sağlık, gıda, tarım ve hayvancılık bakanlığınca oluşturulan yani fiyaskoya dönen süt dağıtımının sorumlusu hükümetin oluşturduğu kuruldur, adı ise fena değil bilim kurulu.
raporlarını vermişlerdir:
--spoiler--
Okul Sütü Programı Ortak Bilim Kurulu, okullarda dağıtılan süt ile ilgili bugüne kadar örneklerin hiç birisinde hastalık yapıcı mikroorganizma ya da bakteri toksinine rastlanmadığını açıkladı.
--spoiler--
oysa bu adamlar bu raporu hazırlarken daha dün ellinin üzerinde çocuk süt yüzünden hastanelik oldu, eğer dedikleri gibi süt içerisinde hastalık yapıcı bir madde veya bakteri yok ise çocuklarımız kriptonikten etkileniyor demektir, ek olarak yalnızca bir firma dağıtım zincirinden çıkartılmış.
bir kere bakterisiz süt, doğal sütten beklenen tüm yararları sağlayamaz. bağırsak florası işlevlerini doğru düzgün yerine getirebilmesi için içtiğimiz ve yediğimiz süt ürünleri probiyotik içermeli. yani sütte hiç bakteri yoksa (haberde hastalık yapıcı olmayan bakterilere rastlanılan sütlerin de toplatıldığını söylediğine göre yanlış anlaşılma durumu yoktur), burada bir sorun var demektir. niçin çocuklara süt dağıtıyorsun? sağlıklı gelişebilmeleri için değil mi?
ama bozuk süt başka, bakterili süt başka. süt içme kültürü olan toplumlarda insanlar binlerce yıldır hem dost bakterili (probiyotik) ama taze süt içerek sağlıklı ve uzun yaşıyorlar. bu yüzden illa süt dağıtılacaksa, pastörize süt dağıtılmalı. pastörize süt 3 gün içinde bozulur, yani bakteri taşır, doğaldır. üretim tarihinden itibaren 3 gün geçmemişse de bozuk olmadığını bilirsin.
