yurdumuzda günlük asgari ücretle, ortalama bir kitap fiyatının neredeyse özdeş olması, zaten çok az sayıda olan kitapseverlerin elinin kolunun bağlanması, arzuladıkları sayıda kitap okuyamamaları, yayıncıların ucuz kitap üretmek için herhangi bir girişimde bulunmaması, kitapçılarda insanların kitapların etiketlerine bakıp, okumak istedikleri bu kitapları esef ve kederle yerine geri bırakması.
kendilerini kapitalizm düşmanı gösterip kitaplarını da 20şer 30ar liradan satan insanların biraz da üçkağıtçılıklarından kaynaklanmaktadır. para adamı bozar.
türk insanının kitap okumama sebebi. iyi bir kitap en az 20 tl den başlıyor.
herkes avrupa'da kitap okuma oranının fazla olmasından bahsediyor ama orada bir kitap 2 şişe su parasına eşit.
işin okul kitapları kısmı daha vahimdir. şöyle ki; üniversiteye giden bir öğrenci bir senede ortalama 8 kitap alır bu kitapların her biri ortalama 40 liradır. bazı derslerde bu miktar 60-70 liralara kadar çıkmaktadır. ayrıca o kitap olmadan derse giremeyeceğiniz dersler de vardır. bir bilinmez çıkmaz sokak misali.
bir insan 15 ile 25 yaşı arasında okuduğu kitaplar sayesinde kitap okuma alışkanlığı edinir. yani kabaca öğrencilik yıllarında en çok kitap okunur diyebiliriz. peki türkiyede öğrenci olmak ne demek? bu yazıyı okuyan herkes biliyordur. parasız olmak demektir. siz kitap fiyatların ortalama olarak sayfası 1 liradan satarsanız, doğru dürüst halk kütüphaneleri oluşturmazsanız koskoca üniversitelerin bile doğru dürüst kütüphanesi olmazsa, kusura bakmayın ama bu gençlerin korsana yönelmeye hakkı vardır.
Cepten internete, heryöne konuşma paketlerine, U.S. Polo gömleklere,üç öğün fast food zincilerine, bin lirayı aşan akıllı telefonlara para yetiştiren milletimi akla getirince normal bulduğum fiyatdır. Kitap fiyatları pahalı diyenler sahaf veya kütüphane kavramlarından haberdar olmasa gerek!
yayınevi kısmının kapısından girildiği anda bu iş yerinde asgari ücret ile çalışılmaktadır yazan iletişim yayınları başta olmak üzere tuvalete koysanız kullanılmayacak kitaplara fahiş fiyatlar çeken maksimum 250 sayfalık kitapları 20 liraya satan büyük ! yayıncılar olduğu sürece sokaktaki korsancı abimiz aç kalmayacak bin şükür.
lan şu ülkede nazım hikmet'in kitabını ciltleyip 40 liraya satan adamlar var. yeminilen kemikleri sızlıyor adamın.
korsan kitapları basanlarla orjinal kitapları basanlar aynada eşleştiğinden dolayı orjinal kitapların fiyatları asla aşağı çekilmez. bu sayede daha fazla korsan kitap satılır, yazara telif ödenmeden cepler doldurulur.
Ben de isterim emeğe saygı duyayım, yazarımız da kazansın. Ama yook, bizim halk zaten okumaz, çok okumak isteyen de bayılsın parayı.
Giriyorum d&r'a. Alıyorum yeni çıkanlardan şöyle gel oku beni diyen bir kitap. Arka kapağı zevkle okuyorum, sonra sol alt köşedeki sayıya takılıyor gözüm: 24 TL. E yuh 24 TL. Etimiz ne budumuz ne lan bizim. Ben o 24 tl'yle 5 arkadaşımı toplar, simit sarayında simit yerim. Üstüne 'her şey bendeen' triplerine bile girerim!
Beni korsan okuyup korsan okutmaya çalışan bir insan yapan şey; işte tam da bu başlık. Kağıdın kalitesi de zerre kadar bi tarafımda değil zaten..