlayan ortalama erkek sayısının oranını % 92,6 olarak göterse de bence daha fazla. nasıl bi psikoloji bilmiyorum, can sıkıntısından yapıyolar heralde.
askerden dönüşün bir iki ayı yine evde börek zaytinyağlı dolma yiyerek, sağda solda arkadaşlarla "olum bizim bi üsteğmen vardı" ile başlayan hikayeler anlatarak, yine bolca bira içerek ve ailenin laf sokmalarından "askerden gelmiş dinlensin çocuk" kontenjanından faydalanıp yırtarak geçer ancak yapacak işler yine bitmez. okulunu bitirip askerliğini yapan bu ortalama arkadaş bu kez iş bulmalı, ekmeğini eline almalıdır.
ik sitelerine üye olunur, bin yere cv gönderilir, bi süre sonra yavaştan iş görüşmeleri başlar, sizi niye işe alalım sorularına akşam rakı içip cevap aranır, bu sırada evde otur otur can sıkılır, annenin arkadaşlarına " evet teyze bitti okul, hı hı askerden de geldim, amin inşallah iş de bulursam" tarzı muhabbetlerden gına gelir ve sıkıcı bir kaç aydan sonra iş de bulunur.
ortalama gencimiz artık ofis çalışanıdır büyük ihitmalle, hayatı, trafik servis, iş yerindeki yalan muhabbetlere ayak uydurmaya çalışmak, nispeten daha sağlıklı ilişki denemeleriyle, ebeveynlerin "evlen olum bak yaş geçince bu sefer kızlar beğenmez" alttan alta tehditleri ile geçer.
görüldüğü gibi ortalama türk erkeğinin hayatı dramdır, bi dursun bi keyfine baksın bu arkadaş yoktur, ya da "bilader sen ne yapmayı istersin" diye sorulmamıştır.
--spoiler--
tabi lan, otuzdan sonra kızlar beğenmeyecek bu sefer,göbek olur,saçlar da dökülse. doğru.
--spoiler--