dün gece gittim, durum işler acısı bir halde her yerde bir tezgah kimin ne sattığı, kime bağırdığı yoksa laf mı attığı belli değil, arkadaşımın dediği gibi; semt pazarı olmuş.
Özellikle kumpirciler, oradan geçen herkese bağırıyorlar, gel kumpir ye vs. hoşuma gitmedi yani.
Annenler tatildeyse yani evde sakin gec kalma diyen kimsecikler yoksa, arkadaslarin seni evden almaya fazlasiyla gönüllülerse, ertesi günü calismicaksan yani erkenden uyanmak zorunda degilsen bir de kafan azicik karisiksa gece 11 den sonra gözüne ayri bir güzel görünür, burdan ayrilinca özlenecekler listesinin en basinda gelecektir kanimca.
Neyse kapatip gözlerini hafizana kaydetme zamanidir simdi her seyi...
karambollerle bezenmiş bir istanbul sabahında hayallerinizin silinip yerine ani,yeni hayaller kurmaya başlama ihtimalinizin olduğu ve ilginçtir ki bu hayalleri kurarken bir taraftan gerçekleşmelerine tanık olmaya başlayabileceğiniz semt..
-çalınamayan her neyin uğultusu güneş var yada yok farketmez bir ortaköy sabahına götürür beni-
gecenin ikisinde üçünde bile trafiği eksik olmayan güzide bir istanbul semti. en keyifli yanıysa hiç kuşkusuz sahildeki banklarda boğazı seyrederek bira içmektir.
