"Bir topluluk kendisini değiştirmedikçe ALLAH onların durumunu değiştirmez."
insanlar beyinsiz olduğu müddetçe ezilmeye mahkum. insan şerefli varlıktır fıtratına uygun yaşaması, hareket etmesi gerek.
etmezse ne kadar ben müslümanım derse desin kan revan içinde kalır.
müslüman ya da değil fark etmez.
örneğin: israil, Suudi Arabistan Ortadoğu ülkesi ama daha güvenli ülkeler. Yarın onlar beyinsizlik yapsın er ya da geç bedelini öderler.
bu neredelik sorusunun sorulabilmesi için tanrının kutsal kitabında "zalimin mazlumu öldürmesine asla izin vermem" şeklinde bir buyruğu ya da taahhüdü olması gerekir ki, bildiğimiz kadarıyla böyle bir ayet veya bab söz konusu değildir.
"madem zalim mazlumu öldüremez ama öldürüyorlar ve sen( tanrı) piyasada yoksun, o zaman hani tanrı nerede" gibi bir soru sormak mantıklı olabilirdi. halbuki kutsal kitapta zalim uyarılmakta, mazluma da hak istikametten sapmaması ve sabretmesi gerektiği yönünde telkinlerde bulunulmakta. demek ki, bu iki taraf bu dünyada mevcut olacak, yani mazlum ve zalim taraflar yüzleşecekler. bazen bosna'da bazen kamboçya'da bazen filistinde, bazen yürüdüğümüz sokaklarda, caddelerde, bazen de bütün bazenlerimizle.. yüzleşmeler kaçınılmazdır, tercihler ise irade sahiplerinin önünde her zaman birer fırsattır, kazanma anlamında.
not: bir cevabı ararken önce doğru soruları sorabilmek gerekir. bu soruya zaman ayırma nedenimse, soranın morartma, inanç sahiplerini mağlup etme gibi art niyetinin olmadığını ve gerçekten bir cevap bulma niyeti sezinlediğimdendir.
müslümanlar varken bize söz düşmez ama az buçuk teoloji ve terminoloji bilen insanların çok rahat algılayabileceği konumlamadır diyebiliriz. kutsal kitapta zalimler ile mazlumların ne ile karşılacakları konusunda uyarılarla doğru yolu neden seçmeleri gerektiği açıkça ayetlerde vurgulanır. müslümanların güçlü oldukları ve insanların öldüğü topraklarda gerçek anlamda iktidar oldukları dönemlerde bu katliamlar görülmemiştir. katliamların en yoğun olduğu dönemler sosyalist rusyanın ve emperyalist abd'nin dünya'da üstün güçler oldukları dönemlerdir. sovyetlrde bütün dini unsurlar yok edilirken milyonlarca insan sırf müslüman ve muhalif oldukları için öldürülmüşler, sürülmüşlerdir.
dinde tanrı yol göstericidir, bu dünyada insanları iyi ve kötü yönde iradelerini koyabilecekleri doğrultuda onlara süre vermektedir. iyinin kötüden ayrılması için, iyiyi seçen ve tanrıyı tanımaya çalışan insanların mücadelesi gerekmekte. aksi taktirde emirle herşey düzgün olsaydı herkes emre itaat eder, iyi veya kötüyü seçme şansı bulunamazdı.
breh breh ne afilli janjanlı laflar bunnar bööle..
çok sever bunlar böyle uydurulmuş cümleler ezberlemeyi...biri bi tane uydurur, sonra bi ışık evinden ötekine yayılır o sözler...
tanrı hakem değil hakim..
iyi..fark ne? ikisi de kuralları uyguluyor...
e kuralı kim koyuyor..yine kendi...
o zaman kusura kalma da şartları da eşitle bi zahmet...
misal ben de sabancı nın torunu olarak sınava çekilmek istiyorum bu hayattan..
sen birini koç un oğlu olarak sınava çek..ötekini eline kurutma makinesi verilen ve kardeşini saç kurutma makinesiyle ısıtan ve içerde annesi intihar eden kadının çocuğu olarak..
Avrupa ve ABD'de yaşayan bebekleri kayıran bir Allah'ın nerede olduğunu sormak abesle iştigaldir.
Hıristiyanları nedense pek sınamaz bu Allah. Varsa yoksa Türkiye, Ortadoğu, Meksika, Endonezya, Malezya, Afrika ülkeleri gibi üçüncü dünya ülkeleridir sınanan.
tanrı nefis ve şeytanla imtihan ettiği insanların iyiyi ve kötüyü tercih edebilmeleri için onlara süre veriyor. insan nerede durduğunu seçmekte özgür; zulüm tarafında mı merhamet tarafında mı olacak, doğruları mı arıyor yoksa yanlışlarla sarmaş dolaş sorumsuzca kendi çıkarları için mi yaşıyor.. bütün mesele tercihlerde.. tanrı hakem değildir hakimdir, adaleti nihayette hak sahiplerine teslim edecek olandır.
dinsiz olmak değilde şirk ve küfür daha günahtır. olur ya kişi günah işleme sevdasından değilde iyi örnek bulamadığından allah a kavuşamamıştır ama allah yol gösterir, hidayet verir bir gün, ee artık ondan sonra kullanıp kullanmamak kula kalmış..
şimdi, "ortadoğu kan revan içinde allah nerede" sözüne gelelim.. allah kuran da kullarını deneyeceğim diyor.. allah böyle işte, sorgulayamayız ama anlamak için sorgulayabiliriz.. allah merhametlidirde, kuran da bir ayette ya böyle olmasaydım der hata yapan kullarına..
sizden öncekileri denediğim gibi sizi de sıkıntıyla falan denemeyeceğimi sandınız, manalarında ayet vardır kuran da.. yaratan böyle emretmiş adem evlatları, arkadaşlar, dostlar.. allah fazla acı vermesin inşallah bundan sonra yani.. birde azap dan sonra akıllanmayıp gene azap alanlar vardır.. birde azap almayım deyip, aldığı sıkıntıyla kendini düzelten de vardır..
hücre dışında protein yaşamıyor beyler.. yaratıcı var ve oturup aranızı düzeltseniz ve yaşamın, hayatın sırrını öğrenmeye başlasanız iyi edersiniz.. yoksa çekişgen dilli olmakla, dedikoducu kocakarılar gibiden beter bir görünümde olursunuz.. sonunuzu da siz düşünün..
ha aynı sıkıntıları peygamberimiz çekmedi mi.. işte çektiler öncekiler ama zafer iyilerin oldu ve gene öyle olacak inşallah..
belki de müdahele ettiği hali budur. bir sınama alanı olarak dünyada her özgür seçime müdahele etseydi, dünyayı güllük-gülistanlık bir yer haline getirseydi ne bu testin, ne dünyanın bir amacı kalmazdı. bu sınavın amacı, kulun değişik şartlardaki tepkilerini ölçmek zaten. herkes eşit olmayacağı için, şartlar da herkes için eşit olmayacaktır. şimdi dağılın.