orta çağ da kilise

entry2 galeri0
    1.
  1. evet herkes bilir orta çağ da kilisenin (vatikan , papa ) dini kullanarak halkı nasıl sömürdüğünü. saçma sapan kağıtlar , cennetten toprak satmalar falan. başka bir olay vardır ki o daha da vahimdir.

    orta çağ da avrupa büyük veba salgınına yakalanmıştı. her gün binlerce insan veba yüzünden ölmekteydi ve insanların papadan medet ummaktan başka çaresi kalmamıştı. papa da bunun farkına varıp en azından bunu engellemek için çabaladığını insanlara göstermek zorunda hissetmişti kendini. bunun üzerine şöyle bir yola başvurdu. o zamanlarda halkın 'cadı' diye nitelendirdiği büyü ile astral seyahat ile ilgilenen 'dinsiz' insanlarını tek tek tespit ettirerek yaktırdı. bununla birlikte kedilerinde gözleri parladığından özellikle geceleri çok parladığından 'cadı'ların yardımcısı olarak gördü ve avrupadaki hemen hemen tüm kedileri yaktırdı. ama aslında şöyle bir sorun vardı ki veba salgını farelerden yayılıyordu. papa eğer kedileri yaktırmasaydı belkide milyonlar değilde binler ölecekti ve veba salgını olduğundan çok daha az kayıpla atlatılacaktı.

    (bkz: veba)
    (bkz: vatikan)
    (bkz: orta çağ)
    (bkz: papa)
    (bkz: cadı)
    (bkz: kedi)
    (bkz: fare)
    3 ...
  2. 2.
  3. http://toplumbilimsellik....-cagda-toplum-kilise.html

    Kilise feodalitenin en önemli unsurlarında biridir. Kimi dönemlerde en güçlü unsur olmuşken kimi dönemlerde ise kralın hemen altındaki güç olarak kalmıştır. Güç bakımından yeri sabit olmasa da, Kilise'nin önemi bambaşkaydı. Kilise her krallıktan daha köklü ve daha sürekliydi; Tüm Hristiyan dünyasında söz sahibiydi. Bu nedenle hiç bir kral, kiliseyi karşısına almamış; yanına çekmiştir.

    Kilise, Orta Çağ Avrupa'sındaki en büyük toprak sahibiydi. Avrupa'daki toprakların neredeyse %40'ı Kilise'ye aitti. Peki nasıl oldu da Kilise bu denli fazla toprak sahibi oldu? Tabiki de elinde bulundurduğu manevi güç ile... Kilise üç şekilde toprak kazanmıştır:
    •Ölmeden önce günahlarında arınmak isteyen, Tanrının gözüne girmek isteyen bireyler kiliseye toprak bağışlıyordu.
    •Kilise, dönem Avrupa'sında öksüzlere yurtlar açıyor, hastaları tedavi etmek için uğraşıyordu. Bu konuda yardım etmek isteyen soylular Kilise'ye toprak bağışlıyordu.
    •Kimi krallar, Kilise ve Tanrı ile iyice yakındılar. Fethettikleri toprakların bir kısmını Kilise'ye bağışlıyorlardı.

    Toprak aldıkça zenginleşmiş, zenginleştikçe güçlenmiştir kilise. Hatta çoğu zaman Kral'a eş yetkilere dahi sahip olmuştur Kilise.

    Kilise, feodalitenin ilk zamanlarında ilerici ve canlı bir öğeydi. Roma imparatorluğu kültürünü iyice muhafaza etmişti. Öksüzlere, hastalara yardım etmekteydi. Ancak zamanla işin rengi değişti. büyük topraklar sürekli parçalanırken, Kilise sürekli toprak kazanıyordu. Hal böyle olunca zamanla Kilise üzerinde kontrol unsuru kalmadı ve başına buyruk hareket etmeye başladı. Feodalitenin ilk dönemlerinde halkın yanında yer alan Kilise, son zamanlarda halkın zulmedeni olmuştu. Her konuda kilise, halkı vergiye bağlamıştı. Hatta kimileri, fakirlere yardım eden Kilise'nin aslında fakirliği yaratan yegane unsur olduğunu iddia etmiştir.

    Kilise öylesine tepki toplamıştır ki; yeni dönem Avrupa'sında kendisine yer bulamayacak, itibarsızlaştırılacak ve güçsüzleştirilecektir...

    Ayrıca merak edenler için:
    Orta Çağ'da serfler: http://toplumbilimsellik....cagda-toplum-serfler.html
    Orta Çağ'da şövalyeler ve lortlar: http://toplumbilimsellik....ovalyeler-ve-lordlar.html
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük