Anadolu kimsenin babasının tapulu malı falan değil amına koyuyum!.. dünya coğrafyasındaki tüm topraklar bugünkü haritalar çizilene kadar sık sık el değiştirmiş; Anadolu'dan kimler gelmiş kimler geçmiş Romalılara dahi yar olmamış; (bkz: 3. attalos'un vasiyeti) 100 küsur savaş olmuş yarım milyondan fazla insan ölmüş ve en son bizde kalmış. O kadar Kan dökmüş atalarımız ve diğer milletler. Ona kalırsa Avrupa, asya ve Rusya'nın yarısı bizimdi ama elimizden uçtu gitti?..
“Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği, bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine sahne oldu. Bu sahne en az 7000 senelik Türk beşiğidir! Beşik tabiatın rüzgarlarıyla sallandı; beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurlarıyla yıkandı, o çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvala korkar gibi oldu, sonra onlara alıştı, onların oğlu oldu! Bugün o tabiat çocuğu tabiat oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu, Türk oldu! Türk budur: Yıldırımdır, kasırgadır, dünayayı aydınlatan güneştir!“
m.kemal atatürk
“Ama şimdi Türkiye (Tyrkia) kralı neyin nesidir? Snorre Sturlesson diyor ki, o “Türkiyeliydi (Turklandlıydı); ama Türkiye Snorre zamanında yoktu (1100)! O zaman aynı yerde bulunan başka bir ülkeyi kast etmiş olmasın. Bu ülke Trax, Threx, Threissa, Tark Adlarıyla da anılan Traden de olabilir. ilk krallarının ismi Tiras, Teires, Tyres”teki “tir”-Tirkia-land (Türk-iye A.G.), Trekialand, (Türkiye A.G.), Traka, Traden şeklinde görülebilir…”
Yngve Tyrkiakung (Yngve Türkiye kralı A.G.) da aynı şekilde Trak (Thraker) olabilir. Ancak bu, Snorre”den yüz yıl sonra Küçük Asya”ya giren Türklerin, önceden Doğuya göçmüş olan ve sonra Doğu”dan geri dönen Traklarla aynı oldukları olasılığını ortadan kaldırmaz. Türkler eski tarihlerini bilmezler.
Türk ülke arması, hilal ve yıldız taşımaktadır. Kimse nedenini bilmez. Yanlış anımsamıyorsam, hilal ve yıldız, Etrüsk (Umbrik) sikkelerinde (Corssen tab. 21″e bak), Sabin sikkelerinde, Celtiber ve Run sikkelerinde, bir Efesli Diana sikkesinde ve Makedon sikkelerinde vardır. Bu da yeni araştırmalar için bir kılavuzdur."
M.ö 4000 tarihinde mezopotamyada hüküm süren sümerlerin gılgamış destanını ve dillerini incelerseniz yüzden fazla türkçe kökenli kelime bulursunuz.
Diller kültürel kaynaşma ile birbirinden dil kuralları/kelimeler alırlar.
M.ö 4000 tarihinde mezopotamyada yaşıyan sümerlerin orta-asya steplerinde yaşıyan türk boylarına hangi teknoloji hangi ulaşım imkanı ile ulaştı da etkileşim kurdu, buradan çıkarılabilecek bir şey vardır o da türklerin daha önceden de anadoluyu vatan ettikleridir.
Sıkıntı değil. Bir yerde kim çoğunluksa (güç olarak) orası ona ait olur. mesele o yerin eski sahiplerine saygı duymamakta. Misal Ermeniler gibi. Anadolu Ermenilerindir, kürtlerindir, Türklerindir.
Zağros dağları artıklarının dayandığı tek dayanak. Ruslar da anadoludan asyaya geldiniz diyor. Bunları cengiz timur hülagü alpaslan niye kurtlara yem yapmadıysa amk.
Utanmadan kırım, podolya, Budapeşte, nemce, eflak, Bogdan, Mora, Makedonya ve diğer Balkan bölgeleri ile kuzey Afrika, mısır, mekke, Medine, Yemen, Kuveyt, Ürdün, Levent, Şam, ırak, ırak i acem ve kafkasya'ya da demiştir.
her zaman aklımın bir köşesinde bugünlere kadar bastırdığım reddettiğim düşüncedir özellikle insanlarından soğuduğum bu yerde artık bastırmadığım bir fikir.
Aslında olaya tersinden bakmak gerekiyor. Ya Türkler Anadolu coğrafyasında yaşıyor da buradan orta asya'ya gittilerse. Bunun için hakkari'de bulunan binlerce yıllık eski Türk mezarlarına bakabilirsiniz.