ortadoğu nun bok çukuru olması

entry3 galeri0
    1.
  1. öyle böyle değil ne bok çıkarsa oradan çıkmaktadır. emininimki ortadoğu ve araplar olmasaydı dünya daha huzurlu olabilirdi.
    0 ...
  2. 2.
  3. bok çukuru bu kadar büyükse, amerikanın'da götü kocamaaaan kocaaamaaan kocamaaaaan.

    not: silmeyin lan bu yazı mı. çok hoşuma gitti.
    0 ...
  4. 16777214.
  5. batılı otoritelerce ve bunların türkiye gibi ortadoğu ülkelerinde yaşayan uzantılarınca sıklıkla ima edilen, bazen de gözümüze dürtülen durum.

    doğru, ortadoğu şu anda tam bir bok çukuru. peki ama neden ve nasıl gelindi bu noktaya? hiç sorgulayan var mı? sürekli olarak ileri sürülen tez şu: "müslümanlar çağın gerisinde kaldılar ve o yüzden de hala bile vahşiler, saldırganlar, agresifler...". peki ama, 17. yüzyılda, 18. yüzyılda da bu bölge, batının gerisindeydi. o zamanlar batılı devletler birbirini yerlerken, bu bölge nispeten daha barış dolu bir yer değil miydi?

    tarihçi olmaya gerek yok. biraz tarih bilgisiyle fark edeceksiniz ki ortadoğuyu bu kadar kaotik bir yer haline getiren en temel etmenler, batılı devletlerin dayatmış oldukları sistemin kalıntılarıdır. batılılar, ortadoğuya sömürülecek bir pazar olarak bakarken, ortadoğuluları da sanki kendilerinden farklı bir türmüş gibi gördüler. halbuki hepimiz insanız. ve hepimiz, yaşadığımız çevreye uyum sağlarız. yaşadığımız koşulların bizi farklı metotlara itmesi, birimizi diğerimizden daha ilkel yapabilir; ancak bu birimizin diğerinden daha az insan olduğunu, ya da daha az gelişmiş bir tür olduğumuzu göstermez.

    düşünün ki siz daha küçükken, kız kardeşiniz tecavüze uğramış amerikalı askerler tarafından. düşünün ki, şehrinize günlerce, haftalarca bombalar yağdırılmış. aileniz, akrabalarınız gözlerinizin önünde katledilmiş. düşünün ki, yıllar boyu hiç bir vakit istikrar gelmemiş yaşadığınız bölgeye. her zaman bir kargaşa, kavga,çatışma... böyle koşullarda büyümüş olsanız, bıçakla bir amerikalıyı kesmek, düşman gördüğünüz insanların kellelerini almak, canilikmiş gibi görünür müydü size? hiç sanmıyorum. şiddetin içerisinde büyüyen insanlar, şiddeti kanıksarlar. tıpkı asırlar öncesinin avrupasında ve amerikasında olduğu gibi. bu gayet de normal bir durum.

    önce fransızlar ve ingilizler, şimdiyse amerikalılar yeniden dizayn etmeye çalıştılar bu coğrafyayı. kafalarına göre parçaladılar, kafalarına göre birleştirdiler. sınırları kafalarına göre çizdiler. kafalarına uymadığındaysa savaş çıkarmaktan çekinmediler. soğuk savaştan amerika ve sovyetlerden çok daha fazla etkilendi bu bölgenin insanı. şimdi abdli yetkililerden, kibir kokan açıklamalar duyuyoruz. "bu sorun, ortadoğudaki sünnilerin sorunu; o halde bunu çözecek olanlar da onlar olmalı" diyorlar. ne kadar da insancıl değil mi? bu el bombasının pimini çekip elimize bırakanlar da eğer onlar olmasaydı, evet o zaman bu çok insancıl ve dostane bir sitem olurdu!

    reel politiktir, anlarım. herkesin kendi çıkarları öndedir, onu da anlarım. ancak anlayamadığım nokta, batının bu ikiyüzlü tavrının, bizim türkiyedeki bazı kitleler tarafından bu kadar anlamsız bir şekilde destek görmesi. kendilerinin de bir ortadoğulu olduklarını idraak edemiyorlar mı bu insanlar? ya da acaba sürekli beğenmedikleri insanları başka ülkelere itelemeye (bkz: atillas thasos) alıştılar da, şimdi de kendileri gibi "modern" ve "çağdaş" olmayanları arap dünyasına iteleyerek tüm bu süreçten kendilerini soyutlayabileceklerini mi sanıyorlar? ya da hükümeti eleştirmek için bir fırsat olarak mı görüyorlar bunu? eğer sonuncusuysa, dış işlerinde bir süreklilik durumundan haberleri yok mu acaba bu insanların?

    bizim artık şunu anlamamız gerekiyor. bugün ortadoğuda patlayan her bombada, katledilen her masumun kanında ingilizlerin, fransızların, amerikanın ya da kısa adıyla batılıların payı vardır. ortadoğunun insanı melekti, batılılar bozdu bizi demiyorum. ancak bu insanlara bu düzeni dayatanlar ortada. bugün bile hala pişkin pişkin sırıtıyorlar yüzümüze baka baka. yazarları nanik yapıyor "bakın biz olmayınca bu hale düşüyorsunuz işte" diye. halbuki bu bölgenin insanının amerikan askerlerine, savaş uçaklarına, tanklarına ihtiyacı yok. sadece uzlaşıya ve empatiye ihtiyaçları var. başımızdaki akbabalardan kurtulmadıkça da bunun gerçekleşmesinin imkanı yok maalesef.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük