ortak noktada buluşmak her zaman beklenemez lakin birbirine anlayışla, saygıyla, hoşgörüyle karşılık vermek zaruridir.
en küçük topluluk yani aileden başlar bu ahlak. aile iki kişidir önce. karı koca birçok meselede ortak noktada buluşamaz(buluşamayabilir). hatta öyle ki ciddi ciddi baya basit meselelerde bile. neyse muhteva önemli değil. önemli olan burada duruma göre anlayış ve saygı göstermek. bir zaman olur bunu kadın yapar bir zaman gelir bunu erkek yapar. burada mesele işte o "an"ları kaçırmamak. onu hissediyorsunuz zaten. diyorsunuz ki "işte benim sıram". nefsimize yenilmeden bunları başarmalı. sürekli bir kişi yaparsa ileride ciddi sıkıntılara dönüşebilir.
konudan sapmadan en küçük topluluk aile dedik. pekala aynı kuralı sülaleler-kabileler-toplumlar-milletler içinde uygulayabiliriz. kilit nokta anlaşmayı iki tarafında istemesi.
Empati kurmasını bilmeyen insan gurubudur. Dünyaları küçüktür. Kendi doğruları doğrudur. Sadece aynı takım, politika gibi eşdeğerlerde anlaşabilirler. Söyledikleri ile yaptıkları farklıdır.
Toplumlar ortak bir paydada buluşabilir. Burada önemli olan toplumun tamamının devleti kuran kurucu felsefeye inanması yani ortak kurucu bir mitin herkesçe paylaşılmasıdır.
Bizde sorun şudur ki bir kesim için Osmanlı Devleti yıkılmış yerine Türkiye Cumhuriyeti kurtuluş savaşının ardından yeni bir devlet olarak kurulmuştur.
Diğer bir kesim ise Osmanlı devletini hala devam ediyor sanmaktadır.