* ezici çoğunluğu hayatı boyunca stadyumda toplam 5 maç seyretmemiştir.
* sezon içinde derbiler dışında maç seyretmez genelde . avrupa kupası maçlarını dahi takip edenler azınlıktadır.
* diğer süper lig takımları , alt ligler ya da avrupa liglerinden haberi yoktur. bunun doğal sonucu olarak kendi takım arkadaşlarının bile adını duymadığı bazı topçuları büyük yetenek, yıldız diye yutabilirler. ayrıca gene bu futboldan habersizlikle lyviv, dinamo, gibi takımlardan tokadı yedikçe afallar , isviçre takımıyla eşleşince takımının mutlak favori olduğunu varsayar .
* günlük hayatta en basit bir bilgiye dahi sonsuz kuşkuculukla yaklaşan bu grup , bir takım kerameti kendinden menkul yorumcuların her dediğine koşulsuz inanma eğilimindedir. bu yüzden hasbelkader türkiyeye yolu düşmüş çok düzgün adamlara bilir bilmez , ezbere küfür sallar.
* çifte standartlıdır. hayatın ona dayadığı ezilmişlik , adaletsizlik, mazlumluk gibi hisleri yendiği arena olarak görür oynanan oyunu. takımı aleyhine yanlış bir taç kararını bile günlerce tartışır da rakip aleyhine yapılanları görmezden gelir. çok sıkışırsa "hakemin takdiri" klişesine sığınır. aslında adaletten anladığı takımına kıyak geçilmesidir.
* geçmişte kazanılan ve futboldan başka herşeyin karıştığı kuşkulu maçları , şampiyonlukları örtülü bir gurur ve sevinçle anar.
* siyasi görüşüne göre kah başbakanın malını mülkünü, kah muhalefet partisi başkanının eski görevlerini eleştiren kısmı bile ( bir bilinç sahibi olduğundan hareketle ) takımlarının vergi , transfer, yönetim yolsuzluklarını görmezden gelir.
* günlerce teknik taktik konuşsa da çoğunluğu saha içi dizilişden bile habersizdir. 3-5-2 ayağına senelerce 5-3-1 oynayan takımları ya da 4-3-3 diye 4-5-1 , 5-4-1 oynandığını fark bile etmez.katenaçyo 'yu japon markası zannettiğinden millete "defansif oynuyo abi bunlar" diye bilir bilmez sallar .
* takımının 25 milyon taraftarı olduğuna inananları vardır. bu ülkede beykoz, karagümrük, altınordu, zonguldakspor, tarsus idman yurdu gibi bir alay takımın ve onları içerde dışarda destekleyen on binlerin olduğunu bilmezler. türkiyenin yüzde 99'unun müslüman olduğuna inanmak gibidir bu 25 milyon hikayesi. işbu satırların sahibi ahir ömründe yeşildirek, ülküspor ve ankara demirspor taraftarı ile tanışma tecrübesini yaşamış , böylesi bir tutkuya saygı duymuştur.
yukarıdaki satırlarda tarif edilenin aksine , bir aile büyüğü bu takımlarda oynamış ya da semt çocuğu, camianın kuşaklardır üyesi bir ailenin çocuğu olmak gibi sebeplerle takım tutan , takımını aşkla ancak aynı zamanda adaletle tutan arkadaş varsa lafım o'na değildir.
kendileri için birinci derecede önem arz eden mesele sadece ve sadece başarıdır. yani finalde takım şampiyon olmuş mudur sorusunun yanıtı olan evet ya da hayır ikilisine göre hareket ederler.
çoğu, takımlarını senede en fazla bir kere stadyumda canlı görürler. takımlarının kendi evlerinde oynadığı herhangi bir maça gidenlerinin yüzdesi oldukça düşüktür. mahallesindeki afet-i devranı seveceği yerde televizyondaki silikonlu güzele aşık olmuştur.