israil'in kuruluşundan*, madrid barış konferansı'na* kadar, arap devletleri ve israil arasında yaşanmış su savaşlarıdır.
1951'de israil ulusal kanal projesi ile galile gölü'nden aldığı suyu filistin havzası dışına taşıyarak, akdeniz kıyılarına ve necef çölü'ne götürmek ister ve suyun alınma noktasına itiraz eden araplarla çatışma çıkar. abd'nin müdahalesi ile sorun çözülür.
1956'da mısır süveyş kanalını millileştirerek fransa ile ingiltere'nin menfaatlerini baltalamış olur. fransa-ingiltere ve israil aldıkları kararla sina yarımadası ile gazze'yi işgal eder. abd ve sovyetler'in müdahalesi ile işgalden vazgeçilir.
1964'te mısır'ın başkanlığında yapılan arap zirvesinde alınan kararla, lübnan ve suriye topraklarından doğarak israil'in ana su kaynağı olan galile gölü'ne dökülen ürdün nehri'nin benais ve hasbani kolları, suriye içindeki yarmuk nehri'ne çevrilecektir. amaç arap topraklarından soğan bu sudan israil'in faydalanmasını engellemektir. Böylece israil, ürdün-suriye-mısır'a karşı 6 gün savaşır. sina yarımadası, doğu kudüs, batı şeria ve golan tepeleri işgal edilir.
Sonucunda israil, benais ve hasbani sularını çevirme projesini engellemek, ürdün nehrinin ana kolu üzerinde kıyıdaş ülke olmak, batı şeria'daki yeraltı su kaynaklarını ele geçirmek gibi avantajlar kazanır. Bu sefer abd konuyu çözemez, israil yine bildiğini okur.
1973'te mısır ve suriye işgal edilen yerleri almak için israil'e saldırır. mısır'ın savaş üstünlüğü varken, abd israil'e destek verir. sovyetler duruma müdahale eder ve abd barış görüşmelerinin yapılmasını sağlar.
israil ve arap ülkeleri arasındaki su anlaşmazlıkları 1991'de uzlaşma sağlanması ile sona! erer. ancak etnik çatışmalar devam etmektedir.
mısır, nil nehrinden filistinli araplara su vermek istemezken, bazı su kuruluşları ve batılı ülkeler ve israil, atatürk barajı'ndan ürdün nehri'ne su iletilmesini önermişlerdir.
suriye, türkiye'den istediği kadar su alabilmek için, bir süre terör kozunu kullanmıştır ve kendi topraklarından doğup ürdün nehrine dökülen yarmuk nehri'nin sularını bitirerek ürdün'ü zor duruma sokmaktadır.
suudi arabistan, ürdün sınırındaki yeraltı sularını sulamada kullanarak, ürdün ve amman'ın içme suyu sıkıntısına düşürmektedir.
savaşların temelinde fırat, dicle, asi, litani, ürdün ve nil henirleri vardır.
lübnan'dan doğup, suriye'ye geçip, türkiye üzerinde denize dökülen asi'de suriye hakimiyeti, dokuz ülkenin faydalandığı nil üzerindeki mısır hakimiyeti(nil'e mısır'ın hiçbir katkısı yoktur.), ürdün'den doğan ve yine ürdün'den denize sökülen litani sularına israil tarafından müdahale edilmek istenmesi, ürdün-israil-suriye-filistin ir kavga nedeni olan ürdün nehri üzerindeki israil hakimiyeti yanı sıra, türkiye'den doğup suriye ve ırak'a giren ve sularının %90 ı türkiye'de oluşan fırat ile %40 ı türkiye'de oluşan dicle üzerinde arapların söz sahibi olmak istemesi ve su konusunda türkiye'ye yaptırımcı olmak istemesi gibi durumlar bu savaşların sonunun gelmeyeceğinin göstergesidir.
fırat ve dicle nehirlerinin toplam potansiyeline denk olan nil sularını kendi etnik yandaşlarından sakınan mısır'ın tavrı hiç eleştirilmezken, uluslararası su kullanımı anlaşmalarına uyan türkiye'ye karşı araplar tarafından haksız karalamalar olmuştur.
birkaç yıl önce suriye asi üzerindeki barajın sularını salıvererek, hatay ve amik ovası'nın büyük bir sel felaketi yaşamasına neden olmuştur.
