türk insanı'nın her yeni tanıştığı kişiye bıkmadan usanmadan işyeri, okul, mahalle vb. dolayısıyla tanıyacağını tahmin ettiği üçüncü bir kişiyi sorması. boş, anlamsız ve gereksiz bir iştir. bazen 15.000 kişinin okuduğu üniversitede başka kampüste okuyan bir öğrenci, bazen 1000 konutluk sitenin ta öbür ucundan bir komşu, bazen de çalıştığınız holdingin bilmemne ilçesi şubesinin muhasebe müdürü ısrarla sorulur size. siz tanıyamadıkça ayrıntı verilir. "şöyle bir arabası vardı, kızı falanca bölümü bitirdi" diye. "tanısam ne çıkacak?" diyemezsiniz çoğu zaman, muhabbet de uzar gider.
çoğu zaman bu durum sırf muhabbet olsun diye açılır. artık alışılmış bir muhabbete girme olayıdır. pek de yadırganmaz. çift taraflı olarak uzar da gider.
