Ya en kısa fıkralardan biridir ya da vay Müslümanların haline ki kendi dindaşları her şeyden haberdar ve sus pus ve hatta belki de yardımcı oluyor yazık!
Mahalle maçlarında fasulyeden oynattığımız servet diye bir çocuk vardı o geldi aklıma.
Maç boyunca " onu öyle yapin şunu şöyle yapın " diye bağrınır, biz de yanına gidip sırtını sivazlayip " ıhm.. tabi.. evet öyle yapacağız " derdik. Penaltı olursa ilkini ben ikincisini mustafa üçüncüsünü de sen kullanacaksın derdik, mutlu olurdu çocuk. Tabi macta o kadar penaltı olmazdı. 5te devre 10 da biter derdik, maç biter bizim servet'te 0 gol 0 asist olurdu. Ama maçın sonunda en çok ter onun tisortunde olurdu. O kadar ortalikta gorunmeyip o kadar da terlemeyi nasıl başarıyordu çok şaşırıyorum doğrusu. O yıllarda top peşinden koşandan çok terlemeyi başaran bir fatih terim vardı birde bizim servet. Neyse konu çok dağıldı.. yaprak kipirdayinca guzeldir.
